EKONOMİDE KENDİMİZ BEDEL ÖDEDİK AMA MİLLETİMİZE BEDEL ÖDETMEDİK!!!
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi 32. Olağan Genel Kurulunda yaptığı konuşmada ekonomi programının kararlılıkla sürdüğünü vurgulayarak
"Ekonomide kendimiz bedel ödedik ama milletimize bedel ödetmedik." Dedi.
Askıda ekmek,boş baklava, boş mantı,boş tost, tane ile çilek,dilim karpuz,gramla et,yarım lahana almak sanki bu ülkede yaşanmıyor.
Emeklinin hali deseniz; Elin emeklisi emekli maaşıyla türkiyeye tatile gelirken, bizim emeklimiz ucuz et kuyruğunda bekliyor.Torunlarına harçlık veremiyor.
Türk-İş tarafından açıklanan Mayıs 2025 verilerine göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 25.092,26 TL'ye, Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise yani yoksulluk sınırı 81.733,73 TL'ye, bekar bir çalışanın 'yaşama maliyeti' de aylık 32.463,07 TL 'ye yükseldi.
Geniş tanımlı işsizlik %31, Asgari ücret açlık sınırının 3 bin lira altında, Kredi kartı ve KMH borcunun toplamı 2,7 trilyon lirayı aşmış, Konkordato başvuruları hızla artıyor..
Buna tabloya rağmen 28. Yasama Dönemi'nde şu ana kadar Plan ve Bütçe Komisyonuna toplam 22 kanun teklifi geldi ve bunlardan hiç birinde vatandaşın derdine derman olacak bir düzenleme yok, vergi adaletsizliğinin giderilmesi yok.
Mevcut gelir vergisi dilimlerinin "son derece adaletsiz" olduğu sürekli söylenip kavgası verilmesine rağmen düşük gelirli vatandaşlar hızla yüksek vergi dilimlerine sokuluyor ve işçi Ocak ayında aldığı maaşı Aralık ayında alamıyor.Bu konuda da atılan bir adım yok.
Çözüm ise düşük vergi dilimindeki vergi oranının aşağı çekilmesi ve vergi dilimlerinin genişletilerek artırılmasıdır.
BİR CANIMIZ VAR BAŞIMIZA BELA OLMUŞ
Milletin hali pür melali ortadayken milleti soyup ülkeyi talan edip, yandaşlarını ve kendini zengin edip, vatandaşa çok büyük bedel ödeten ve vergi adaleti için kılını kıpırdatmayan iktidar kalkmış bir de yüzü kızarmadan "millete bedel ödetmedik" diyor.
Bu cümleleri nasıl kuruyorlar gerçekten aklımız almıyor.
Bunun sırrı nedir?
Aynı dünya da yaşamadığımız kesin.
Bir sokak röportajında artık geçim sıkıntısı canına tak eden bir yurttaşımız:
"Bir canımız var, başımıza bela olmuş" diyordu.
Dünyanın bütün edebiyatçıları birleşse, halkımızın ruh halini, yaşam mücadelesini daha iyi özetleyemezdi.
Bu sözde ifade bulan bilgelik, onu bu şartlara düşüren iktidara sandıkta büyük bir demokrasi dersi verecek.
Bunu bildikleri ve halk desteğini kaybettikleri içindir ki ellerinden gelse seçim yapmadan ömür boyu iktidarda kalmak istiyorlar.
Ancak,herkes hak ettiğini bulacak, kimisi gönüllerde, kimisi siyasi tarihin tozlu raflarında.
Ve bu ülkenin insanları bu diktatör anlayışı demokratik yollardan, sandıkla görevden uzaklaştıracak.Yakındır..
Sandıkta yenemediklerini, yargı üzerinden sindirmeye çalışsalar da halkın iradesinden ve demokrasi mücadelesinden bir adım geri atmayacağız.