"KİLLE HALKINDIR HALKIN KALACAK"
Özel Çevre Koruma Bölgesi ve "3. Derece Doğal Sit Alanı" statüsünde bulunan Dalaman'ın saklı cenneti Kille Koyu'na yapılması planlanan "Yat ve Tekne Bağlama İskelesi Projesi"ne karşı vatandaşlar ayakta.
Eski MUÇEV, şimdiki adıyla Kıyı Yönetim ve Çevre Koruma A.Ş. Kille Koyu'nda 186 yat ve tekne kapasiteli bir bağlama iskelesi kurmayı planlıyor.
Sözün özü korunması gereken yerler ticari projelere açılıyor.
Dalaman Belediye Başkanı Sezer Durmuş,siyasi parti ilçe başkanları, sivil toplum kuruluşları, dernek ve oda başkanları, muhtarlar ve vatandaşlar "Marinaya Karşıyız" diyerek Kille Koyu'nun doğal yapısının korunması ve ranta açılmaması için eylemdeler.
"Kille Halkındır Halkın Kalacak" sloganının altını doldurup seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
20 Aralık Cumartesi günü de saat 19.00 da Boynuzbükü sapağından başlayarak Kille Koyu'na fenerlerle yürüyerek ranta ve talana karşı seslerini yükseltecekler.
Yani bir şehrin belediyesi, çevrecisi, milletvekili, halkı, gazetecisi, şehrinin yağmalamaması için mücadele ediyor.
Niçin?
Yeşile düşman, beton sevdalısı iktidardan yaşadığı yeri korumak için.
KESİN KORUNACAK ALANLAR ÖNCE AKP İKTİDARINDAN KORUNMALI
Anayasa'nın 43. Maddesine göre, kıyılar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada kamu yararı gözetilir.
Yine Anayasa'nın 56. maddesine göre, Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.
Anayasanın hükümlerine göre Kille Koyu'nda, Akyaka'da ve Muğla'nın bir çok yerinde vatandaş ödevini yapıyor.
Ya devleti yöneten iktidar ödevini yapıyor mu?
Adının içinde çevre olan bakanlık ve tabiat varlıklarını koruması gereken Genel Müdürlük Kille Koyu'nu korumak yerine ticarete konu ediyor, işgale açıyor.
Dolayısıyla, kesin korunması gereken alanlar önce AKP iktidarından korunmalı.
SAYIŞTAY'IN UYARISI
Sayıştay 2024 denetim raporunda ise korunması gereken yerlerin işgalcilere kiralanması konusunda gerekli uyarıları yapmış.
Sayıştay, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na ilişkin 2024 yılı denetim raporunda, Muğla İlindeki Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki arazileri işgalcileri ödüllendirecek şekilde kullandırıyorsun demiş.
Özel Çevre Koruma Bölgeleri bünyesinde bulunan günübirlik alanlar, barındırdığı özellikler nedeniyle yoğun günübirlik ziyaretçi kullanımın neden olacağı kirlilikten korunması gerekiyor. Bununla ilgili mevzuata göre koruma sorumluluğu Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'nde.
Ancak Tabiat Varlıklarını Koruması gereken Genel Müdürlük, buraları korumak bir yana kiralanan koruma alanlarının üçüncü şahıslara işlettirilmesine izin veriyor.
Sayıştay uyarılarına rağmen.
MUÇEV'İN ADI DEĞİŞTİ ANCAK RANTA DEVAM
Muğla sahillerinin kiralanmasıyla gündeme gelen MUÇEV'in adı "Kıyı Yönetim ve Çevre Koruma Anonim Şirketi" olarak değiştirildi. Yönetim merkezi ise Ankara olarak belirlendi.
Kıyılarda kamu yararının sağlanması için esas olan kıyı şeritlerinin yerel yönetimlere tahsis edilmesidir. Bu kıyısal alanların tüm hizmetleri belediyeler eliyle yapılmaktadır. Buna rağmen bölgelerden elde edilen tüm gelirler "Kıyı Yönetim ve Çevre Koruma Anonim Şirketi" ne gitmektedir.
Muğla'nın kıyıları Muğlalıların olmalı, yerel yönetimlere verilmeli, yerel yönetimler de kurallar çerçevesinde ve çevreye de saygılı olarak ama ekonomik olarak da halkın rahatlıkla kullanabileceği şekilde oraları halkın hizmetine sunmalıdır.