Belki bazı okuyucularım çıkıp; "Ulan ihtiyar dallama yazar, şu sıkıntılı ekonomik ortamda parti büyüklerimizin söylediklerini, yaptıklarını yazmak varken, şimdi fıkra ve şiirler yazmanın sırası mı? Bak Maliye Bakanımız sayın Mehmet Şimşek, yıldırım gibi basın önüne çıkıp açıkladı, Haziran sonuna ne kaldı, enflasyon düşecek, millet rahatlayacakmış işte!.. O günden sonra elinle-dilini tutan mı var, ne halt yazarsan yaz artık!.." diyebilirler? Acele etmeden yazıyı okuyun da, kim haklıymış, yine sizler karar verin, olur mu? Neticede biz de insanız, son günlerde olanlardan, tasarruflardan iyice içimiz karardı ya, yeter ama yahu!..
---Karı-koca yine günlük rutin kavgalarına başlamışlar, o günkü kavga biraz uzun sürünce, kahvaltısını yarım bırakıp, çıkış kapısına doğru yönelen koca, ani bir dönüşle karısına bağırmış: "Çenesi düşük kadın, sen ancak bir 'budala' ile evlenmeliymişsin!.." diye bağırınca, hemen karısı cevabı yapıştırmış: "Eee, zaten ben de öyle yapmıştım, ama sen bunu tam 16 sene sonra anlayabildin ya, yine de helâl olsun sana!" demiş, iyi mi?
---Duydunuz mu bilmem; Tekirdağ-Çorlu'da güzel, esprili ve dul bir kadın olan 'Özge Şeber (35)' ; çok rahatsız olduğu komşularından dolayı kendine ait evini satmak için, camına şöyle bir ilân asar: "Bu Ev, Alt Kattaki Kötü Komşular Yüzünden, Onlardan ÇOK DAHA KÖTÜ İnsanlara Satılıktır!.."
İyi de kardeşim, belki de çok ucuza alınacak olan bu evi satın almak bir şey değil de; ucuza bir ev sahibi olayım derken, en başta 'Çok Kötü Bir İnsan' olduğunuzu peşinen kabul ediyorsunuz, bu biirrr!.. Alt kattaki bu komşuların nasıl 'KÖTÜ' insanlar oldukları ilânda belirtilmemiş: Bu aile mafya mı? Uyuşturucu-kaçak içkiyle her akşam âlem filan yapanlar mı? Aile bireyleri birer katil mi? Evlerinde parayla fuhuş yaptıran reziller mi, bu ikiii. O satılık ilânında bu ayrıntılar da belirtilse de, alıcılar da ona göre davransalar olmaz mıydı yani? Atalarımız ne demişler: "Her satıcının bir alıcısı bulunur" demişlerdi, değil mi?
---Sağcı ve muhafazakâr olduğu bilinen bir gazetede, 27 11 2021 tarihinde, 'Orhan Yavuz Ejder' isimli şairin şu şiiri yayımlanmıştı:
"Âşık oldum güzele, söyleyeyim bir şiir/ Aldım kalemi elime, yazayım bari bir bir/ Dedim: Güzel kız; boyun uzun, hem servi gibi/ Dedi ki: Yüksek ayakkabı, topuklu dibi!../ Dedim: Can yâr, dişin ne de beyaz, inci gibi/ Dedi: Hep çakma porselen, vidalı dibi/ Dedim: Yâr müjgânın oktur, yaralar beni/ Dedi: Plâstik yapıştırmadır, kirpiğim sunî/ Dedim: Gözlerin kara, benzer âhu ceylana/ Dedi: Lenstir, yarın çeviririm elâya/ Dedim: Yanakların al, dudakların kiraz/ Dedi: Dudaklar ruj, yanak makyajlı biraz/ Dedim: Yüzünde yok kırışık, benzersin Ay'a/ Dedi: Yaptırdım botoks, bakar biraz paraya/ Dedim: Saçların uzun, benzer sanki ipeğe/ Dedi: Kaynak saçtır, bana geldi hediye/ Dedim: Burun hokka biçimlidir, sanki mekik/ Dedi: Onu da yeni yaptırdım estetik/ Dedi ki; paran çoksa benim gibi yoktur yâr/ Malın kayıp ettiğin gün, ben olurum ağyar (Eloğlu)/ Âşık Emrah gibi, nasıl şiir yazayım yâre/ Ecnebi âdetlere, nasıl bulayım çare!?"
Hani, bu şiir bizim İbrahim Ergin üstat gibi 'Anadolu Şairleri Eserlerine' pek benzemese de, genel kültürünüz biraz daha genişledi değil mi? İyi, zati benim de tek amacım buydu.
---Son seçimde bizim Muğla'dan tüm partilere adeta gökten 'Aday Adayı' yağdı, her bir partiye en az 40-50-60 aday adayı vardı ya!? Zati buradan çıkacak '7 Tane Milletvekilimiz' var, aday olamayan ve seçilemeyen kardeşlerimizden kimlere küsüp-darıldılar acaba?
---Cumhuriyetimizin 100'üncü Yıldönümünü beklerken, yani 2023 yılının Mart ayında da '23 kadınımız' daha öldürüldü!.. İcra dairelerindeki dosya sayısı tam '33 Milyona' dayandı; buna can mı dayanır arkadaşlar!? Bakalım 2024 sonunda rakamlar kaçlara vuracak !? Dışarıda gök gürültülü sağanak yağış başladı, hadi bana müsaade, kapı ve pencerelerimi kapatıp, çamaşırlarım ıslanmadan toplayayım bari. Sakin KOŞAR.