"VEKİL TRANSFERİ MODASI" YENİDEN Mİ BAŞLIYOR !?

 

           "VEKİL TRANSFERİ MODASI" YENİDEN Mİ BAŞLIYOR !?

1970'li yıllardan beri sıkça görülen 1990'lı yıllarda hepinizin bildiği "DSP'li Afyon Vekili Kubilay Uygun" transferleri ile zirveye çıkan, adeta 'tuzun koktuğu' bu olaylar, tam da unutulmaya başlandığı şu yıllarda yeniden hortlatılmaya çalışılıyor galiba !?

Eskişehir'den İYİ Parti Milletvekili seçilen Nebi Hatiboğlu, Kasım ayı başında AKP'ye katıldı ve rozetini de sayın Recep Tayyip Erdoğan takmıştı... O günden beri bu transfer olayı çeşitli söylentilere yol açtı, en son Bursa İYİ Parti Vekili Hasan Toktaş çıkıp; "Nebi Hatiboğlu'nun şirketine 25 Ekim 2023 tarihinde '1,35 Milyar TL' teşvik verildi, bu arkadaşın transfer parası peşin ödendi, işte belgeleri" dedi... Hatiboğlu buna itiraz etmiş ve şöyle cevap vermiş: "Benim aldığım teşvik kredisi, AKP'ye geçmezden günler önce onaylanmıştı, bana iftira atıyorlar!" demiş... Yani kaç gün önce onaylanmış; sadece 10 gün kadar önce... Kim inanır şimdi bu bahaneye sayın Vekilim, keşke daha tutarlı bir başka sebep söyleseydiniz!.. Vallahi bunu biz değil, sizin eski partiliniz Bursa Milletvekili arkadaşınız söylüyor bunları...

Tabii, yeni nesil pek bilmez ama, bizler taa 1970'li yıllarda başlayan 1990'larda zirve yapan bu 'Ayıplı Vekil Transferlerini' çok iyi biliriz!.. Örneğin: 1995 yılında DSP'den 20. Dönem Milletvekili seçilen Kubilay Uygun, 2 yıl içinde tam 6 parti değiştirerek, kırılması çok zor bir rekora imza atmıştı: DSP'den DYP'ye, oradan ANAP'a, oradan MHP'ye ve DTP'ye, sonra yine ilk partisi DSP'ye geri gelmiş, kendisine "İade-i İtibar" verilmişti, artık bu nasıl bir 'İtibar' ise gari ?.. Bu yüzden kendisine "Fırıldak Kubilay, Pervane Kubi" gibi lâkaplar uygun görülmüştü, zati tıpkı Soyadı gibi her yere "Uygun" bir büyüğümüzdü...

Bu süreler zarfında grup olarak da istifa edip, başka partilere transfer olanlara da rastlanıyordu... Örneğin; merhum Bülent Ecevit, 1978 seçimi sonrası 216 milletvekili çıkarmıştı ama, bir türlü '226'yı bulup hükümeti kuramıyor, bu işi de yine merhum Demirel'e kaptırmak istemiyordu!.. Bir gece Demirel'in AP'sinden tam 11 tane milletvekilini transfer edip, hükümeti kurdu ve bu transfer ettiği 11 kişiye de 'Bakanlık' görevi verdi!.. Tabii, bu 'ayıplı hükümetin' bu ayıplı 11 tane Bakanın tam 10 tanesi hırsız çıkmış, Yüce Divan'da yargılanmış, hüküm giymişlerdi, başka ne beklenebilirdi ki zaten!?

1979 yılında '5 Milletvekili' için bir ara seçim yapılmıştı... Demirel miting için Muğla'ya gelmiş, Valilik önündeki meydanda halka hitap etmişti... Rahmetli Aziz Nesin ile ilk orada tanışmıştık: Birçok ünlü gazeteci Demirel'in seçim otobüsü içindeydi, Aziz Nesin ise Vali Konağı önündeki duvarın üzerine oturmuş, mitingi oradan takip ediyordu... Ayaküstü sohbetimizde, onun zevkle okuduğum 27 kitabının isimlerini hızla söyleyip, bu kadar konuyu nereden bulup da yazdığını sormuştum? Bana alaycı gözlerle bakıp; "Şu insanların hallerine bir baksana, bu millet için mizah konusu aramaya ne var; yeter ki gözleminizi doğru yapınız, benim de Demirel arkasında buraya gelmem komik değil mi!?" demişti, o seçimdeki 5 Milletvekilini Demirel kazanmış, Ecevit hükümeti istifa etmişti, hiç unutmam... Hiç unutamadığım bir başka şey de; Demirel aleyhinde her gün yazan Mustafa Ekmekçi ve Aziz Nesin olduğu halde, Demirel onlar hakkında bir gün olsun dava açmamış, yanından da kovmamıştır, hayret değil mi? Ama esas hayret edilecek şey şudur: Bir parti Vekili için en az 50 Bin oy veriliyor değil mi? Seçimden sonra, kendisine güvenen bu 50 Bin kişiye sormadan, halkın Vekili tek başına ne hakla bu oyları başka partiye taşıyor!? 1970'ten beri hep şöyle denilir: "Başka partiye geçen bir Milletvekilinin, yasal olarak Vekilliği hemen düşürülsün, bu ayıplı transferler de böyle son bulsun!" denilir durur, ama hiç kimse kılını bile kıpırdatmaz!..

Neyse, inşallah yine o milletvekili transfer yılları yine geri gelmez de, siyasetin suyu iyice çıkmaz!? 'Kubilay Uygun' hikâyelerini ne merak ediyoruz, ne de özlüyoruz!? O yıllar, siyaset tarihimizin "en ayıplı yılları" olarak tarihin tozlu sayfalarında kalsın, sakın hiç kimse de onları hortlatmaya kalkışmasın, bizim yürekten temennimiz budur!..                Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI