YARGITAY VE ANAYASA MAHKEMESİ TARTIŞMALARI !?

 

             YARGITAY VE ANAYASA MAHKEMESİ TARTIŞMALARI !?

Kasım ayı başında Yargıtay 3. Dairesi'nden 5 Üye, yaptıkları açıklama ile AYM'de Can Atalay'ın lehinde oy veren üyelerin suç işledikleri ve yargılanmaları talebinde bulunmuş, Muhalefet partileri ve Barolar hemen buna karşı çıkıp, bunun bir "Yargı Darbesi" olduğunu ileri sürerek tepki göstermişler, CHP Meclis'i terk etmemişti... İktidar partisi içinden de bazı isimler Yargıtay'ı kınamış, bazıları da haklı bulmuşlardı...

Özbekistan ziyareti dönüşünde gazetecilere konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Lideri sayın Erdoğan şunları söylemişti: "...Her şeyden önce Yargıtay'ın bir yüksek mahkeme olduğunu herhalde kimse inkâr edemez!.. AYM bu noktada maalesef birçok yanlışları da arka arkaya yapar hale geldi... Bu da bizi ciddi manada üzmektedir!.. Şu an itibarıyla Yargıtay'ın aldığı karar asla bir kenara atılamaz, itilemez!.. AYM kararına karşı Yargıtay da şu anda demiştir ki; 'Sen yüksek mahkemeysen, ben de yüksek mahkemeyim ve yüksek mahkeme olarak da şu anda sizinle ilgili yaptırımı ben de talep ediyorum' demiştir" diye açıklamış... Yine aynı konuşmasında sayın Erdoğan; "Asıl olan millet iradesi ve TBMM'dir, kimse Meclis'in mutlak yetkisine el uzatamaz!.." demişti...

İyi de efendim, Anayasa'nın 158. Maddesi aynen şöyle diyor: "Herhangi bir mahkeme ile ihtilâfa düşülen bir davada uyuşmazlık olduğunda en son AYM'nin verdiği kararlar geçerli olur!" diyor... Bir de herkes çok iyi bilir ki; "AYM kararları kesin ve herkesi bağlar, Resmî Gazete'de karar yayımlanınca derhal yürürlüğe girer!" diyor... Bu madde hâlâ geçerli ve yürürlükte iken, 'Yargıtay' hangi hakla AYM hakkında bir talepte ve suçlamada bulunabilir!? Bu tutumu Anayasa hükümlerine çok aykırı olmuyor mu? Gerçek buyken, siz hangi kanaatle Yargıtay'ı haklı buluyorsunuz!?

Madem 'Millet İradesi' her şeyin üzerinde ise; son seçimlerde Yüksek Seçim Kurulu'na milletvekili olmak için müracaat edip, hiçbir yasal engel olmadığından YSK'dan onay alan, 'Millet İradesi' ile de sandıkta seçilen 'Can Atalay'ın milletvekilliğine engel olanlara neden hak veriyor, Meclis'e gelmesi için neden gayret göstermiyorsunuz efendim!? Hani 'Millet İradesi' en üstün güçtü, bunu uygulamalarınızla da niye ispat etmiyorsunuz ki !?

Sadece söz söylemek yetmiyor, insan söylediklerinin hayatta uygulanması için de gayret sarf etmelidir!.. Kalkıp da; "O iş başka, bu iş başka, o adam Gezi Olayları suçlusudur!" demek vicdana sığar mı!? Madem ki AYM bu kişi için; "Hak ihlâline uğramıştır, derhal Meclis'teki görevi başına dönmelidir" diye karar açıkladı ise, bu hüküm kesindir ve istisnasız herkes tarafından hemen uygulanması gerekmiyor muydu!? Niye hâlâ hapiste, neden bir türlü salınmıyor, Anayasa hükümleri neden bu kişi için geçerli kılınmıyor!?

Bu olay, zaten çok tartışılan hukuk ve yargı sistemimizde bir 'Kırılma Noktası' olacaktır, göreceksiniz!.. Bir ülkede 'Adalet' ya vardır, ya yoktur!.. Eğer varsa, ülkenin en yüksek mahkemesi kararı niye yerine getirilmiyor!? Bunca hukuk fakülteleri boşuna mı Avukat-Savcı-Yargıç yetiştiriyor!? Haa, eğer 'Adalet' yoksa ve biz Afganistan'a dönmüş isek, bunca mahkemelerin ne gereği var, bizleri niye tartıştırıp duruyorlar ki!? Her TV kanalında üç-beş ünlü Hukukçu, saatlerce niye dil döküp, örnekler verip duruyorlar ki!? Artık biraz kendimize gelelim, yasalarımız ne diyorsa onu yapıp, sürekli arkadan dolanıp durmayalım gari...

Bugünkü yazımızı da sayın İbrahim Ergin'in "Gözleri Gökova Kız" şiiriyle bitirelim:

"Uzaklardan geldim, yabancıyım/ Güneşi yüzümde gezdiremem/ Rüzgâr rüzgâr konuşmaz benim saçlarım/ Gülmesini öğrenmedim, bilmem/ Fakat sevmem değil/ Bana öyle bakma n'olur/ Gözlerin kadar güzeldir bizim denizler/ Ve gözlerin gibi derin/ Öyle bakma bana/ Bir taşı döver gibi deniz/ Dövüyor beni gözlerin!.."                       Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI