Anadolu Topraklarında İçki Kültürü !?
Dünya ülkeleri arasında insanlar tarafından en çok tüketilen içkiler; Bira, Şarap, Votka, Wiski, Rakı, Tekila, Şampanya, Vermut... gibi içkilerdir!.. En eski içkinin herkes 'Şarap' olduğunu düşünse de, dünyanın en eski içkisi "Bira"dır!.. Çünkü Biranın 13 Bin yıllık geçmişi varken, Şarap ise Gürcistan'da üzümden 8 Bin, İran'da 7 Bin, İtalya'da da 6 Bin yıl önce yapılmıştır!.. Çin'de ise, 9 Bin yıl kadar önce şaraba benzeyen, 'pirinç-bal-meyve' karışımından bir içki yapılmıştır, ama bilinen Şarap gibi değildi...
Biranın ilk üretildiği yer Ortadoğu'dur!.. Buğday ve arpadan üretilen bu Bira, 13 Bin yıl önceleri Mezopotamya ve Mısır'da tüketilirdi... Bugünlerde ise Bira en çok; Almanya, Polonya, Britanya, ABD, İspanya, Belçika, Hollanda, Finlandiya, Avustralya, Kanada, Brezilya, Meksika Venezüella ve Vietnam'da tüketilmektedir!.. Türkiye, en çok içki tüketen 100 ülke arasında yer almaz, en az içki tüketen ülkeler ise şunlardır; Irak, Somali, Mısır, Nijerya, Yemen, Suudi Arabiyya, Bangladeş, Kuveyt, Libya ve Pakistan'dır!.. Bu ülkeler aynı zamanda bilim-kültür-teknoloji bakımından da en geri kalmış ülkelerdir!..
İçkinin sağlığa zararlı olduğu söylencesi, sadece içilen içkinin miktarıyla ilgili bir olgudur!.. İçkinin fazla tüketilmesi; tıpkı bazı yiyecekleri çok tükettiğimizde sağlığımızın bozulmasına benzer!.. Örneğin; şeker, tuz, margarin, et, tereyeğı, hamur ve gazlı içecekler nasıl vücuda zarar veriyorsa, aşırı içki de öyle zarar verir!.. Yoksa, dünyanın her yerinde sağlıklı bir vücut için doktorlar, her gün bir miktar içki içilmesini öğütlerler miydi? 'Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)'ye göre (Covid-19 Gibi Salgın Hastalıklar Hariç); dünyada her yıl ortalama 50 Milyon insan ölüyor, bunların 14 Milyonu beslenme bozukluğundan, yılda 8 Milyonu sigaradan ölürken, içkiden sadece 3 Milyon insan ölüyor... Kalanları da hastalık, yaşlılık, savaşlar, kazalar!.. Yani, hep suçlu gösterilen içkiler, aslında diğerlerine göre çok masum sayılarda...
Ülkemiz Türkiye'nin milli içkisi "Rakı"dır... Bazı kaynaklara göre ilk Doğu Roma'da yapıldığı söylenen bir tür rakı, 1.100 yıllarında Anadolu'ya gelen Türkler tarafından yapılmış, sonra Trakya ve Avrupa'ya yayılmıştır!.. Şu anda yapılan rakıların esas geçmişi, 300 yıl kadardır!.. Genelde üzüm, incir, erik gibi meyvelerden damıtılan rakı, 1930 yılında ilk Gaziantep'te fabrikada üretilmiş, 1940'lı yıllarda fabrikalar çoğaltılmış ve TEKEL ürünü haline gelmiştir... Kurtarıcımız ve kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk de bir rakı tiryakisi idi!..
Osmanlı döneminde bütün Padişahlar da bir tür içki içerler, içkili gecelerde eğlenirlerdi!.. Örneğin; küçük yaşta oğlu Fatih Sultan Mehmet'i Padişahlık tahtına oturtan II. Murat, kendisi Manisa'ya dinlenmeye çekilirken, yanında götürmek için seçtiği ilk kişi, Sarayın 'Şarapdarı' olmuştu!.. En çok içki müptelâsı olan Padişahlarımız ise; Kanuni'nin oğlu II. Selim (Sarhoş Selim) ile I. Ahmet'in oğlu IV. Murat idiler...
Sözkonusu rakı ise, Necip Mirkelamoğlu'nun 'Rakıname'sinden bahsetmezsek ayıp kaçar:
"İçmesini bilene/ Zevk-ü sefadır rakı/ İçmesini bilmeyene/ Ceyr-ü cefadır rakı!..// Bir münasip miktarı/ Muhabbet anahtarı/ Kaçırırsan kantarı/ Cana ezadır rakı!..// Eşek içerse zırlar/ Köpek içerse hırlar/ Kedi içse tırmalar/ İnsan olanadır rakı!..// Gönül dargınlarına/ Vefa kırgınlarına/ Hayat yorgunlarına/ Hâzâ devadır rakı!.."
Eee, burada Orhan Veli'yi anmazsak vallahi daha ayıp kaçar:
"Eskiler alıyorum/ Alıp yıldız yapıyorum/ Musiki ruhun gıdasıdır/ Musikiye bayılıyorum!..// Şiir yazıyorum/ Şiir yazıp eskiler alıyorum/ Eskileri verip, musikiler alıyorum/ Bir de rakı şişesinde balık olsam!.." Sakin KOŞAR...