27 Ekim 2023 günü Oksijen Gazetesinin 32. sayfasında, Gazeteci Elif Ergu'nun sayfasında, Devlet Opera ve Bale'sinin ilk Kadın Genel Müdürü Meriç Sümen ile yapılmış söyleşi var.
Cumhuriyet döneminde ilkleri başarmış kadın sanatçılardan biri, Meriç Sümen. Türkiye'de ilk devlet sanatçısı, Rusya'da Bolşoy sahnesine çıkan ilk balerin, başrol üstlenen ilk yabancı balerin " Prima balerin " . Devlet Opera ve Bale'sinin ilk kadın genel müdürü, koreograf.
"Balede disiplin, çok çalışma ve kendi kendine kalma, çok önemli. Balede vücut dili ve müzikalite olmalı. Bu üçü olmazsa yapamazsınız. Çok düzenli çalışıp, bunlarla ilgili matematiği oturtmak gerekiyor. Çok zorlandığım bir hareketi yapmak için aylarca çalıştığım olmuştur." diyor, Meriç Sümen.
Hala genç dansçıları yetiştiriyor, genç dansçılara deneyimlerini aktarmaya devam ediyor.
Biraz çocukluğunuza dönelim, deyince Elif Ergu o günlerden bahsediyor, Meriç Sümen.
"İlklerin yapmak zordur. Küçük yaşlarda dans ederdim. O yıllarda bale değil. Milli oyunlarımızı çok severdim. Ankara Saray İlkokulu'nda okudum. Kabiliyetim vardı, öğretmenlerimin dikkatini çekmiştim. Annem sanatçıydı, babam askerdi. Aşk, disiplin ve sanat beni anlatır. Konservatuar açılınca girdim. Annem beni baleyle tanıştırmıştı. Konservatuardan sonra, Opera ve Bale Genel Müdürlüğüne girdim. Türk balesini ve okulu Madam Ninette de Valois kurdu. O dönemde Kraliyet Bale'sinin en önemli hocasıydı. İlk Othello Balesi sergilendi. Giesell'i oynadığında 15 yaşındaydım. Devlet büyükleri yardımcı olurlardı. Kıyafet için, sahne için hep destek olurlardı. Ben her yaz İngiltere'ye gittim. Madam Ninette de Valois' in evinde kalırdım. Evlenme evlenirsen de çocuk yapma, denildi hep. 34-35 yaşına kadar anne olamadım. Annelik için çok şeye katlandım. 47 yaşına kadar sahnedeydim. Kendimle yarışırdım.
Almanya'da bir temsile gittim. Önce Türklerin dans yapabileceğini düşünmezler. 19 yaşında Amerika'ya gittim. " diye sürdürdü konuşmasını. Elif Ergu'nun araya girerek sormuş. " Fransa Cumhurbaşkanı Charles De Gaulle de izlemiş sizi." deyince, " Fransa eski Cumhurbaşkanı Charles De Gaulle'un önünde Debussy oynadım. Türkiye'ye ziyarete gelmişti. Çok uzun boyluydu. İngilizce konuştu. " diye anlattı.
Elif Ergu " Rusya'ya gidisiniz, nasıl oldu?" diye sorduğunda ise cevabı şöyle oldu." Sovyet Başbakanı Aleksey Kosigin Türkiye 'deydi. Bizi izlediler ve bizi Rusya'ya davet ettiler. " dedi.
" Ben Ingiliz bale sistemini tanıyordum. Çok ağladım, çok yoruldum. Düşsen de, kalkacaksın, dedim kendi kendime. Türkiye'den gelen bir kadın olduğuma. " diyor, Meriç Sümen. Cumhuriyetin 100.yılında geleceğe yönelik mesajınız olacak mı? diye sorduğunda Elif Ergu, " Ben hep gençlerle uğraşıyorum hep" diyor, Meriç Sümen." Keşke dans edebilseydim. Genç arkadaşlarımla beraber olmak isterdim. Türk balesine bir katkım oldu. Gönlüm isterdi ki; 46 yaşında Kamelyalı Kadın'la sahnedeydim, sonrasında gençleri yetiştirerek katkıda bulunuyorum. Mesleğime saygım sonsuzdur. "diye bitirdik, söyleşimizi.
Meriç Sümen 1943' te doğmuş. 10 yaşındayken baleye başlamış. 1961 de Londra Cecchetti sınavını birincilikle geçti. 1961 de Ankara Devlet Opera ve Balesine sanatçı olarak girdi. 1967'de Bolşoy Bale'sinin davetlisi olarak Moskova'ya gitti.1979-1986 yılları arasında Ankara Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü görevini üstlendi. İstanbul Devlet Opera ve Balesinde 2002 yılına kadar dansçı, bale sanat yönetmeni olarak görevini sürdürdü.
2005 yılında Devlet Opera ve Bale'sinin Müdür ve Sanat Yönetmenliğine getirildi. Hayatı Nevsal Baylas tarafından "Dansa Aşık Bir Kuğu"
adıyla kitaplaşmış. Mehmet Şafak Türker tarafından "Tutku" adlı bir belgesel yapılmış.
Atatürk'ün çağdaş sanatçılarından biri olan bale sanatçısı Meriç Sümen'e daha uzun yıllar mutlu ve sanat dolu yıllar diliyorum.