OSMANLIDA EN BÜYÜK ‘ŞEHZADE’ KIYIMI !?
Padişah III. Mehmet 1595 yılında tahta geçince, hemen onun tam 19 ‘Şehzade’ kardeşi boğduruldu!.. III. Mehmet, 12’nci padişah olan babası III. Murat’ın en büyük oğlu, annesi de ‘Venedikli Bafo’ diye anılan, meşhur ‘Safiye Sultan’dır!.. 8 yıl tahtta kaldı…
Ölen babası III. Murat’ın, haremdeki cariyelerden ‘102 çocuğu’ olmuştu… Öldüğünde, sarayında 27 kızı, 20 de oğlu (Şehzade) yaşıyordu… Osmanlı geleneklerine göre kızların tahtta bir yetkisi-etkisi olmadığından, onlara dokunulmaz, ama Şehzadelerin tahta çıkandan gayrısı, sağır ve dilsiz ‘cellatlar’ tarafından hemen boğularak öldürülürlerdi… Taht varislerinin kanları, gelenek gereği akıtılamadığı için, iple boğdurulurlardı…
Padişah kocasının ölümünü saklayan III. Mehmet’in annesi Safiye Sultan, hemen Manisa Valisi olan oğlu Veliaht Şehzade III. Mehmet’e haber gönderdi… İstanbul’a 11 günde gelen, pek de acele etmeyen Mehmet, saray topunun bu ölümü haber vermesi sonucu tahta çıktı ve hemen 19 Şehzade kardeşinin boğdurulması emrini verdi… O güne kadar Osmanlı Sarayı böyle bir kardeş kıyımına hiç şahit olmamıştı!..
Ölen Padişahın ikinci oğlu, tahta geçen III. Mehmet’in ilk kardeşi, Şehzade Mustafa idi… Çok iyi eğitim görmüş, tıpkı dedesi Kanuni Sultan Süleyman’ın vücut yapısını, vasıf ve becerilerini taşıyor, özelliklerini bilen herkes de onun padişah olması için dualar ediyordu… Dönemin en büyük lirik (coşkun-etkili) şairlerinden ünlü ‘Bâkî’nin öğrencisiydi… Öleceğini anladığı sırada şu beyit dudaklarından dökülmüştü: “Nasiyemde kâtip-î kudret ne yazdı bilemedim/ Ahh kim bu gülşen-i âlemde herkiz gülemedim!..”
O büyük kıyımdan sonra, taht salonuna irili-ufaklı, daha birkaçı kundakta olan Şehzadeler, babaları olan III. Murat’ın mezarı etrafına sırayla gömüldüler!.. Bütün bu kıyımlar olurken ve evlâtları gömülürken, tahta çıkan Padişah III. Mehmet’in annesi ‘Safiye Sultan’ bir damla gözyaşı bile dökmemişti!.. Bütün hırsıyla, oğlunun tahtı süresince adeta ‘Sadrazammış’ gibi yönetime müdahale edecekti, hep de bunu düşünüyordu!.. Nitekim öyle de yaptı…
Tahtta sadece 8 yıl kalabilen III. Mehmet, 1596 yılında ordusunun başında Macaristan’a gitti… Büyük çabalarla Eğri Kalesi alındı, ama Padişah İstanbul’u çoktan özlemişti, savaş meydanından gitmek istiyor, annesi de geri dönmesi için mektup üzerine mektup yazıyordu ama, Damat İbrahim Paşa cesaretle ve ısrarla Padişahın ordunun başında kalmasının, ordunun moral ve motivasyonu için çok önemli olduğunu söyleyip, ona hep engel oluyordu…
Macaristan’da başarılar devam ederken, Anadolu’da ‘Karayazıcı’ adında bir asi türedi ve sürekli isyan çıkararak, devlete büyük zararlar verdiriyordu… Sokollu Mehmet Paşa’nın oğlu Hasan Paşa, Kayseri yakınlarında bu isyancıyı sıkıştırıp, yakalattı ve astırdı… Ama bu asinin kardeşi ‘Deli Hasan’ meydana çıktı, ağabeyinin namıyla aynı adamları yine topladı, Anadolu’da çok büyük zararlara, çok can ve mal kayıplarına sebep oldu…
Savaşlar, isyanlar ve annesinin haremde çevirdiği dolaplardan harap ve bitap düşmüş olan III. Mehmet, 1603 yılında Edirne’ye istirahate çekildi… Annesinin bulduğu kadınlardan ve doktorlarının verdiği ‘kuvvet macunlarından’ adeta eriyen Padişah, burada 56 gün sonra öldü!..
III. Mehmet, Sancak Beyliği görevinden gelen son Padişahtı… Kolay kandırılan, sakin ve çekingen bir yapıya sahipti, annesi Safiye Sultan’ı bir türlü geçemedi… Devletin maddi ve ekonomik durumu çok bozuldu, genç yaşta öldü!.. Türbesi Ayasofya avlusu içinde olup, 19 kardeşini bir çırpıda katletmesi hiç unutulmadı, unutulmayacaktır!.. Sakin KOŞAR…