"GREVLER, MİLLÎ GÜVENLİĞE TEHDİT DEĞİL,PANZEHİRDİR"

"GREVLER, MİLLÎ GÜVENLİĞE TEHDİT DEĞİL,PANZEHİRDİR"

 

Beklenen oldu ve Cumhurbaşkanı,Kamu  işçilerinin grevlerini ertelemeye yani yasaklamaya başladı!

 

30 Temmuz 20025 tarihli Resmî Gazete'de yine bir grev yasağı kararı yayımlandı ve Eti Maden grevinin yasaklanmasıyla AKP döneminde 22 yılda toplam 22 grev yasaklanmış oldu.

Gerekçe ise "milli güvenlik"!

Eti Maden'de,Bor'da ve Zonguldak madenlerinde Ağostos ayının ilk haftasında başlayacak olan grevler 60 gün süreyle ertelendi.

 

İşçilerin ücret ve yan hak pazarlığı yaparken kullandığı anayasal bir hak olan grev hakkı AKP döneminde fiilen uygulanamaz hale geldi.

Grev sadece CHP'li belediyelerde çalışan işçilerin hakkı haline geldi.

Ne demokrasi ama!

 

Oysa grevler millî güvenliğe tehdit değil, aksine ülkemiz için bir millî güvenlik sorunu hâline gelen otoriterleşmenin panzehiridir.

AKP'nin örgütlü hak aramaya karşı bir alerjisi var. Hele ki emekçiler, anayasal hakkı olan grev hakkını kullanınca hemen yasaklamaktan başka bir şeyi de bilmiyorlar.

Toplu iş sözleşmelerinde anlaşma kadar grevde olası bir sonuçtur. Bugün ne işverenler ne de iktidar anayasal bir hak olan greve tahammül edemiyor.

 

AKP GREV YASAKLAMA PARTİSİDİR

 

AKP hükümetleri döneminde yasaklanan grevlerden 200 bin işçi etkilenmiştir. İşçiler daha grev pankartlarını işyerlerine asamadan, saray yönetimi yayınladığı kararlarla bu grevleri engellemektedir. Artık bu ülkede grev hakkı Saray'a göre yoktur!

Milli güvenlik kavramı keyfi ve geniş yorumlanmaktadır.

İşçi sınıfının yaşadığı gelir kaybını telafi etmesinin en önemli yolu sendika ve grevli toplu sözleşme hakkıdır. Bu nedenle sendika ve grev hakkının kullanımının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.  Ancak ne yazık ki, anayasal bir hak olmasına rağmen bu ülkede grev artık, fiilen, idarenin uygun bulmasına bağlıdır. İdare istediği her grevi yasaklayabilir durumdadır.İşçinin sofrasına koyacağı ekmek talebi,iktidar ve patronlar için güvenliği bozucu niteliktedir.

 

YANDAŞ ŞİRKETLERİN VERGİLERİ SIFIRLANIYOR

 

Ülkeyi yönetenler bu ağır ekonomik koşullarda geçim mücadelesi veren halkı korumak yerine zenginleri, bankaları ve sermayeyi koruyor.İşsize iş, yoksula aş vermek yerine sermayeye teşvik dağıtıyorlar. Yandaş şirketlerin vergileri sıfırlanıyor. Dövize endeksli ihaleler ile ayrıcalıklı şirketler ihya ediliyor.  Kur korumalı mevduat hesabı adı altında bankalara ve zenginlere kaynak aktarılıyor. İşçilerin ekonomik, demokratik, sosyal hak mücadelesi gündeme gelince grevler yasaklanıyor. Hükümetin aslında yapmak istediği açıktır. 60 gün ertelenen grev sonrası taraflar arasında anlaşma sağlanamazsa; 6 iş günü içinde taraflardan birinin başvurusu üzerine uyuşmazlık yüksek hakem kurulu tarafından çözülür, aksi halde sendikanın TİS yetkisi düşer.

Saray bundan dolayı Türkiye'de grevleri yasaklamaktadır.Bu şekilde diğer bir amaç da sendikaları daha düşük bir ücrete razı etmeye zorlamaktır.

AKP bir grev yasaklama partisidir. Anayasanın 54. maddesinde güvence altına alınan grev hakkı idari bir kararla yok edilmektedir.

Grev anayasal haktır ve ülkede anayasadan üstün bir yasa yoktur. Demokratik hakların tek adam rejimi tarafından fiilen engellendiği bir ortamda iktidarın attığı her adımın yolu demokrasiye değil otokrasiye çıkar.


YAZARIN DİĞER YAZILARI