TURGAY MUTLU MUTLU KÖŞE
HAYATLARINIZDAN ALACAKLIYIM
Sevgili hemşerimiz yazar Tunç Kurt'un son öykü kitabı ''Hayatlarınızdan Alacaklıyım'' Manos Kitabevi tarafından basımı yapılarak Haziran ayında yayımlandı. Adıma imzalı olarak hediye edilen bu güzel öykü kitabını bir günde keyifle okudum. İçinde birbirinden güzel on üç kısa öykü var. Sudenaz Ağda Salonu öyküsü harika. Yerelden beslenerek öykülerini yazan yazarın daha önce çıkan üç güzel öykü kitabını da zevkle okuyup buradan tanıtımını yapmıştım. Hisarardı Köyüne aşık olan, dedesi ve ailesinin yaşamlarından da etkilenerek muhteşem bir kurguyla öykülerini yazmış. Yerelden beslenen yazarlara destek olma adına da kitaplarını okumanızı öneriyorum. Bu kitap aynı zamanda edebi bir ödül almıştır. Türk şair ve belgesel anlatılar yazarı Sennur Sezer adına düzenlenen '' Emek ve Direniş Öykü Ödülü-2021'' yarışmasında ''Hayatlarınızdan Alacaklıyım'' dosyasıyla Tunç Kurt kazanmıştır. Kutluyorum. Başarıları daim olsun. Kalemine sağlık hemşerim. Ödülün gerekçesinde '' Nefes nefese ama aksamayan, yer yer yazarın bile isteye frene bastığını hissettiğimiz, sağlam bir kurguya yaslanan, öfkesi demli öyküler yazan Tunç Kurt, edebiyatımızın modernist damarında akacak bir yazar'' denildi.
Tunç Kurt, 1982'de Muğla'nın Yatağan ilçesinde doğdu. Öykülerini çeşitli edebiyat dergilerinde, gazetelerde ve internet sitelerinde yayımladı. Herkesin İçinde Hiç Olmak, Annemin Kuşları, Bay Prada Nasıl Öldürüldü? adlı kitapları yayımlandı. Yüzyıllık Perde, Öyküden Çıktım Yola, Başlarken Yalnızsın Bitirdiğinde Daha da Yalnız kolektif kitaplarında yer aldı. 2012 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri'nde '' Dikkate Değer'' bulundu. İstanbul'da yaşıyor.
Yatağan'da İz Bırakanlar adlı kitabımın editörlüğünü de yapan Tunç Kurt ile kitabım için 2015 yılında İstanbul' da bir söyleşi yaptım. O zaman bir soruyla ''edebiyata olan sevginiz ve tutkunuz nereden geliyor, bu konuda bir anınız var mı ?'' diye sormuş ve şu cevabı almıştım:
'' Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümünde okudum. Ben edebi okumalarıma üniversitede başladım. Çanakkale'de okurken parasız kaldım. Elimdeki test kitaplarını satmak için sahafa gittim. Sahaf, kitapları satın almak istemedi ve bana ''şuradan üç kitap seç al git'' dedi. Ben de seçmeden kızgınlıkla üç tane kitap aldım, bu üç kitap benim hayatımın dönüm noktası oldu. İlk kitap Cemal Süreya'nın ''Sevda Sözleri'', ikinci kitap İlhan Berk'in ''Avluya Düşen Gölge'' adlı şiir kitabı ve üçüncü kitap Tolstoy'un ''Kröyçer Sonat'' adlı uzun hikaye kitaplarıydı. Bunları okuyunca ben şiiri çok sevdim. Sonra ikinci yeni şairlerinin bütün kitaplarını okudum. Turgut Uyar, Ülkü Tamer, Sezai Karakoç ve Ece Ayhan gibi.şiiri sevdim, amatörce yazdım, beğenmediğim için hiç yayınlamadım. Okumaya devam ettim.''
Kitabın tanıtımı için arka kapak yazısı:
Beklerdim. Başka ne yapabilirdim? Pasaportum olsa Londra'ya geri dönebilirdim. Bana illaki bir kadro açılırdı, olmadı en kötüsü bir iş bulunurdu. Dertsiz tasasız, yaşar giderdim. Hyde Park'ta yürüyüş yapardım mesela. Bir sandviç alıp yarısını sincaplarla paylaşırdım. Azıcık güneş bulsam çimlere uzanıp enerji depolayabilirdim ama olmadı, olmasına müsaade etmediler. Bu delice uykunun bekçisiyim ben. Dedemin ve ülkemin delice uykusundan uyanmasını beklemekle mükellefim.
Bekledim. Başka ne yapabilirim ki?