ARAFTAKİ AŞK
Silifke Halk Kitabevi sahibi arkadaşım Yaşar Öztürk sayesinde tanıştığım Sinem Genç’in ‘’Araftaki Aşk’’ adlı kitabını aylar öncesi okumama rağmen tanıtımını ancak yapabiliyorum. Elimde okunması ve tanıtılması gereken imzalı o kadar çok kitap var ki, Sinem Hanım’ın kitabına sıra yeni geldi. Silifke’de aynı zamanda Kaktüs Çiçekçilik adlı iş yeri de olan Sinem Hanım ile iş yerinde mis gibi çiçek kokularının arasında eseri üzerine hoş sohbet ettik. Soyadı gibi genç olan Sinem Hanım, sıcak, dost, mütevazı bir insan. Genç yaşta aşk romanı yazan yazarlar, ülkemizde gittikçe artıyor. İşte bunlardan biri de Sinem Genç. Bu güzel aşk romanını severek keyifle okudum. Sizler de okuyunuz. Artıkel Yayıncılık tarafından basımı yapılan bu güzel eseri Silifkeli kitapseverler mutlaka okumalı ve genç yazara destek olmalılar. Araftaki Aşk, Denizli’de üniversite okuyan Melek adlı genç kızın iki erkek arasındaki aşk bocalamasını ve sonunda yaptığı seçimi anlatan bir gençlik romanı. Akıcı bir dille yazıldığı içinde severek okuyorsunuz. Kalemine sağlık Sinem Hanım. Güzel bir gençlik romanı yazmışsınız, kutluyorum. Okurunuz bol olsun.
Aklınızda biri varken kalbiniz başka birini sevebilir mi? Akıl ve kalbin amansız savaşı… Sevmek, sevdalanmak ,sevilmek veya aşık olmak belki de dünyanın en değerli duyguları… Ama ya bunlar sizin planınız dışında gerçekleşirse? Aslında her tercihin bir vazgeçme olduğunu vurgulayan Araftaki Aşk iki sevda arasında kalmış sonu bilinmeyen bir yolculuğu anlatıyor… Eğer kimi sevdiğine karar veremiyorsan… Ya aşkın bir seçimi olacaksın ya da o seçimleri kendin yaratacaksın…
Şimdi kitaptan bir bölümü paylaşarak tanıtıma devam edelim:
Geçenlerde bir yazı okumuştum kahve ile ilgili çok güzel anlatmıştı yazan kişi. Tam olarak aklıma gelmiyor ama sanırım yazı şöyleydi adı, ‘’Bir acı kahve.’’ Yazı da anlatılanlarda şunlardı.
‘’Kahve ne güzeldir; dostla içilir, anne ile içilir, babayla içilir, sevgili ile içilir. İşin tuhafı hepsiyle içilen kahvenin farklı tadı vardır. Anne ile içilenin köpüğünde dedikodu vardır. Sevgili ile, eş ile içilenin köpüğünde; aşk, sevgi vardır. Tek başına içersen acıdır tadı, bir burukluk vardır. Kahve beraberinde sevgiyi, sohbeti getirir. Hele ki bir de deniz kenarında içiliyorsa o muhteşem kahve kokusuna bir de deniz kokusu eklenir işte o zaman huzur barındırır. Mutluluklar; pahalı değildir dostlar, bir ufak fincan kahvede, ne mutluluklar vardır. İçinde ne güzellikler barındırır. Kahve her ortama ayak uydurur bazen de tek kişiliktir. O zamanda haleti ruhuyene göre tadı değişir. Bir de en özel tuzlusu yapılır ki dillere destan. İçsen bir türlü içmesen bir türlü. Gel de içme, istesen de istemesen de adettendir deyip tuzlu kahveni, en iyisi bir iki yudumda iç. Yoksa sevgiliye giden yol tıkanır. Eh, şartlarda böyle olunca başa gelen çekilir. Esasen tuzlu kahve bahanedir, oradaki mesaj nettir. Ben senin ile hem cefaya varım hem de sefaya. Ta Osmanlı’ya dayanır sultan kahveleri, şehzade kahveleri yapılır. Birde yanında lokumu, çikolatası, suyu varsa tadı daha da güzeldir. Yanında su sorulurmuş, önce su istenirse misafir aç diye sofralar kurulur peşine kahve öyle gelirmiş. Kahveden önce gelen sudan bir yudum alınır boğaz temizlenir ki kahvenin damakta bıraktığı tadı tam alınsın. Kahve özetle; dostluk, sohbet, güzellikler barındırır. Kahve kimi yerde aşk, kimi yerde sohbet, kimi yerde hüzündür. Kahve bize dosttur, hatırlıdır. Birde telvesinden fallar bakılır ki işte kahve nelere kadirdir.’’
Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır demişler. Dostla hem kahve için hem de bol bol kitap okuyunuz derim. Bu hafta 54.Kütüphaneler Haftası… Kutlu olsun. İyi okumalar efendim…