TURGAY MUTLU MUTLU KÖŞE
DÖNGÜDE BİR YUSUF
Şair ve öykü yazarı Ali Faruk Bilir, Gülnar- Mersin doğumludur. İlkokulu, ailesinin göçtüğü Silifke’de, ortaokulu Mersin’de tamamladıktan sonra parasız yatılı olarak Adana Erkek Lisesi’nde okudu. Yükseköğrenimini bir yıl eğitiminden sonra girdiği İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde tamamladı. Üniversite yıllarında; kütüphane ve turisttik bir otelde resepsiyon görevlisi olarak çalıştı. Gönüllü turist rehberliği yaptı. 1967’ de otostopla bazı Avrupa ve Kuzey Afrika ülkelerini dolaştı. Bir süre İngiltere’de, Essex ve Londra’da yaşadı; gençlik kamplarında meyve topladı, lokantalarında garsonluk ve bulaşıkçılık yaptı. Yurda döndüğünde,’’ 68 Kuşağı, Öğrenci ve Gençlik Hareketi’’ içinde yer aldı. İlk şiiri ‘’ Sevgi ve Ötesi,’’ 1961’de haftalık Yelpaze Dergisi’nde; ilk öyküsü ‘’Göçüyoruz,’’ 1967’de Milliyet Gazetesi’nin sanat ekinde yer aldı. Yerel gazetelerde kültür ve sanat muhabirliği yaptı, röportajlar hazırladı. İngilizceden çevirdiği şiirler Afrodisyas Sanat, Kıyı, Karşın, Cumhuriyet Kitap gibi dergilerde yer aldı. Öykü ve şiirleri İngilizce, Fransızca, Hintçe, Romence ve Boşmakça’ya çevrilip yayımlandı. Döngüde Bir Yusuf, yazarın ilk romanıdır.
Yazar Ali Faruk Bilir; 11 Şubat 2019 tarihinde , ‘’Turgay Mutlu arkadaşın dostluğuna, Mustafa Kemal Atatürk’ün ışığında selam ve sevgilerimle…’’ diye adıma imzaladığı ‘’Döngüde Bir Yusuf’’ adlı romanını sıradaki kitap yoğunluğu nedeniyle ancak okudum. Çok teşekkür ederim Ali Faruk Bey, sayenizde Yörük- Türkmen kültürünü yeniden tanımış ve bilgilerimi de tazelemiş oldum. Roman, akıcı ve yer yer yerel bir dille yazıldığı için de zevkle okunuyor. E Yayınları tarafından basımı yapılan bu kitabı okumanızı öneririm. Yörükleri daha yakından tanımış olursunuz.
Torosların ayazında, kendilerini bekleyen karanlık yazgıdan yırtık çarklarıyla kaçmak zorunda kalan genç bir yörük ailesinin öyküsünü anlatmış yazar. Uçurumun kenarındaki patikada en önde yürüyen yamalı şapkalı baba, sırtına bağladığı üç aylık bebeğiyle amansız rüzgara direnen sırma saçlı anne ve tek hazinesi boynuna astığı mazı torbasından ibaret olan altı yaşındaki Yusuf…Soğukta titreyen, insanın içine işleyen bir çocuk sesi: ‘’ Güneş nereye gider baba?’’
‘’ Başka yerlere gider, oradaki insanları ve öteki canlıları ısıtıp, ışıtmaya.’’
‘’Döngüde Bir Yusuf’’ ile gecenin kör karanlığında, parlayan çoban ateşinin kenarına bağdaş kurarak, Yörük bilgesi Akış Koca’nın kulaklara üflediği büyülü masala ortak olacak; 68 kuşağının alev alev yanan öğrenci protestolarında Deniz Gezmiş ile birlikte pankart açacak; omurgasız bir cezaevi müdürünün sessiz, özür dilercesine açılmış kollarına havada bırakıp özgürlüğe adım atacak ve Sultanahmet’in yetmiş iki milletten insanla devinen, tarih kokan yan sokaklarında yitirdiğiniz kalp atışlarınızı arayacaksınız. Kendisi de 68’li olan Ali Faruk Bilir, yakın tarihimizde hayat bulan bu ilk romanı iç sızlatacak kadar duygulu ve umut dolu. Bir solukta okuyacaksınız…