GÜNER ELGEN: ÖMER SEYFETTİN'İN KIZI


 

Cumhuriyet Pazar ekinde 6.sayfada  Tolga Aydoğan'ın yazısı var. 15 Eylül 1962 günü Cumhuriyet Gazetesi'nin, ikinci sayfasının sağ alt köşesinde bir bildiri görürler, bildiri şöyledir. "Merhum Ömer Seyfettin külliyatının sahibi ve yegâne varisi olarak dokuz kitaptan oluşan eserleri neşretmek üzere Refet Zaimler Yayınevi'ne sattım. Bu kitapların "Telif Hakları Kanunu" gereğince başka hiç kimse tarafından neşredilemeyeceğini gördüğüm lüzum üzerine ilan ederim. Merhum Ömer Seyfettin kızı Günel Elgen."

Ömer Seyfettin'in bir kızı olduğunu öğrenirler. Kitaplarının izinsiz basılmasına istemeyen Güner Hanım,  bu yanlışın düzeltilmesini ister.

Ömer Seyfettin, 1903'te Harbiye'den mezun olduktan sonra Rumeli' de 3. Ordu Nizamiye Taburu'nda görev alır. 1912 'de Balkan Savaşı'na katılır ve esir düşer. 4 Aralık 1913'te kaçarak İstanbul'a gelir, Kabataş Lisesi'nde edebiyat öğretmenliğine başlar. 1915'te Dr. Besim Ethem Bey'in kızı Calibe Hanım ile evlenir. 6 Aralık 1916'da kızları Güner dünyaya gelir. Ancak 18 Eylül 1918'de boşanırlar. Calibe Hanım, daha önceden talibi olan Mehmet Faik Bey ile evlenir. Faik Bey, üvey kızı Güner'i evlat edinir. Bunu kimsenin öğrenmesini istemez.

Gerçeği evin hizmetçisi Kadriye Hanımdan öğrenir. 13 yaşına gelince babası bildiği Mehmet Faik Bey' i kaybeder. Notre Dame de Sion'daki eğitimine devam ederken annesiyle, dedesinin Bahariye'deki konağına taşınır. Dedesi ve ninesinin vefatının ardından bu kez Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı"na yerleşirler. Calibe Hanım burada terzihane açar, kısa sürede 60 kişilik işyeri oluşturur. Güner Hanım, 1935'te kalbini Mısır'da  yaşayan Hayri Bey'e kaptırır. 17 yıl boyunca yazları İstanbul Şişli'de,  kışları Kahire'de yaşarlar.

Güner Elgin'in otomobillere özel ilgisi vardır. 1949'da İngiltere'den özel olarak getirttiği Jaguar marka araçla Avrupa'yı gezer. 1957'de Türkiye  Otomobil Kulübü'nün  düzenlediği kadınlara özel ilk ralli şampiyonasında birinci olur. Türkiye'nin ilk kadın rallicisi olarak tarihe geçer.

3 Mart 1951'de İstanbul Üniversitesi bahçesine dikilecek "Atatürk ve Gençlik Anıtı " için açılan yarışmayı Yavuz Görey ve Hakkı Atamutlu kazanır. İlk başta 1952 Türkiye Güzeli Günseli Başar düşünülse de heykel için uygun bulunmaz. Yerine sporcu kimliğiyle Güner Elgen seçilir, Yavuz Bey'in teklifi ile. Stüdyo'da mayo ile poz vermiş. Anıt 19 Mayıs 1955'te açılır.

Yıllarca kimsenin bilmediği, Ömer Seyfettin'in kızı Güner Elgin yaşamının son yıllarını Teşvikiye Caddesi'ndeki İsmet Apartmanında geçirir. Hatice Fahire Güner Elgen, 30 Kasım 2007'de Balıklı Rum Hastanesi'nde gözlerini yumar. Zincirlikuyu Mezarlığı'nda, babasının yakınına, eşi Hayri Bey'in yanına defnedilir.

Ömer Seyfettin  boşandıktan sonra Kalamış'ta bir yalı kiralar, burada devamlı yazar. 4 Mart 1920'de rahatsızlanarak Haydarpaşa Hastanesi'ne kaldırılır. Ablası Güzide ve yakın dostu Ali Canip Yöntem kendisiyle yakından ilgilenir. 6 Mart 1920'de kızı Güner'in adını sayıklayarak 36 yaşında hayatını kaybeder.

Ölüm nedeni bilinemez, yapılan otopside şeker hastalığının olduğu anlaşılır.

7 Mart günü Kadıköy Kuşdili 'deki Mahmut Baba Mezarlığına defnedilir. 1939'da mezarlık alanı garaj ve yol yapılmak üzere boşaltılırken Ömer Seyfettin'in kemikleri Zincirlikuyu Mezarlığına nakledilir.

Bu dünyadan Ömer Seyfettin geçti, sessizce ve derin bir iz bırakarak. Tıpkı kızı Güner gibi.

YAZARIN DİĞER YAZILARI