"ZARO AĞA" VE 160 YILLIK ÖMÜR !?

 

    "ZARO AĞA"  VE  160 YILLIK ÖMÜR !?

Bugüne kadar dünyada ve ülkemizde resmî olarak 160 yaşına kadar yaşayan tek insan olarak tarihe geçen 'Zaro Ağa' ; 1774 yılında Bitlis İlimizin Merment Köyü'nde doğmuş, baba adı da 'Şemsi Ağa' idi. 160 yıllık bu ömründe tam 10 Osmanlı Padişahı, 28 tane Sadrazam, bir Cumhurbaşkanı (Atatürk), 5 tane Başbakan görmüş ve tam 6 defa savaşlara katılmıştı.

İri-yarı biri olan ve kayıtlara göre, ömrü boyunca 29 defa evlenmiş olan Zaro Ağa, 5'i kız ve 8'i erkek olmak üzere 13 çocuğa ve 32 toruna sahip biriydi. Kendisine bu uzun yaşamının sırrı sorulduğunda; sürekli yoğurt ve ekmekle beslendiğini, düzenli spor ve hareket ettiğini, özellikle de stresten uzak durduğunu söylerdi. Yoğurt ama, bugün bizim tükettiğimiz ve satış yerlerinde uzun süre bozulmadan dayanması için, içerisine 9 çeşit katkı maddesi eklenmiş 'zamane yoğurtlarını' değil, evinde kendileri taze sütten yaptıkları yoğurtları tüketirmiş.

1934 yılında İstanbul'da ölene kadar Cumhurreisi Mustafa Kemal Atatürk ile iki kez karşılaşmışlar, ama Atatürk'e; "Kadınlara çok fazla hak ve yetki veriyorsunuz, yarın bunlar bizim başımıza belâ olurlar" diye sitem ettiği bilinmektedir!.. Mezarı İstanbul-Eyüpsultan'da olup, ölüm raporunda doktorların; bu kişinin 'üç tane böbreği olduğunu' yazmışlar, son yıllarda kalp yetmezliği ve beyin rahatsızlığı olduğunu da rapor etmişler!..

Ömrü boyunca gördüğü Osmanlı Padişahları; "I. Abdülhamit, III. Selim, IV. Mustafa, II. Mahmut, Abdülmecid, Abdülaziz, V. Murad, II. Abdülhamid, Mehmed Reşat ve Vahdettin!.." 160 yıl içinde tam 25 savaşa şahit oldu, bunların 6 tanesine bizzat katıldı, son savaşta ayağından yaralandı!.. İstanbul'a geldiği ilk gençlik yıllarında inşaatlarda çalıştı, bu işçilerin temsilciliklerini yapıp haklarını aradı. Daha sonra kapıcılık yaptı, Belediye'de çalıştı. Öldüğünde, Türkiye Cumhuriyeti daha 11 yaşındaydı.

Zaro Ağa 154 yaşındayken dünya basınının dikkatini çekmiş, İtalya-Yunanistan-ABD ve İngiltere'ye götürülmüş, kendisiyle uzun röportajlar yapılmıştır!.. Bazı Türk gıda firmaları bunu fırsat bilip, "Uzun Yaşamanın Sırları" adı altında, Zaro Ağa'yı konuşturarak; "Türk Fındığı, İzmir Üzümü, Aydın Kuruinciri, Ege Zeytinyağı tüketerek bu yaşlara geldiği" her yerde söyletildi!.. Onlar iyi paralar kazandılar ama, Zaro Ağa'ya pek bir şey koklatmadılar!..

Sizleri bilemem, ama ben bunları öğrenince inanın çok şaşırdım!? Dile kolay; bir adam ve evlendiği tam 29 hatun ve de bu adam tam 160 yıl yaşayabilmiş, hayret!? Yıl olmuş 2023, Teknoloji ve Tıp ziyadesiyle ilerlemiş, ulan böyle bir zamanda biz erkekler 'bir hatunla' bile baş edemiyor, taş çatlasa 75-80 yaşına kadar zor dayanabiliyoruz!.. Ulan '29 Kadın' bu adamı bunca yıl nasıl böyle sağlıklı yaşatmışlar acaba!?  Bu işte sizce de bir terslik yok mu?

Zati herkes de bilir ya; önemli olan çok uzun ve hiçbir halta yaramadan, bir iz ve eser bırakmadan, boş boş yaşamak değil ki; hayatı dolu dolu, insanlar ve gelecek nesiller için bir şeyler üreterek ölüp gitmektir!.. Örneğin; bunca güzel eserler bırakıp giden ünlü öykü yazarımız Ömer Seyfettin'i daha 35 yaşındayken, unutulmaz şairlerimiz Orhan Veli Kanık'ı 36, Cahit Sıtkı Tarancı'yı 46, kurtarıcımız ve kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk'ümüzü de henüz 57 yaşındayken kaybetmiştik!.. Aynı topraklarda 80-90-100 yaşına kadar yaşayanların adı-sanı hatırlanmazken, bu genç yaşta ölen güzel insanlarımız hiç unutuluyorlar mı!? Demek ki önemli olan şey, bu yaşamda bir iz - bir eser bırakarak öteki dünyaya gidebilmektir!..

Bu yazımızı da Orhan Veli'nin 'Kitabe-i Seng-i Mezar' şiirinin ilk bölümüyle bitirelim bari:

"Hiçbir şeyden çekmedi dünyada/ Nasırdan çektiği kadar/ Hatta çirkin yaratıldığından bile/ O kadar müteessir değildi/ Kundurası vurmadığı zamanlarda/ Anmazdı ama Allah'ın adını/ Günahkâr da sayılmazdı!../ Yazık oldu Süleyman Efendi'ye!.."              Sakin KOŞAR.

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI