30'UNCU PADİŞAHIMIZ 'II. MAHMUT' HAKKINDA BİLMEDİKLERİMİZ?

 

          30'UNCU PADİŞAHIMIZ 'II. MAHMUT' HAKKINDA BİLMEDİKLERİMİZ?

Osmanlı İmparatorluğu 1299 yılında kuruldu ve 1923 yılında resmen sona erdi!.. 624 yıllık ömründe tam 36 Padişah tarafından yönetildi, bunların bazıları 46 yıl (Kanuni Sultan Süleyman), bazıları da 93 gün (V. Murat) Padişahlık yapmışlardı... Kanuni'nin babası olan Yavuz Sultan Selim, sadece 8 yıllık Padişahlığı döneminde en çok savaş kazanan ve en çok yer zapt eden, 'Halifeliği' de Osmanlı'ya getiren tek padişahtır!..

I.Abdülhamit'in oğlu olan Padişah II. Mahmut (1784-1839) serüveni ise şöyleydi: Kabakçı Mustafa isyanını çıkaranlar tarafından tahttan indirilen III. Selim'in yerine, tahta IV. Mustafa'yı (Deli Mustafa) oturtmuşlardı... Bu duruma karşı çıkan ünlü komutan 'Alemdar Mustafa Paşa' emrindeki askeri birliğini alarak İstanbul'a gelmiş, III. Selim'i yeniden tahta çıkarmak istemişti... Bunu duyan isyancılar, hemen III. Selim'i boğarak öldürdüler, Saray'da dairede tutulan diğer Osmanlı şehzadesi II. Mahmut'u da öldürmek için geldiler, zeki cariyelerden 'Çevri Kalfa' mangaldaki kızgın közleri ve külleri, gelen cellatların yüzüne savurdu, II. Mahmut'u da merdivenlerden Saray çatısına çıkararak kurtardı... Bu arada birlikleriyle Saray'a giren Alemdar Mustafa Paşa, öncelikle II. Mahmut'u tahta oturttu, Padişah da onu 'Sadrazam' ilân etti...

Kısa sürede bütün isyancıları yakalayıp cezalandıran Alemdar Paşa, öncelikle 'Nizam-ı Cedit' ordusu yerine "Seklan-ı Cedit" adıyla yeni bir ordu kurdu, Saray'daki eski yöneticileri temizledi... Bu yeniliğe karşı çıkan 'Yeniçeriler' ayaklandılar, Babıâli'ye saldırarak, Alemdar Mustafa Paşa'yı öldürmek için Sarayını kuşattılar... II. Mahmut, kendisini Padişahlığa getiren ve sert mizaçlı Alemdar Paşa'dan çok çekindiği için, onun yardımına gitmedi!.. Alemdar Paşa, uzun bir mücadele sonunda, Saray'dan gelecek yardımı boşuna bekledi, çatısına da çıkan Yeniçeriler için, tek kurtuluş yolunun, mahzeninde bulunan barut ve mühimmat fıçılarını havaya uçurmaktı, o da bunu yaptı; kendisiyle birlikte tarihi kayıtlara göre, 'üç yüzden fazla Yeniçeri askeri' ile birlikte havaya uçtu!.. İsyancılar yine IV. Mustafa'yı padişah yapmak istediler, II. Mahmut hemen onu boğdurttu, Yeniçerilerin önüne attı, isyanı güçlükle bastırdı!..

İstanbul böyle kaynarken, dışarıda da işler hiç iyi gitmiyordu: Balkanlarda Sırp Ayaklanması başlamış, Rusya ile savaş sürerken, Fransa İmparatoru Napolyon ile Rus Çarı I. Aleksandr, Osmanlı topraklarının paylaşılması için 'Erfurt Antlaşması (1808)' imzalamışlar, Hicaz'da da Vehhabîler ayaklanma çıkarmak üzereydi!.. Ruslarla barış antlaşması imzalandı, Hicaz ayaklanmasını bastırması için Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'ya emir verildi, oğlu İbrahim Paşa bu ayaklanmayı bastırdı, sorumluları İstanbul'a Padişah'a gönderdi, hepsi de suçlu bulunup meydanda idam edildiler!..

Ortalık yatıştıktan sonra, yüzü Batı'ya dönük olan II. Mahmut yeniliklere ve değişime başladı!.. En büyük hatası da, ordu önünde her savaşa giden Mehteran Takımı yerine, Avrupalıların kullandığı Trampet Takımını kurdu!.. O yıllara kadar özellikle deve derisinden yapılma ve adına 'KÖS' denilen, at veya develerin sırtında götürülen devasa davulların sesi, en az 10 kilometre öteden duyulur, düşman askerinin ödü kopar, moralleri bozulurdu!.. Yeni kurulan Trampet Takımının sesi ise, bir vadiden diğerine bile zor gidiyordu, bu sebeple peş peşe savaş yenilgileri başlamıştı!..

Çok geçmeden, kendisine çok güvendiği Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa güçlenmiş, Osmanlıya karşı gelip, bağımsızlığını ilân etti, gericiler de Padişah II. Mahmut'a, yaptığı bu yenilikler için "Gâvur Padişah" lâkabını kullanır olmuşlar, her yerde yeni isyanlar çıkarıyorlardı!.. Ama II. Mahmut onları dinlemedi, sürekli ezdi, yeniliklere devam etti!.. 31 Yıl Padişahlık yapan II Mahmut, çok fazla içki içerdi, 1839 yılında sağlığı bozuldu, kısa sürede de henüz daha 55 yaşındayken öldü!..

Şu sıkıntılı günlerde biraz geriye dönüp de, tarihimizden bir kesiti sizlere aktarmak istedim; sürç-ü lisan eyledimse de, tarafınızdan affola...                   Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI