Tarih MS 1.yüzyıl.
Gün doğarken Knidos'un doğu yamacındaki kalker taşları kızıl bir ışıltıyla parıldardı. Bugün Datça'nın mahallelerine karışmış bu topraklar, o yıllarda Stadia adıyla anılırdı. Adı yazıtlarda ilk kez o yüzyılda görünmüştü ama rüzgâr onu çok daha önce tanıyordu.
Sabah serinliği, kent merkezi ile kırsal alan (khora) arasındaki dar patikada koşan genç sporcu Euaratos'un yüzüne çarpıyordu. Patika, bugün bile yer yer görülen ince taş setlerini izleyerek, eski limanın doğusunda yükselen kayalıkların yanından kıvrılarak geçerdi. O kayalıklarda, kazılar sırasında yeniden duvara devşirme taş olarak bulunan beyaz mermer kaidelerden birinin üzerinde, bir gün onun adı yazacaktı.
Knidos halkı, Dor soyunun hatırasını tanrılarla birlikte yaşatırdı. Bu yüzden Apollon Karneios'un şenlikleri(Karneia) sıradan bir bayram değil, kentin kimliğinin saklı defteriydi.
Tanrıya koşarak hizmet eden gençler olan karneadromoi, Dor şehirlerinde kader belirleyen roller üstlenirdi.
Knidos'un agora çevresinde, arkeologların "Hellenistik teras duvarı" diye tanımladığı blokların arasında, o günlerde yüksekçe bir seyir platformu vardı. Yarışın son çizgisi de oradaydı. Çünkü Apollon'un gözünün gökyüzüne en yakın olduğu yerin orası olduğuna inanılırdı.
Euaratos çizgiye yaklaştığında, hafif eğimli zeminin altında su yollarının gizli uğultusunu duyabiliyordu. Knidos'un iki limanı arasında uzanan bu akustik gürültü, sanki yeraltından Poseidon'un nefesini üflüyordu.
Stadia'nın kutsal taşlarından birinde, Euaratos'un hizmet ettiği tanrının iki yüzü kazılıydı.
Tainarios : Lakonia'daki Taenarum burnunun sert rüzgârlarından türeyen, dayanıklılık ve kapı bekçiliğiyle ilişkilendirilen Poseidon unvanı.
Asphalios: "Sarsıntıyı durduran", denizcileri depremlere karşı koruyan tanrı.
Kazılarda bulunan Knidos yazıtlarında bu iki sıfatın ilk kez görünmesi, bilim insanları için bir mucizeydi ama Stadia halkı biliyordu. Onların taşları tanrıların sırlarını yavaş yavaş ortaya çıkarırdı.
Euaratos çocukluğundan beri bu iki kutsalın gölgesindeydi. Büyükler şöyle derdi.
"Bir gün bu çocuğun adı da taşta kazılı duracak, tıpkı tanrıların isimleri gibi."
Şenlik günü geldi. İnsanlar Stadia'nın taş döşeli meydanında toplandı. Meydandaki bloklardan bazıları, modern kazılarda ortaya çıkarılan devşirme mimari parçaların aynısıydı. Taşlar hâlâ aynı akustikle yankı veriyordu.
Başlama işareti verildi.
Euaratos koşuya başladığında toprak sanki iki dil gibi açılıyor, bir yolu Apollon'a, diğerini Poseidon'a uzatıyordu. Koşu hattı boyunca sıralanan sütun tamburları, zamanın döngüsünü hatırlatır gibi gölgesini onun üzerine düşürüyordu.
Bazı araştırmacılar o güzergâhın, bugünkü liman kalıntılarının biraz doğusunda, eski teras duvarı ve su kanalı hattıyla örtüştüğünü ileri sürer. Koşucunun ayak seslerinin yankılanması da bunu doğrular gibiydi.
Euaratos, diğer gençlerin ayaklarını arkasında koyulaşan bir toz bulutu gibi hissediyordu. Ama bir an geldi ki, nefesinin ritmi taşlarla aynı frekansta atmaya başladı.
O artık sadece bir genç değildi, Knidos'un kalbiydi.
Ve hiç kimse onu yakalayamadı.
Aradan yıllar geçti. Euaratos Roma'ya gitti. Knidos'un adına armağan taşıdı. Stadia'ya döndüğünde, Poseidon'un iki kültünü ömrünün sonuna dek sürdürdü.
Bir gün, Stadia halkı liman caddesinin doğu tarafında, bugün devşirme taşların bulunduğu noktaya beyaz mermer bir kaide dikti. Kalker zemine oturan bu kaide 0.63 m yüksekliğindeydi, üst yüzünde iki mengene yeri hâlâ duruyordu. Bu izler, kaidenin bir heykeli taşıdığını söylüyordu, muhtemelen Euaratos'un heykelini.
Üzerine şu satırlar kazındı.
"Stadia ve khora halkı, Tiberius Claudius Euaratos'u.
Karneadromos, damiourgos ve tanrı Poseidon'un rahibi olduğu için onurlandırır."
Bu satır, Stadia adının tarihte ilk kez taşta görünmesiydi.
Arkeologlar yüzyıllar sonra bu taşı bulduklarında, üzerindeki harfler hâlâ keskinliğini koruyordu.
Doric harf formu, Knidos'un kimliğini tıpkı tanrıların mühürü gibi mühürlemişti.
Euaratos'un heykeli nerede bilmiyoruz. Belki de hala Knidos'ta toprak altında. Yazıtı ise Datça'da bir müze olmadığı için kazı deposunda kaderine terk edilmiş çürüyor.
Kaynak: Knidos'tan Yeni Bir Onurlandırma Yazıtı / A New Honorary Inscription From Knidos-Güray Ünver