ENDÜLÜS'TEN BİR İSLAM DÜŞÜNÜRÜ İBNİ RÜŞT (AVERREOS) 1126-1198
MEHMET BİLDİRİCİ
İlk çağda özellikle Anadolu'nun da içinde bulunduğu Akdeniz çevresinde çok parlak uygarlıklar yaşandı. Özellikle Ege ve Yunanistan'da Felsefe çok gelişti, bilimsel düşünce ve çalışmalar, bunları güzel sanatlardaki gelişmeler izledi.
Bu çağın ardından Hıristiyanlık ve Müslümanlık ortaya çıktı, düşünceye kısıtlamalar geldi, Batı Roma İmparatorluğunun yıkılması ile Avrupa'da karanlık bir çağa girildi. Avrupa yaklaşık 476 yılından yaklaşık 1000 yıl karanlık içinde yaşadı..
Bu arada Müslüman Abbasiler döneminde (830-1258) Müslümanlar batıdan çok önce aydınlık bir dönemi yaşadılar. Bu dönemde başta Eski Yunan İran ve Hindistan filozof ve yazarların eserleri Arapçaya çevrildi. Bunları yorumlayan İslam yazar ve filozoflar tıp adamları ortaya çıktı. Sayıları 20 civarındaydı. Bu durum bir İslam ülkesi olan Endülüs'te de devam etmiştir. Avrupa bu tarihlerde karanlıklar içindeydi.
Abbasiler dönemindeki bu aydınlık Moğolların Bağdat'ı yerle bir etmesi sona ermiştir.
Bu yazımda Endülüs'te (İspanya) yaşamış, felsefe, teoloji, tıp, astronomi, fizik konularında eserler veren İBNİ RÜŞT (1126-1198) incelenecektir. Esas adı Muhammed ibni Ahmed ibni RÜŞT olup batı dünyasında AVERREOS olarak bilinir.
1126 yılında Cordoba'da (İspanya) doğdu. Büyükbabası yargıç idi. 1169 yılında Halife (Cordoba'un Sultanı) olan Ebu Yakup Yusuf ile tanıştırıldı. Halife kendisi ve fikirlerinden etkilendi ve onun çalışmalarına destek oldu. Bu dönemde Aristo tefsirlerinin büyük bir kısmını kaleme aldı. 1184 yılında hamisi Halife Ebu Yusuf Yakup'un ölümü üzerine yerine geçen oğlunun döneminde gözden düştü, Mecburi ikamete zorlandı, bunu kalkması üzerine Fas'a gitti. Orada öldü ve Cordoba'ya getirilip gömüldü.
İbni Rüşt güçlü bir Aristo (Aristoteles M.Ö 384-322) savunucusuydu. O dönemde Avrupa'da Aristo yeteri kadar tanınmıyordu, onun orijinal öğretilerinin geri getirmeye çalıştı.
Eski Yunan Filozofu Aristo'yu Avrupa'ya tanıtmaya çalışan bir Müslüman düşünür yazar. Yazı dili Arapça idi. Ama yazıları Latince'ye ve İbranice'ye çevrildi.
Gene ünlü Yunan Filozofu Platon'dan (M.Ö 428-348) etkilendiğine inandığı Farabi (872-950) ve İbni Sina(980-1037) görüşlerini benimsemedi.
Ayrıca katı düşünceye sahip Gazali ve diğerlerinin düşüncelerine karşı geldi. Felsefe arayışına savundu. İslam da felsefenin olması gerektiğini savundu. Aynı dönemde yaşamış Yahudi bir bilgin olan İbrahim İbni Meymun (1135-1172) ile tanışıyordu.
Çok önemli ve tanınmış bit Tıp adamı idi. Arapça yazdığı ve Latinceye çevrilen "Al Külliat fi al Tıp' Avrupa'da yıllarca ders kitabı olarak okutuldu.
Pek çok konularda araştırmasa ve yayını olan İbni Rüşt Roma İmparatorluğu'nun çöküşü ile büyük ölçüde terkedilmiş Aristoteles ve diğer Yunan Filozofların Avrupa'da tanınmasında yararlı oldu.
Ama düşünceleri ve çalışmaları Katolik Kilisesi tarafından 1270-1277 yıllarında kınandı.
Yazım ekine İbni Rüşt'ün Cordoba kentine bulunan bir heykeli konulmuştur.