BİZ TÜRKLERİN EFSANEVİ ATASI METE HAN YA DA OĞUZ KAĞAN
MEHMET BİLDİRİCİ
Her ulusun kendi mitolojileri vardır. Bazılarında örneğin eski Yunan'da sanatın gelişmesinde edebiyatın ve tiyatronun doğmasında serbest düşüncenin ortaya çıkmasında önemli etkisi olduğu kanısındayım. Eski Yunan tanrıları insanlar gibidir, eşlerini aldatırlar, burada bir başka tanrı veya tanrıçaya dayanarak Tanrı ve tanrıçalar eleştirilebilir. Doğu dinlerinde böyle şey yoktur.
İsrail kavminde mitolojiler din kitaplarına girerek kutsallaşmış, daha sonra Hıristiyanlık ve Müslümanlık üzerinde etili olmuş tartışılmaz olarak karşımızda durmaktadır.
Türk ve Uygur gelenek ve anlatılanlara göre Türklerin atası OĞUZ KAĞAN olarak kabul edilir. Oğuz Kağan bir destan kahramanı olarak, olağan dışı bir varlıktır. Kırk günlük bebek iken konuştuğuna inanılır. Oğuz Kağan'ın neslinden gelenler Bozoklar, Üçoklar olarak bilinir.
Pek çok Türk yazarları Anadolu'ya yerleşen Türk boylarının bu boylardan geldiği belirtilir. Buna göre tarih yazarlar. Oğuz Kağan efsanevi bir kişi olup biz Türklerin efsanevi atasıdır ve olmalıdır.
Oğuz Kağan'ın aynı zaman da Mete Han olabileceği kabul edilir. M.Ö üçüncü yüzyılın başında (M..Ö 209 yılında yaşadığı kabul edilir.. Daha ileri de gidilerek Kara Kuvvetleri Komutanlığının ilk Kurucusu Mete Han kabul edilir. Babası Teoman'dır
Türk Ulusunun mitolojik te olsa bir atasının olmasından güzel bir şey olamaz, ancak bu konuda tarihi olarak bilinenlerin irdelenmesinde de yarar vardır.
Biz Türklerde o tarihlerde bir yazı ve kayıt bulunmamaktadır. Çin kaynaklarında Çin'in kurucu büyük İmparatoru QIN SHI HUANG (M.Ö 259-210) Çin Birliğini kurmuş, Çin seddinin yeniden düzgün inşasını sağlamış Çin yazısına son şeklini vermiş büyük bir imparatordur. Hayatı hakkında pek çok bilgi ve belge gelmektedir. Mete Han'ın bu imparatorun çağdaşı olması gerek ancak Motun Changyu isimli birinden söz edilmektedir. Kim nerede yaşadı gibi bilgilere yanıt yoktur.
Üzülerek ifade etmek isterim METE HAN hakkında yeterli bilgilere Hunların o günkü dil ve kültürlerine ait yeterli bilgilere ulaşılamamakta mitolojik bilgiler yer almaktır.
İkinci üzücü nokta Türkler Müslüman oldukların Müslüman Araplar kabul etmemiz gerek kültürel daha yüksek düzeydi. Türkler kendi kültür ve yaşam tarzlarını İslamiyet te koruyamamış şeriat kurallarını İslami yaşamı aynen kabul etmişlerdir.
Bu durum Cumhuriyetin kurulmasına kadar devam etmiş, Türk Tarih Kurumunu kurulması ile Türklerin İslamiyet öncesi uygarlıkların olduğu, uygarlığın dünyaya Orta Asya'dan dağıldığı gibi tezler ileri sürülmüştür.
Bu sıralarda İslam öncesi Türk isimleri, Oğuz, Kağan, Mete, Teoman, Cengiz, Çağatay Bilge gibi isimler popüler olmuş yeni doğan Türk bebeklerine bu isimler verilmiştir. Bu isimlerde pek çok tanıdık ve arkadaşlarımız vardır.
Cumhuriyet öncesi atalarımızda bu isimleri duymak ve görmek mümkün değildir. Böylece Cumhuriyetle yeni bir döneme girmiş bulunuyoruz.
Ecdadımızla gurur duymalıyız, ama onları ırkçı görüşlerden uzak daha tarafsız bilimsel bir gözle araştırmalıyız, araştırmalıyız