ABD YAPTIRIMLARI VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ !?

 

                ABD YAPTIRIMLARI VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ !?

Uzun zamandır dedikodusu süren "ABD Yaptırımları" yılın son ayı ortasında çıkageldi, "Ben o yaptırımları imzalamam!" deyip duran 'Topal Ördek' durumundaki yenik Başkan Donald Trump da, bu karar Senatolarındaki oylamadan üçte/ iki çoğunlukla geçtiği için imzalamak zorunda kaldı, zati bunu o da biliyordu!.. Ülkemizdeki malûm kesim; "Neden ve nasıl buralara geldik? Zaten ABD bize dost muydu, düşman mıydı!?" diye bu olayın esas sebepleri üzerinde duracağına, yine sonçları üzerinde yoğunlaşarak, yine karalar bağlayarak, 'Bremen Mızıkacıları' gibi hep bir ağızdan "ah - vah" ederek zırlamaya başladılar!..

Bir düşünelim bakalım, ABD daha önce neler yapmıştı: Bizim Kıbrıs'taki haklı davamızda ABD hep Yunan ve Rumların tarafını tutmadı mı? Barış Harekâtı başarıyla tamamlandı, ama yine aynı ABD, 1975 yılında sadece bize silâh ambargosu uygulamadı mı? 1980'de darbeci Kenan Evren desteklenmedi mi? 1984 yılında başlayan "PKK Terörizmine" bu dost ve müttefik (!) zannettiğimiz ülke tarafından her türlü silâh, mühimmat, ilâç ve lojistik destek verilmedi mi? 1990'lı yıllardan itibaren, Fethullah Gülen denilen darbeci imama CIA tarafından her türlü maddi-manevi-siyasi avantajlar verilmedi mi? '01 Mart Tezkeresi' Meclis'ten geçmedi diye, 2003 yılında ABD askerleri Süleymaniye'de bizim askerlerin başına çuval geçirmediler mi? Suriye'de ABD bizim yanımızda mıydı, yoksa PKK uzantısı teröristler PYD ve YPG yanında mı yer almışlardı? Yunanistan ile 'Ege Adaları' ve 'Doğu Akdeniz' sorunlarında bir kez olsun ABD bizim yanımızda oldu mu? Rusya'dan "S-300" alan NATO üyesi Yunanistan'a hiç birşey denmezken, "S-400" alan biz NATO üyesine bu zulüm niye!? Bu sorular daha da uzatılabilir...  Ama bunların artık ne mal olduğunu anlamamız için, daha fazla örneğe ne ihtiyacımız var, ne de sızlanmaya!.. Artık şimdi bu ülke ABD, NATO ve ısrarla girmeye çalıştığımız AB ülkelerinin bize yaptıklarını bir güzel sorgulama zamanıdır!..

Hiç unutmamamız gereken bazı densizlik ve terbiyesizlikler de yaptılar: 1-1963'teki ABD Başkanı Johnson'un, Başbakan İsmet İnönü'ye gönderdiği NATO'dan çıkarmayla ilgili tehdit mektubu!.. 2-Başkan Barack Obama'nın 2015 yılında gönderdiği 'Beyzbol Sopalı' fotoğrafı!.. 3-Başkan Donald Trump'ın bu yıl ortalarında gönderdiği 'Ekonominizi Çökertirim' tehdidi içeren mektubu!..

Rahmetli İnönü cevap olarak Başkan Johnson'a şöyle demişti: "Üçüncü bir dünya kurulur, biz de orada yerimizi alırız!.." Aradan tam 57 yıl geçti, ne 'Yeni Bir Dünya' kuruldu, ne de biz başka bir yerde yerimizi aldık!.. Ama ben, merhum İnönü'nün bu sözü yerine; "Başımızda eğer Yüce Atatürk olsaydı, bu densiz ve saygısız ABD Başkanı'na acaba O nasıl bir cevap verirdi?" diye hep düşünürüm? Kurtuluş Savaşımız zamanında, o zaman dünyanın en büyük devletleri 'İngiltere ve Fransa' idi... Atatürk'ün bunları bile tınlamadığını ve onları yendiklerini merhum İnönü bilmiyor muydu? Neden kendisi O densize daha usturuplu bir cevap verememişti acaba!? Benim tahminime göre Yüce Atatürk, böyle bir densizlik karşısında, tıpkı İstanbul işgalcilerine; "Geldikleri gibi gidecekler!" dediği gibi... Hatay konusunda İtalya Büyükelçisine; "Bana savaş çizmelerimi giymek zorunda bırakmayın, Hatay bizimdir!" dediği gibi... Başkan Johnson'a da; "Biz senin gibi bir densizle, bir haddini bilmezle aynı kuruluş çatısı altında olamayız; NATO'nuzu alın da başınıza çalın!.. Bu ülke bir Muz Cumhuriyeti değil, haddini bil Başkan efendi!.." filân diye karşı çıkardı herhalde?

Ya dünyada her şeyden çok sevdiği ve güvendiği Mehmetçiğinin başına çuval geçirme olayı Atatürk zamanında olsaydı, o ABD'lileri doğduğuna pişman edip, bunu bir 'Savaş Sebebi' saymaz mıydı!?

Yine söylüyorum; bu gibi durumlar ortaya çıktığında hemen 'sonuçlar üzerinde' havanda su dövmek yerine, bunların artık 'esas sebeplerini' oturup da düşünsek daha akıllıca olmaz mı değerli okuyucularım, ha!?         Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI