Oksijen Gazetesi'nin 26 Ocak- 1 Şubat 2024 sayısı 12.sayfasında Nazlı Berivan Ak, Stanford Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Ali Yağcıoğlu'nun yeni kitabı " Belirsiz Geçmiş Zaman- İmparatorluk, Cumhuriyet ve Siyaset" adlı yeni kitabında, yakın siyasi tarihimizi zamanın süzgecinden geçiriyor.
2021'in başından itibaren 2023'ün sonuna kadar,üç yıl boyunca Oksijen Gazetesi'nde kaleme aldığı yazıları derledi. Çoğul bir Türkiye anlatısı kurmanın imkanları ve sınırları üzerinde düşünmeye ve yeni bir demokrasi oluşturmaya davet ediyor,yazar.
Nazlı Berivan Ak, "Yazılarınızı bir araya getirme fikri nasıl ortaya çıktı?" diye soruyor. Yağcıoğlu
" Oksijen Gazetesi çıktığı günden beri yazıyorum. Bu dönem Türkiye'nin ve dünyanın fırtınalı yıllarına denk geliyor. Aynı zamanda Cumhuriyet'in 100.yılına doğru giden üç yıl. Yazılara başladığımda kitap çıkarmak gibi düşüncem yoktu. Bu konuda beni ikna eden Saadet Özen oldu. Doğan Kitabın genel yayın yönetmeni Cem Erciyes oldu. Editörüm Hülya Balcı'nın da etkisini söylemesem olmaz. Cumhuriyet'in 100.yılı için bir akademik kitap projem vardı. Böylece "Belirsiz Geçmiş Zaman"
çıkmış oldu." diye tamamlıyor sözlerini.
Muhabirin "Belirsiz Geçmiş Zaman" başlığı ne anlama geliyor? sorusuna şöyle cevap veriyor.
"Miş'li geçmiş zaman. Tam bilmediğimiz, zihnimizde ve gönlümüzde tam netleştiremediğimiz bir zaman. Benim deneme kitabımda da biraz o başlığa gönderme yapıyor. Gelecek hakkında belirsizliğin yüksek olduğu bir dönemde geçmişi yeniden düşünmek, diyelim" diyor.
Gazetecinin " Türkiye'de yoğunlaşmış bir Osmanlı hayaleti geziniyor , diyorsunuz. Bu ifadeyi açar mısınız? " diye sorunca , Yağcıoğlu " Türkiye'de toplumun, devletin, Cumhuriyetimizin, Osmanlı geçmişi ile ilişkisi nedir? Bu ilişki nasıl kuruldu? Bu ilişki hayatımızı, siyaseti, estetik tercihlerimizi, inanç dünyamızı nasıl etkiliyor? Bunlar çok önemli sorular. Cumhuriyet bir yönü ile Osmanlıların tarih anlatısını kabul etmiş bir rejim. Cumhuriyet, çöküş sonrasında yeni dirilişi simgeliyor. Tarihi referansları bu anlatı içinde anlamlanamıyorsunuz. Bu arada reddetmek de özgürleşmek değildir Yeteri kadar güçlü, toplumu özgürleştiren tarih kurgusu oluşturamadı Cumhuriyet." diye cevap veriyor.
Nazlı Berivan Ak, " 2023 Mayıs seçimlerinden gerekli dersler alındı mı? Özellikle gençleri kaybetmemek için doğru adımlar atıldı mı, atılıyor mu? Umudu Diri tutmak için önerileriz var mı?" diye sorunca, Hoca da" Dersler alındı mı? Herkes kendine göre dersler çıkarıyor. Ben de kendime göre dersler çıkardım. Bir özeleştiri yaptım. Muhalefet bu seçimi kazanabilirdi. Kazanılamamasının çok sebebi var. Umudu diri tutmak çok neden var. Ülkemizin, henüz çok anlayamadığımız ve değerini bilemediğimiz bir demokratik pratikler ve özgürlükler tarihi var. Önce geleceği bizim yapıp yiyeceğimiz bir şey olduğunun farkına varalım. " diye yanıt veriyor
Muhabirin " Yakın zamanda başta ABD olmak üzere bir çok ülkede seçimler var. Yeni bir demokrattık uyanış için farklı stratejik ve liderlik kurgusu gerektirdiği belli. Popülist otoriterliğin panzehiri var mı?" diye sorusuna karşılık, Yağcıoğlu " Ben popülizmden çok şey öğrenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Otoriter popülizme karşı demokratik popülizm iyi bir panzehir olabilir. Topluma yalan söylemeyen onun duygularını, önceliklerini, kızgınlıklarını güçlü şekilde siyasete taşıyan teknokrasiye ve bürokrasiye, parti siyasetine belli bir eleştiri içinde bakan halkçı bir liderlik. " diyor.
Gazetecinin " Yapay zekanın hayatımıza girmesiyle bilimsel ahlak, bilimsel üretimin piyasa ve siyaset ile ilişkisi de ana gündem haline geldi. Bunu değiştirmenin bir yolu var mı? diye sorusuna şöyle cevap veriyor, Yaycıoğlu " Yapay zeka büyük bir devrim. Bunun sosyal ve siyasal etkilerini göremiyoruz. Demokrasi için de çok yararlı, onu derinleştiren
demokratik pratikleri tabana yayan bir etkisi de olabilir. Teknoloji tarihi hep değişti. Bu son gelişmeler büyük bir devrimin içinde yaşadığımızı bize gösteriyor. Ama bu devrimin başındayız. " diyor.
Oksijen Muhabiri Nazlı Berivan Ak, " Türkiye Cumhuriyeti'nin 100.yılını coşkuyla kutluyor mu? Türkiye ve dünyanın çalkantılı üç yılında tuttuğu kitabınızı nasıl rehber olarak görüyor musunuz? " diye sorunca, Stanford Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr.Ali Yaycıoğlu " Sadece mütevazı bir beraber düşünme daveti olarak görüyorum. 100.yılını Cumhuriyetimizi coşkuyla kutlayabildik mi?
Benim için coşku, geçmişi yüceltmek değil. Geçmişteki tüm imkanları yeniden önümüze sermek, bu imkanlar içinde neler yaptık, ne tercihlerde bulunduk, gerçekleşmeyen imkanların değeri nedir? Neticede Cumhuriyet en önce beraberlik, beraberce bir tarihsel hikâyenin içinde olmak demek. Toplum olarak iyi bir beraberliğimiz var mı? Cumhuriyet'in coşku ile kutlanması bu soru etrafında olmalıydı " diye görüşlerini paylaşıyor, Hoca.
Yurt dışında yaşayan bir bilim adamının görüşlerini aktardık, Prof. Dr. Ali Yaycıoğlu'nun.