HANEDANDAN BİR SULTAN- SABİHA

İpek Çalışlar "Hanedandan Bir Sultan-Sabiha" adlı yeni kitabında  İşgal İstanbul'unu ve Cumhuriyet'in kuruluş yıllarını sarayın penceresinden anlatıyor.

İpek Çalışlar, Padişah Vahdettin iki kızına da düşkün, diyor.

Daha çok herşeyi Sabiha'ya danışıyor. Sabiha da hiç çekinmeden babasına görüşlerini açıkça söylüyor.

Latife Hanım, Halide Edip' in ve Atatürk biyografilerin yazarı İpek Çalışlar, Yapı Kredi Yayınlarından çıkan, "Hanedandan Bir Sultan " adlı yeni kitabında, işgal İstanbul'unu ve Cumhuriyet'in kuruluş yıllarını sarayın penceresinden anlatıyor.

Oksijen Gazetesinin 13.sayfasında kendisine ayrılan sayfada Nazlı Berivan Ak, Ipek Çalışlar "Hanedandan Bir Sultan-Sabiha" konusunu işlemiş.

Sabiha Sultan, babası Sultan Vahdettin'in yaveri olan Mustafa Kemal Paşa'nın evlilik talebini kabul etmeyerek, hanedanın özel hayatlarını düzenleyen kurallara isyan ederek, kendisinden 4 yaş küçük kuzeni Şehzade Ömer Faruk ile aşk evliliği yapan, Milli Mücadeleye katılmak için Mustafa Kemal Paşa'ya eşiyle birlikte başvuran, sürgün günlerini vatansız, zorluklar içinde geçiren bir sultanın hikayesi var.

Babasına ait belgeleri ömrü boyunca yanında taşıyan, Mustafa Kemal Paşa ve Cumhuriyet hakkında konuşmayan Sabiha'nın öyküsü aslında imparatorluğun son, Cumhuriyet'in ilk günlerine ait ip uçları veriyor.

Bu kitabı yazmaya götüren olaylar nasıl oluştu,  kafanızda, diye sordum.

İpek Çalışlar da " Cumhuriyet ilan edildiğinde bir saray ve halife var, İstanbul'da. Mustafa Kemal Samsun'a çıktığında ülkenin başında padişah bulunuyordu. Sabiha Sultan'la ilgili konular, kitaplarıma girmişti. Yeni bir konu olabilir mi, diye düşündüm. Pandemi günlerinden geçiyorduk.  Padişah Vahdettin iki kızına da düşkün. Kızlarına " Meleğim..." diye sesleniyor. Bir şehzadesi ve kızları Ulviye ile Sabiha var. Özellikle Sabiha'ya danışarak fikrini alıyor. Sabiha da çekinmeden görüşlerini, eleştirilerini söylüyor. Saray içinde sevilen bir sultan. Güzel ve alımlı, iyi eğitimli. 1894 yılında büyük İstanbul depreminden önce doğmuş, 1908'de Meşrutiyet ilan edildiğinde on dört yaşındaymış. Amcası Abdülhamid' in tahttan indirilişine, diğer amcası Sultan Reşad'ın ve babasının tahtta çıkışlarına tanıklık etmiş. Sabiha talipleriyle ünlüydü. " Evleneceğim kişiyi ben seçerim " deyişi Abdülhamid' in kulağına gitmişti. 

Babasının yaveri olan Mustafa Kemal Paşa'nın evlilik teklifini kabul etmeyerek, kuzeni Şehzade  Ömer Faruk ile aşk evliliği yapar.

Damat adayları arasında iki isim ilgi çekiyor. Biri Mustafa Kemal Paşa ile Iran Şahı Ahmet Kaçar Han.

Talat Paşa, Ferid Bey, Rauf Bey Mustafa Kemal'e Sabiha Sultan'la evlenmesini tavsiye etmişler. Sürgüne giden hanedan mensupları yıllar boyunca Sabiha Sultan'a " Keşke Paşa ile evlenseydin, bizler de böyle sefil olmazdık " demişler.  

Cumhuriyet tarihi anlatılırken Vahdettin'in kızı Sabiha'yı Mustafa Kemal'e vermek istemiş. Ben Mustafa  Kemal'in talip olduğu şeklindeki düşünceyi doğru buldum. Vahdettin'in büyük kızı için damat seçmiş fakat küçük kızı Sabiha'yı serbest bırakmış, diyor yazar.

Sabiha Sultan'ın güler yüzlü fotoğrafını bulabilmek için çok uğraşmış, İpek Çalışlar.

Onun güler yüzlü bir fotoğrafının peşine düştüğümde torunu İkbal Hanım "Bulamayız, yoktur" demişti. Annesi Neslişah' in fotoğraflarını Sadberk Hanım Müzesine emanet eden İkbal Hanım yanılmıyordu. Sabiha  Hanım' in yaşadığı zor hayat fotoğraflarına da yansımıştı. Fanus içinde büyütülen kadınların başka ülkelere gönderilmesi çok zordu. İlk yıllarda Ömer Faruk ile evlilik iyi gidiyormuş. Üç kızları olmuş. Ömer Faruk dost çevresinden bir kadına aşık olunca, kayınpederi  Abdülmecit Efendiden yardım istiyor. Kocası eve geri dönüyor. Daha sonraları Mısır'a yerleşiyorlar.

Babasının hatalar yaptığını kabul ediyor. Sırlarını, torunu Fazile'nin kayınpederi Suat Hayri Ürgüplü' ye anlatırken " Artık sembol haline gelmiş bir insan hakkında konuşmak memleketime zarar verebilir " diyor.

Yapı Kredi Yayınlarından çıkan biyografi 360 sayfa.

Tarih meraklılarına tavsiye edilebilir. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI