GİRESUNLU DİYOJEN KİMDİR VE "KİNİZM" NEDİR !?

 

           Tarihin kaydettiği filozoflardan biri olan Giresunlu Diyojen, son derece ucuz kıyafetlerle, kimseyle diyaloga girmeden, özel evi gibi kullandığı büyükçe fıçısının içinde yaşar, sık sık da, gündüz vakti fenerini yakarak sokaklarda dolaşır, fenerle ne aradığını soranlara da; "Adam arıyorum, adam!.." diye öfkeyle cevap verirmiş.

Biliyorsunuz, CB Adayı Kemal Kılıçdaroğlu da, Ankara-Güvenpark'tan 15 Haziran 2017'de başlayıp, 25 günde 420 kilometre yol kat ederek, İstanbul-Maltepe'de bir mitingle sonlandırdığı "Adalet Yürüyüşü" ile tarihe geçmişti. Bizler şu anda 2023 yılına, yani "Cumhuriyetimizin 100. Yılına" gelmişiz, hâlâ birbirimize soruyoruz; "Bu ülkede Adalet var mı?" diye. Siyasette sık sık parti, fikir, yön ve kulvar değiştiren; 'Kubilay Uygun, Mehmet Ali Çelebi, Hulki Cevizoğlu ve Abdüllatif Şener' gibi büyüklerimizi gördükçe de, binlerce yılın filozofu 'Giresunlu Diyojen' gibi hemen soruyoruz; "Bu siyasiler adam mı?" diye.

Bakınız, size birkaç haber sunacağım, verilen kararların adaletli olup-olmadığına da sizler karar veriniz:

---Bursa-Mudanya'da, daha önce "alkollü araç kullanmaktan 2 yıl trafikten men" cezası bulunan Burak Ulga (29)', yine alkollü son kazasında otomobili ile Fikriye Yeğit (56) ve torunu Zeynep Mira Güler (9)'i ezerek öldürdü. Mahkeme önce bu adama 15 yıl hapis verdi, sonra da 'hafifletici nedenlerden dolayı' cezayı 3 yıl 4 aya indirdi, ikinci duruşmada da bu adamı tahliye ettiler, iyi mi?

---İzmir-Bornova İlçesi'nde, sabıkası bir hayli kabarık olan Serkan Dindar (43), zemin kattaki evinde tecavüze kalkıştığı Ceyda Yüksel (28)'i öldürdü. Kolu kopma noktasında ve yüzünde derin cam kesikleri olan Ceyda Yüksel'i öldürmekten mahkemece, alkollü olan Serkan Dindar'a önce 'Müebbet Hapis' daha sonra da, 'haksız tahrik indirimi' nedeniyle 18 yıl hapis cezası verildi. Ceyda öldüğüyle kaldı, sarhoş katil Serkan da birkaç yıl sonra yine bizlerin arasında olacak inşallah!?

Bizdeki hukuk anlayışına ne oldu? Bu konularda yıllardır çıkartılan yasalar ne diyor, bu suçlara ne cezalar veriliyordu, şimdi neden suçlular her davadan kazançlı çıkmaya başladılar, dava sonuçlarını bizler ağzımız açık halde şaşırıp kalırken; bu hususta bir bilgisi, bir önerisi olan var mı acaba?

---Bitlis'in Tatvan İlçesinde gazetecilik yapan meslektaşımız Sinan Aygül, iktidarın Tatvan Belediyesi'nde yapılan usulsüzlük iddialarını yazınca, Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani'nin koruması Yücel Baysali ile polis memuru Engin Kaplan'ın saldırısına uğradı!.. Elmacık kemiği ve kafatasında kırıklar olan gazeteci Sinan Aygül hastaneye kaldırıldı. Önce suçlarını inkâr eden iki şüpheli, binanın kamera görüntüleri ortaya çıkınca sustular!.. Çünkü o feci saldırı ve faillerin görüntüleri, kabak gibi orta yerde izleniyordu. İki şüpheli gözaltına alındı, sonra ikisi de tutuklandılar!..

Belediye Başkanı hemen çıkıp, bu olayla hiçbir ilgisi olmadığını açıkladı, Bitlis Valisi de polis memurunun açığa alındığını duyurdu!.. Başkan'ın koruması, ne kadar sadık bir adamı olduğunu göstermek için saldırdıysa da, şu maaşı milletin vergileriyle verilen polis arkadaş niye bu olayın içinde!? Onun asli görevi, öncelikle vatandaşların can güvenliğini korumak değil mi? Göreve başlarken bu Anayasa ve Yasalar üzerine, bu asli görevini tarafsızca yapmak için, namusu ve şerefi için yemin etmemiş miydi? Yeminine uymayanların, böyle gazetelerin 3. Sayfalarında haber olacaklarını hiç düşünemiyorlar mı? Son yıllarda ne oluyor bunlara!? Diyojen de kimseleri beğenmez, küçümser, fenerle adam arardı, bu davranışa da 'Kinizm' denirdi!.. Muhalif kesime bunca kin ve nefret yeniden mi hortladı, ne!?            Sakin KOŞAR.

YAZARIN DİĞER YAZILARI