Tam memurlar zamlı maaşlarını aldıkları gün, tam FETÖ darbesinin bugünkü karşıtları sokaklara çıkıp, 15 Temmuz gecesi; "Bu ülkede bayrak inmez, ezan susmaz!" diye bağırdıkları gün, tam da Cumhuriyet'in 100. Yılını kutladığımız şu günlerde, bu tarihi ve devasa zamları tam da sâlâlar okunurken kim-kimler yaptı!? Kimler bu yüzyıla "Meğerse Bu Zam Yüzyılıymış" dediler!? Metin Külünk isimli AKP'li büyüğümüz de bunu soruyordu, sizce de bunu bilmemesi biraz garip değil miydi?
Sadece o olsa neyse, bu iktidarın küçük ortağı MHP de, minik ortakları BBP ve YRP'liler de bunu soruyorlardı, ya bunu anlayabileniniz var mı!? Hem tepki gösteriyorlar, hem de tam gaz yola devam ediyorlar? CHP Erzincan Milletvekili sayın Mustafa Sarıgül bir benzin istasyonuna gidip, 10 TL'lik benzin istemiş, bir çay bardağı kadar benzin vermişler, oradan bağırıyordu: "Bir bardak benzin 10 TL olmuş, bu tekerler nasıl dönecek!?" diyerek, arabasının tekerlerini tekmeliyordu!.. Gazetelerin birinci sayfalarında yayımlanan bir karikatürde, bir oto tamircisine giden şık giyimli bir sürücü, tamirciye yalvarırcasına; "Şu Otogazlı aracı 'Tezek Yakan' araca çevirebilir miyiz?" diye soruyordu...
Sanki kimse bilmiyormuş gibi, hemen bu aşırı ve tarihi zamları kimin yaptığı herkes tarafından araştırılmaya başlandı, tabii bu ihtiyar dallama yazarınız da boş durur mu? Hemen ben de yollara düştüm, adeta bir 'Sherlock Holmes' titizliği ile olayın peşinden gittim!.. Sonunda esas faili buldum ama, şimdilik ismini size söylemeyeceğim, yazının sonunda açıklayacağım!..
Efendim son seçimler sırasında, malum olan ekonomik kriz ve yeni geçmiş olan depremler sonrası, muhalefet partileri liderleri çaresiz halkımızı rahatlatmak için bol keseden atıyor vaat üstüne vaatler veriyorlardı ya? Başımızdaki iktidarın elinde verecek parası kalmadığı için biraz daha temkinli davranıyor, mitinglerde çocukların ellerine sıkıştırdıkları paralarla vaziyeti idare ediyorlardı ya? Örneğin: Bay Kemal çıkıp; "Bütün emeklilere bayramlarda tam 15'er Bin TL promosyon vereceğim, memurlara en az 22 Bin TL maaş, depremzedelerin tüm evlerini devlet tarafından beş kuruş almadan biz yapacağız!.." diyor, buna rağmen iktidar, emeklilere sadece 2 Bin TL promosyon verip, depremzedelere yapılacak evlerin yarı parasını kendilerinden alacaklarını söylüyorlardı ya? İktidar mensupları hem para yok diyorlar, hem de bütün propaganda çalışmalarına son model 'TOGG Marka' arabalara kurulup da gidiyor, millete de, "aslında ülkede kıtlık değil, bolluk var" demek istiyorlardı ya?
İşte bu muhalefet parti liderleri, seçime günler kala iktidarın da kesenin ağzını açmasına sebep olmuş, elde kalan son paraları da böyle savurmuşlardı!.. "Bütçe kalmıştı tamtakır, kuru bakır!.." Bütçenin biraz dolması için "Tek İmzalı Kararnameler ve Ek Bütçe" numaraları ile son durumun bu hale gelmesi kaçınılmaz olmuş, emekliler avucunu yalamış, memura biraz harçlık verilmiş, ödemelerin olduğu 15 Temmuz günü de bardak taşmıştı!.. Bütün olan biten bundan ibaretti!..
Bütün bunlar yetmezmiş gibi, bir de gazeteci Levent Gültekin çıkıp (eğer doğruysa?); "Kılıçdaroğlu bana 'bu ülke bitmiş, ben dahil kimse kurtaramaz!' dedi... Bir de, ona niye aday oluyorsunuz o zaman, çekiliniz dediğimde bana; 'Benim adaylıktan çekilmem kendi elimde değil ki' demişti" diye açıklamalar yaptı!? Şimdi ortada iki ihtimal var: Eğer bunlar doğruysa, o gazeteci bunu ispat etmeli, sayın Kılıçdaroğlu derhal istifa etmeli; eğer doğru değilse de, bu Levent Gültekin denen kişi gazeteciliği bırakmalı ve her yerde bıraktırılmalıdır!..
Size bütün olan biteni anlattım, yaptığım araştırmalar sonunda, bütün bu zamlara sebep olan tek kişinin "Bay Kemal" olduğunu tespit ettim!.. Böyle ülke yönetmeye ne var kardeşim, ben de yönetirim; sal vergiyi, koy iğneden ipliğe zamları, ondan sonra da çık; "Biz Avrupa'nın en ucuz 4 ülkesinden biriyiz!" de, olur mu efendiler!? Artık bundan sonra kimse çıkıp da; Bu zamların sebebi Tek Adam rejimi, Maliye Bakanı Şimşek, ABD'den ithal edilen Hafize Gaye Erkan... filân demesin sakın!.. Daha onlar dün geldiler yahu, Bay Kemal kaç yıldır başımızda bir düşünsenize!? İnşallah yazımı Metin Külünk büyüğümüz okur da, biraz rahatlar gari... Sakin KOŞAR...