Elimizdeki son numune, ne yazık ki merhum Erbakan'ın partisi RP'den AKP'ye geçip, kurucu olan, Milletvekili-Bakan olan, sonra oradan kovulunca CHP'ye kapağı atan CHP Konya Milletvekili yapılan 'Abdüllâtif Şener' isimli siyasi büyüğümüz oldu!..
Daha 06 Mart -28 Mart 2023 tarihlerinde CHP milletvekili iken, yeniden milletvekili adayı yapılacağını düşünerek, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na övgü dolu mesajlar atan bu büyüğümüz, kısa süre sonra aday gösterilmediğini öğrenince, hemen CHP ve sayın Kılıçdaroğlu'na küsüp, aleyhinde çok tartışılacak suçlamalarda bulunan Abdüllatif Şener; 16 Haziran 2023 günü Halk TV'ye çıkıp; oradaki gazetecilere, ne birinci turda, ne de ikinci turda Cumhurbaşkanı adayı olan Kılıçdaroğlu'na oy vermediğini, ilk turda Sinan Oğan'a, ikinci turda da 'Geçersiz Oy' verdiğini söyledi.
Tabii, oradaki gazeteciler 'Yandaş Gazetecilere' pek benzemiyordu ve hemen Şener'in oy kullandığı sandığı araştırdılar; o sandıkta aday Recep Tayyip Erdoğan'a 57 oy, aday Kemal Kılıçdaroğlu'na ise 264 oy çıkmış, ama bu sandıkta hiç 'Geçersiz Oy' çıkmadığını öğrenmişler!.. Yani bu siyasi büyüğümüz, koca bir yalan daha söylemiş, canlı yayında suçüstü yakalanmıştı!.. Yani, böylelerinin ayağını ipe Yüce Yaratanımız mı dolayıveriyordu, ne !? Yani, bu çekirge bir sıçramış, iki atlamış; ama sonunda kalitesinin ne olduğunu bizzat kendisi bizlere göstermişti.
Bunları duyunca sizler ne yaptınız bilmiyorum ama, benim kan beynime sıçradı, moralim bozuldu, bu parti için yıllarca verdiğim emekler aklıma geldi, dondum kaldım dostlar!.. Eğer seçimi sayın Kılıçdaroğlu kazansa idi, bu pahalı elbisesinin içindeki 'Adam Sanılan' şahıs, yine TV'lere çıkıp da bunları söyler miydi acaba? Hiç sanmıyorum dostlar!.. Bu türlerin amaçlarının ne olduğu, aslında bunları söyleyerek kime göz kırptığı belli değil mi ?
Peki, bu CHP yönetimi ne zaman akıllanacak!? Daha dün, bir Mehmet Ali Çelebi, Metin Feyzioğlu, Ekmeleddin İhsanoğlu gibi çok vahim hatalar yapılmadı mı? Sayın Abdullah Gül'ün adaylığına sıcak bakılmadı mı? O çok meşhur "Altılı Masa"da CHP'nin ne başarısı oldu!? Dahası, çok sayıda milletvekili kaybı oldu!.. Peki orada kurucumuz Atatürk'ün hangi ilkelerine riayet edildi!? Bu CHP bir sol parti mi, sosyaldemokrat mı, liberal mi, yoksa sağcı ve maneviyatçı bir parti mi!? Bizim kuruluş amaçlarımız ve ilkelerimiz, neden böylesi zamanlarda hatırlanmaz!? Sağdan oy alarak gelen başarıdan kimler övünecekti ve bu başarı neye yarayacaktı acaba, hiç bunu düşünen oldu mu!?
Hiç unutmam; 1999 genel seçimlerinde CHP sandıktan çıkamadı, tarihinde ilk kez Yüce Meclis dışında kalmıştı. O zamanki Genel Başkan Deniz Baykal, istifa etmemek için bin bir dereden su getiriyordu. Zorla ikna edildi ve günler sonra kendisi istifa etmek zorunda kaldı!.. Seçimle gelinen o siyasi koltuklar, kimsenin babasının çiftliği değildir, başarısız olan hemen gider!.. Ama, bazıları altlarına Japon Yapıştırıcı filân mı sürmeye başladı da, o koltuklardan bir türlü kalkamıyorlar, anlayamadık gitti yahu!?
Sayın Özgür Özel'in çok güzel bir açıklaması vardı, dedi ki; "Biz bu adamı Konya'dan aday gösterince, kendi partimizden adaylığını engellediğimiz üyemize bir özür borcumuz var. Bu adam için oy veren partililerimize bir özür borcumuz var" dedi. Ben biliyorum, Konya'da çok iyi ve değerli bir siyasetçimizin adaylığı engellendi, yerine de Abdüllatif Şener getirildi. Hem bunları açık yüreklilikle söyleyeceksiniz, hem de hâlâ o yönetici koltuklarında oturacaksınız, bu olmaz!.. Sahi, ne olacak şu bizim CHP'nin hali!?
Yazımızı, Halk Ozanı Nesimî'nin iki dörtlüğü ile bitirelim bari.
"Sorma birader mezhebimizi/ Biz mezhep bilmeyiz, yolumuz vardır/ Çağırma Meclis-i Riya'ya bizi/ Biz şerbet bilmeyiz, dolumuz vardır!../// Adil davranmadıktan sonra/ Hacı-hoca olmuşsun kaç para/ Hırka, tespih, post, seccade güzel ama/ Hiç Yüce Tanrı kanar mı bunlara!?" Sakin KOŞAR.