Milaslı 26 Muhtarın Feryadı !?
Yatağan - DEMEÇ Gazetesinde çıkan; "Termik Santral Önünde 26 Muhtardan Ortak Açıklama" başlıklı haberi, bizleri hem acı acı güldürdü, hem de çok derinden düşündürdü!? Özetle konu şuydu: Tam 43 yıldır Yatağan ve Milas İlçelerimizde faaliyet gösteren, linyit kömürüne dayalı çalışarak elektrik enerjisi üreten "Termik Santrallar" konusunda çok tartışmalar yaşandı!.. 43 yıldır Çevre, Doğa, Sağlık dostu eğitimli insanlarımız, bacalarından sürekli zehir soluyan bu çağdışı elektrik üretimine hep karşı çıktılar, bunların yerine Rüzgâr-Güneş-Su Barajlarından elde edilecek enerjiler üretilmesini istediler!..
Tabii ki bizlerin özgür, demokratik ve bir hukuk devletinde yaşayan insanlar olarak, hepimizin görüşlerini özgürce söyleme hakları vardır!.. Bu Milaslı 26 Mahalle Muhtarımız da, Doğa-Çevre-Sağlık örgütlerinin söylediklerinin tam aksine, Termik Santrallar hakkında kendi düşüncelerini açıklamışlar, Milaslı 26 Muhtar adına Gürceğiz Mahalle Muhtarı sayın Ersoy Yılmaz bir açıklama yapmış ve Gazetemiz DEMEÇ'e haber olmuşlar.
Açıklamalarında diyorlar ki; ". Bizim buralara gelip, yapılanları görmeden; 'Tarih yok ediliyor' diyorlar. Bugüne kadar çıkarılıp da koruma altına alınan eserlere baksınlar, Ören'de bir arkeoloji parkı kurulduğunu görsünler. Doğayı ve ormanı savunduğunu söyleyen Sözde Çevreciler; 'zeytinliklerimiz, ormanlarımız' derken; Çökertme, Mazı, Bozalan, Gürceğiz ve Türkevleri'ndeki büyük orman yangınlarda, bizler bölge halkı olarak mücadele ederken neredeydiler? Doğayla dost bir madencilik de yapılabilir!.. Bunun yapılabildiğini kanıtlayan 'rehabilitasyon sahalarımız' da buradadır!.. Ülkemiz ve bölgemiz için enerji üretimini, sosyo-ekonomik açıdan stratejik önemde olan kazanımlarımızı, sizin kirli emellerinize terk etmeyeceğiz!.. Tabii bazıları; 'Siz köylüsünüz, toprağınızı işleyin, gerisine de karışmayın' diyebilirler? Bunu diyenlerin çiftçilik yapmadığını da biliyoruz!.. Çünkü 10, 20, 30 dönüm bahçeyle; 100-150 tane zeytinle elde edilecek gelirle bir ailenin bir yıl geçinmesi, çoluk çocuğuna bakması mümkün değil!.. İşte bu nedenle köylerden şehirlere göçler var!.. Burada her aileden en az bir kişi bu santrallarda çalışıyor veya emekli olmuş!.. İddia edildiği gibi santralların etrafındaki topraklarımız ölmedi, su kaynaklarımız kurumadı, hâlâ sebzemizi ve meyvemizi kendimiz yetiştiriyoruz!.. Zeytinlerimizin verimi yerinde, aile bütçemize ek gelir elde ediyor, böylece göç etmek zorunda kalmıyoruz!.. Kameralar karşısına geçip, Milas köylüsü gibi görünmek için başlarına yemeni bağlayan, 'tarih yok ediliyor, zeytinlikler yok ediliyor' diye ahkâm kesen, kendilerine 'Çevreci' denilenlere ve onlara destek veren siyasilere sesleniyoruz; 'BU TOPRAKLAR, BU AĞAÇLAR BİZİM, BU SANTRALLER BİZİM, YETTİ GARİ!.." deyip, bir de 'Yeniköy Termik Santralı' giriş kapısı önünde fotoğraflarını çektirmişler.
Açıklamalarında çok iyi lâflar etmişler, güya haklarına sahip çıkmışlar ama; karşılığında hiçbir şey beklemeden yıllarca sizin ve bizim için sağlık mücadelesi vermiş sayın 'Çevreci' dostlarımıza da, ağızlarına ne geldiyse söylemişler!..
Şimdi bu 26 hazrete sormak isteriz; Termik Santrallar kurulmadan, bu sizin köylüler acından mı ölüyorlardı? Hiç çocuk okutmuyor, hiç kazanmıyor, herkes şehirlere mi göç edip gitmişti, bu santrallar kurulunca mı geri gelip, yeniden bu köyleri-mahalleleri oluşturmuşlardı!? Siz bu santralların çevreye, doğaya, sağlığınıza hiç zarar vermediğini söyleyecek kadar, hangi 'bilgi-beceri-eğitim' seviyenizle orada ahkâm kesiyorsunuz bakayım!? Gelin bizim Eskihisar-Karakuyu-Bağyaka-Bağcılar Mahallelerine de, kaynak sularının nereye gittiğini, evlerinin, orman ve zeytinliklerin nasıl kazındığını bir de onlardan dinleyin bakayım!.. İlimiz dışındaki her hastaneye gidişinizde, Milaslı veya Yatağanlı olduğunuzu söyleyince, doktorların hemen; "Önce Akciğer taraması ile işe başlayalım" dediklerini siz hiç duymadınız mı? Bu yörelerdeki çoğu ölümlerin, bu 43 yılda hep 'Kanser-Kalp-Nefes Darlığı' yüzünden olduğunu sizler duymadınız mı veya bilmiyor musunuz!? Zati fotoğraf çektirdiğiniz yer ve yukarıdaki öfkeli açıklamanızda; ".Ülkemiz ve bölgemiz için enerji üretimini, sosyo-ekonomik açıdan stratejik önemde olan kazanımlarımızı kirli emellere terk etmeyeceğiz!" sözleriniz, sizleri kimlerin organize ettiğini açıkça ele veriyordu. Bir daha bu bilimsel konuları 'Bir Bilene' sorunuz da, ondan sonra böyle haberlere konu olunuz, olur mu? Hadin gari, siz kendi asıl anladığınız işlerinize bakın benim canlarım!.. Sakin KOŞAR.