BİZDE SİYASÎ DARGINLIKLAR

 

Milli Mücadele zaferle sona erip Mudanya mütarekesi imzalandıktan sonra, Lozan'da toplanacak barış konferansına bizim de bir heyet gönderilecekti. Bu zamanda Başbakan Rauf Orbay'dı. İsmet Paşa da Mudanya mütarekesini imzalamış, garp cephesi Komutanı olarak.

Büyük Millet Meclisinde, Lozan'a gönderilecek heyeti seçmek için, milletvekilleri aralarında tartışıyorlardı.

Çoğunluk, Başbakan Rauf Beyin başkanlığında, Dış işleri Bakanı Yusuf Kemal ve Sağlık Bakanı Rıza Nur beylerden kurulu bir heyet bekliyordu.

Çünkü Lozan'da İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan gibi ülkelerden en meşhur, politika içinde yetişmiş, yabancı dil bilen, Ankara'da bulunduğu söyleniyordu.

Mustafa Kemal Paşa, Lozan'da gidecek heyeti belirlemenin zamanı geldiğini anlayınca, fikirlerine, kanaatlerine, en fazla güvendiği arkadaşlardan Dış İşleri Bakanı Yusuf Kemal ile, bu meseleyi görüşmek gerektiğini hissetti.

Yusuf Kemal  Bey'den almış olduğu görüşe göre şekillenmişti. Yusuf Kemal daha önce bir-çok defa Rauf Bey'i heyet başkanlığı için, "Lozan'a gidin" diye ısrar etmiş, her seferinde, " hayır,  ben gitmem" cevabını almıştır.

Heyet meselesinde Rauf Bey'le Hasan Şaka ve Rıza Nur beylerin isimleri üzerinde durulmuş ek olarak da askeri danışman olarak Kazım Karabekir veya İsmet Paşa düşünülmüş bir sonuca varılamamıştı.

Mudanya Konferansından dönmüş olan İsmet Paşayı  Erkanı Harbiye Umumiye Reisi Fevzi Paşa yakından incelemesi  ile Lozan Heyeti için  yapabilir diye düşünmektedir. Mustafa Kemal Paşa, Yusuf Kemal Bey'i köşküne davet ederek, ",Sen heyet başkanı olarak Lozan'a gider misin?"  diye soruyor. Yusuf Kemal Bey de, "Rauf Bey gitsin, ben de onun yanında giderim. " diyor.

Yusuf Kemal Bey, o sıralar birinci ameliyatını olmuş, ikinci ameliyatı olacağını bekliyordu. Mustafa Kemal ise mutlaka gitmesi gerektiğini söylüyordu . Rauf Bey'in defalarca istemediği bildiğinden, Yusuf Kemal'e dönerek " İsmet  Paşa gitmez mi ? ," diye soruyor. İsmet Paşanın kulağının az işitmesine rağmen, çoktan Lozan'a gönderme kararı vermişti. Bu durumu hisseden Yusuf Kemal de, " Gider Paşam, gider" diyor.

"Rahatsızlığımdan dolayı Dış İşleri Bakanlığından istifa edeceğimi biliyorsunuz. Değil mi, Paşam "

" Evet "

Ayrılıyorlar, Mustafa Kemal Paşa, ertesi günü Bursa'ya gidiyor ve üç gün sonra, gizli şifreli bir telgraf çekiyor. Ben görüşmeler yapmak üzere İsmet Paşayı münasip görüyorum. Aynı zamanda Dış İşleri Bakanlığına getirmek istiyorum. Sen de Dış İşleri Bakanı olması için gayret göster, diyor.

Mecliste çalışmaya başlıyor,  İsmet Paşa için.

Dış İşleri Bakanlığında yakın mesai arkadaşları olan hukuk müşaviri Münir ve Hikmet Bayur ile öteden beri çalışmakta oldukları konuları, konferansta konuları hazırlayıp veriyorlar, İsmet Paşaya. İsmet Paşa da, uzmanlardan aldığı bilgi ve dokümanları, hem Mustafa Kemal Paşadan, hem de Başbakan Rauf Beyden aldıkları direktiflerle Lozan'a gidiyor.

Omuzlarına ağır bir yük almış oluyordu.

Nitekim, Mustafa Kemal Paşa Bursa'da ilk defa kendisine söylenince şaşırmış, " Aman paşam nasıl olur, ben askerim, bu işi nasıl yapabilirim" der. Mustafa Kemal Paşanın ısrarı üzerine kabul etmek zorunda kalır.

İşte, İsmet Paşanın bu suretle yani Başbakansız olarak Lozan'a gidişini bazıları, Rauf Beyle İsmet Paşanın arasındaki soğukluğun başlangıcı olarak görürler.

21 Kasım 1922 de toplanan Lozan Konferansında daha ilk günlerde, toplantılar gayet hareketli ve hararetli geçmekte idi. Ankara'da  Mustafa Kemal ve heyet başkanı Rauf Bey de endişeli idiler. Çünkü bu konferanstaki konular, Osmanlı döneminden kalan konulardı.

İsmet Paşa çaresiz iken, Ankara imdadına yetişti. İki ay kadar geçen zamanda devam eden Lozan Barış konferansı 4 Şubat 1923'te ara verildi. Nedeni şu idi, İtilaf Devletleri bize barış koşulları verdiler. Bilhassa adlî, malî ve ekonomik maddeleri itibariyle hürriyetimizi tamamen ortadan kaldıracak proje olduğu için tarafımızdan kabul edilmesi imkansızdı. Böyle olunca tarafımızdan kabul edilmedi. İsmet Paşa da, Türk Heyeti Başkanı sıfatıyla, onlara bu projeye karşılık, bir teklif sundu.

YAZARIN DİĞER YAZILARI