BİZDE SİYASÎ KIRGINLIKLAR (4)

 

Konuştukça köpürüyor, köpürdükçe susmuyor, Rauf Bey'e saldırıyordu. Mustafa Kemal Paşanın bütün bu hücumlarına karşı seyirci kamışından cesaret alan İsmet Paşa, hiddetle Rauf Bey'e " Riyaseti devlet meselesini halledecektiniz, peki nasıl halledecektiniz, kaç ihtimal vardı?" Rauf Beyin cevap vermesini beklemeden devam etti. " Cumhuriyetin ilanında irtica var diyorsunuz, hala tamamlanması gereken yerler var, gelişme isteyen yerler var, ama Cumhuriyet geçici olarak ilan edildi, demek  ne demek? Biraz daha  zaman alsaydı, demek ne demek oluyor.?

Aynı zamanda bizim Cumhuriyet ilanındaki hareketimizi, eski İttihat ve Terakki merkezi genel işleri olarak göstermek istiyorsunuz. Merkezi genel hayatı bu ülkede geçirmiş biri olarak, sizin belirttiğiniz noktaları ellerinde silah olarak kullanıyorlar.

Rauf Bey, genel olarak bundan bahsediyor, İsmet Paşa buna izin vermiyor. Rauf Bey'e hücum etmeye devam ediyordu. Rauf Beyin İstanbul'da halifeyi ziyaret etmiş olmasına getirmişti, sözü.

" Halifeyi ziyaret etmek demek, halifeyi tanımak, ona paye vermek, hilafeti bir mesele haline getirmek anlamına gelir. "

Sonra da sözlerini, " Tarihin her hangi döneminde, bir halife zihninden bu memleketin geleceğini nasıl kuracağı düşünmesine neden olur. Karışmak arzusu geçirirse biz o kafayı koparacağız" diye bağırdı.

İsmet Paşanın, Rauf Beyden hırsını almak için kendinden geçtiğini gören Mustafa Kemal, bir başvekile yakışmayacak şekilde hitap etmeyi sürdüren İsmet Paşa'yı dinlemekle yetindi.

Konuşulanları sessizce dinledi, Rauf Bey. Halk Fırkasından ayrılmayı düşünmediğini dile getirdi.

Cumhuriyet'in ilanının arkasından patlak veren bu husus, üstü kapalı bir şekilde kapanmış oldu. Büyük Millet Meclisinin verdiği kararla kaldırıldı.

Rauf Bey ve arkadaşları, ilk zamanlarda hilafetin kaldırılmasına taraftar değillerdi. Büyük Millet Meclisince verilen kararı otogaz etmeden kabul ettiler.

Halk Fırkası içinde bu kararı içlerine sindiremeyen Kazım Karabekir Paşa ve arkadaşları sessiz sedasız toplanır oldular.

Ankara'da hava bozulmuş, yakında kopacak olan kıyametin kokusu gelmeye başlamıştı.

Bu kıyamet, 26 Ekim 1340 tarihinde Kazım Karabekir Paşanın, birinci ordu müfettişliğine istifa etmesi sonrası yaşanmış oldu.

Refet Paşa ile Cafer Tayyar Paşanın da askeri vazifelerinden istifa ederek meclisteki görevlerine döndüler.

Millet Meclisinin ikinci oturumu, Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşanın nutku ile açıldı.

YAZARIN DİĞER YAZILARI