'VOLKAN KONAK' GİBİ BİR SANATÇIYA KIYILIR MI !?


Trabzon İlimizde 1967 yılı doğumlu olan sevilen Türk Halk Müziği sanatçımız sayın Volkan Konak; ülkemizin önemli 'Kurtuluş-Kuruluş' günleri ve bizzat kendi elleriyle kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı'nın son yıllarda hiçbir hutbesinde 'Atatürk'ten bahsetmemesi, sürekli eğlence yerleri ve sanata yönelik aleyhteki olumsuz konuşmalarına kızarak, kendine ait sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulunmuş!.. Biraz sertçe olan bu paylaşımda Volkan Konak; "Atatürk'ün kurduğu Diyanet'in koltuğunu işgal eden zat, insanlığın hizmetine ücretsiz sunulan dini, maaşla icra etmek, eğlence ve de turizm alanında çalışan ve bu sektörlerin vergisinden maaş almayı içine sindirmek, ancak sizin gibi bezirgan saltanatı süren kişilere yakışır!.. Bu akşam maaş ve ödeneklerinize katkı olması için, bir kadeh de sizler için içiyorum!.." diye yazmış...

Hemen DİB sayın Ali Erbaş'ın rencide edildiği ve kişilik haklarına saldırıldığı savıyla; "Volkan Konak'ın hakaret ettiği ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik edip, aşağıladığı" suçları oluştuğundan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi, hemen kamu davası açılması arz ve talep edildi... Ne tahammülsüz toplum olduk?

Volkan Konak eğitimiyle, çalışmaları ve başarısıyla, halkıyla olan çok iyi ilişkileriyle, 85 milyon insanımızın tanıdığı ve sevdiği bir sanatçımızdır!.. Yardım kuruluşlarına ve zora düşmüş insanlarımıza yıllardır yaptığı yardımları herkes çok iyi biliyor!.. Kendisi eğitimli, araştırmacı  ve çok ünlü bir Türk Halk Müziği sanatçımızdır!.. Böyle bir insan, durduk yerde bunları niye yazsın? Bu yetişkin insan, son yıllardaki uygulamalara bakarak, başının derde gireceğini bilmez mi? Buna rağmen böyle sert bir mesaj paylaştı ise, artık bazı şeylere tahammül sınırlarının aşmış olduğunu halkıyla paylaşmak için yazmıştır belki? Zati DİB koltuğunu yıllardır işgal eden, tam '7 Bakanlık' bütçesi kadar parayı yöneten sayın Ali Erbaş, birçok kesimden yukarıda saydığımız sebepler yüzünden eleştirilmiyor mu?

Yıllardır merhum Nazım Hikmet, Cem Karaca, Mehmet Ali Alabora, Ahmet Kaya, Can Dündar gibi insanlarımız yurt dışına kaçmak zorunda kalmışlardı... Bazıları döndü, bazıları rahmetli oldular... Sanatçılara dokunmamak, bülbülleri susturmamak, yazar ve şairleri küstürmemek gerekmez mi? Elin gelişmiş ülkeleri buna çok dikkat etmiyorlar mı, bırakın haklarında dava açmaları da; sanatçı eleştirilerine ya katlanıyor, ya da yanıt bile vermiyorlar!.. Biraz tahammüllü olmak, yapılan eleştirilere de biraz kulak vermek çok mu zor geliyor!? Dünyanın tek süper devleti ABD Başkanlarına bazı sanatçılar demediklerini bırakmıyor, hangisine dava açıyorlar, hiç duydunuz mu!? İngiliz Kral ve Kraliçesine neler dediler, bundan ötürü kimin burnu kanadı!?

Peki, sanatçı Volkan Konak'ın yazdıkları "Halkı Kin ve Düşmanlığa Sevk Ediyor" ise; sayın DİB Ali Erbaş'ın, önemli hiçbir 'Milli ve Dini Günlerdeki' bu ülkenin kurtarıcısı ve kurucusu 'Atatürk'ün adını bile ağzına almayışı, onu unutturmaya çalışması ne oluyor!? Bunun da bir karşılığı, bir yaptırımı yok mu!? Her yıl milyonlarca insanın Anıtkabir'e ziyaretine gitmesi, yapılan bütün anketlerde bu ülke insanlarının en az % 90'ının 'Atatürk'ü Çok Sevdiğini' söylemesi hiçbir anlam ifade etmiyor mu!? Kendi elleriyle kurduğu bir devlet kurumu yöneticileri, bu ülke halkının ödediği vergilerden maaşlarını almıyorlar mı, Atatürk'e bir vefa borçları yok mu!? Bu olaya biraz da bu açıdan bakmak gerekmiyor mu!? Ne diyordu ünlü şairimiz Ümit Yaşar Oğuzcan:

MUSTAFA KEMAL'i DÜŞÜNÜYORUM ?

"Mustafa Kemal'i düşünüyorum;

Yeleleri alevden al bir ata binmiş

Aşıyor yüce dağları, engin denizleri,

Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda,

Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri...

 

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;

Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında

Destanlar yaratıyor cihanın görmediği

Arkasından dağ dağ ordular geliyor

Her askeri Mustafa Kemal gibi!..

 

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;

Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel

Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere.

Al bir ata binmiş yalın kılıç

Koşuyorlar zaferden zafere...

 

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;

Ölmemiş bir Kasım sabahı!

Yine bizimle beraber her yerde.

Yaşıyor dört köşesinde vatanın!..

Yaşıyor damar damar yüreklerde.

 

Mustafa Kemal'i düşünüyorum:

Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda,

Mavi gözleri ışıl ışıl görüyorum.

Uykularıma giriyor her gece.

Ellerinden öpüyorum!.."

Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI