ÜÇ KÜMBETLER / ERZURUM.

                Değerli okurlar, soğukların doğuş yeri Erzurum' da, bembeyaz karlar altında ve donmuş sokaklarda, yollarda düşe/kalka yürüdükten sonra ERZURUM KONGRE BİNASI' nı gezmiştik. Oradan çıkınca da yine donmuş sokaklarda arkamızda Erzurum Kalesini bırakarak ÜÇ KÜMBETLER' e doğru yürüyoruz. Bir yandan fotoğraf çekme derdine düşmüşken bir yandan da kümbetlere doğru yürümeye çalışıyoruz. Kümbetler bu kar/kış kıyamette pırıl pırıl, tertemiz her biri yeni yapılmış gibi yüzlerce yıllık geçmişlerini hiç belli etmeden önümüzde dimdik duruyorlar.

                "Anadolu Selçuklu yapılarının en güzel örneklerindendir Üç Kümbetler. Erzurum' un tarihi yapıları arasındaki Üç Kümbetler, Çifte Minareli Medrese' nin güneyinde bulunur.

ÜÇ KÜMBETLER EMİR SALTUK KüMBETİ (1): Erzurum ili, Yakutiye ilçesi, Çifte Minareli Medrese' nin arkasında, Üç Kümbetlerin içerisinde en büyük olanıdır. Kümbetin üzerinde yapım kitabesi bulunmadığından Emir Saltuk Kümbetinin kim tarafından ve ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, yapının Selçuk Atabeylerinden İzzeddin Saltuk' a ait olduğu kabul edilmektedir. Kümbetin XIII. Yüzyılın ikinci yarısına ait olduğu düşünülmektedir. Anadolu' nun en erken tarihli kümbeti olması bakımından son derece özeldir. Emir Saltuk' lu Kümbeti, sekizgen gövdeli, iki katlı olup içten kubbe, dıştan da hafif şişkince kubbe şeklinde bir örtüye sahiptir. Dikdörtgen planlı cenazelik bölümü üzerinde yükselen sekizgen gövde üçgen alınlıklarla kesilmiş, üzeri silindirik olarak tamamlanmıştır. Kümbetin sekiz yüzü de dıştan aynı düzenlemeye sahiptir. Kuzey yöndeki tek fark girişin bu yönden olmasıdır. Giriş, düz atkı taşlı olup kemer kavsarası (Mimari bir terim olup genelde cami, han, kervansaray gibi yapıların giriş kapısı üzerindeki içbükey kabartmalar ile bezeli kısım) altı köşeli yıldızların oluşturduğu dairesel bezemelerle süslüdür. Kemer alnını dolanan profiller, kapıyı dışarıdan çevrelemektedir. Kapı kemerinin kilidinde kuzey yöndeki ikiz pencerenin orta ayağı oturmaktadır. Gövdenin doğu, batı, kuzey ve güney yönlerinde ikiz mangal pencerelere yer verilmiştir. Kümbete düz zemin seviyesinden girilmektedir. İç mekân sekizgen planlı olarak düzenlenmiş olup doğu, batı, kuzey ve güney olmak üzere dört ana yönde açılan ikiz mangal pencereler ile iç mekân aydınlatılmaktadır. Anadolu' da inşa edilen ilk kümbet örneği olması nedeniyle içeride mihrap nişine yer verilmediği gibi pencereler de üst kesimlerde kalmıştır. Gövdeden üst örtüye geçilen bölümde sekizgen köşelerinde istiridye niş kullanılmıştır. Nişlerin içi kök boyalarla kırmızı renkte belirtilmiştir. Kümbet, içten oldukça geniş ve yüksek tutulmuş bir kubbe ile örtülmüştür. İç kısımda düzgün taş işçiliği görülmemektedir. Cenazelik bölümü dikdörtgen planlı ve tamamen toprak altındadır. Kümbetin kuzey yönünde zeminden beş basamakla inildikten sonra küçük sivri kemerli bir giriş ile cenazelik bölümüne ulaşılır. Diğer Erzurum kümbetlerinin cenazelik girişlerinin dışarıdan olmasına karşın Emir Sultan Kümbetinin cenazelik kısmına içeriden girilmektedir. Bu uygulama ile kümbet, dönemi içerisinde tek örnektir. Cenazelik kısmında pencere yoktur ve üzeri beşik tonozla örtülmüş olup içerisinde mezar ya da sanduka bulunmamaktadır. Emir Saltuk Kümbetinin inşasında dış mimaride kırmızı, beyaz ve gri olmak üzere üç renkli taş kullanılmıştır. İçerisindeki duvar tekniği düzgün kesme taş ile moloz taş karışımıdır. Sıva kullanılmamış ve külah kaplaması plaka taşlarla yapılmıştır.

ÜÇ KÜMBETLER ANONİM KÜMBET (2): Bu kümbetin kesin tarihi belirlenmemekle beraber üslup özellikleri bakımından XIV. Yüzyılın başlarına tarihlendirilir. Kime ait olduğu bilinmemektedir. Kümbet, silindirik gövdeli, tek katlı olup üzeri, içten kubbe, dıştan konik külahla örtülüdür. Kümbet, içten dışa silindirik bir düzenlemeye sahip olup kümbetin çapı 7.94 metredir. Silindirik gövde, 12 kemer profili ile aralıksız çevrelenmiştir. Kümbet üzerinde, ara yönlerde eşit büyüklükte dört pencere açılmıştır. Kümbetin girişi de kuzey yönde olup kapı ve pencereler, basık sivri kemerli olarak düzenlenmiştir. Kemerlerin üst kısmında gövdeyi boydan boya burmalı bir silme çevirmiş, bunun üzerine ise fisto bordür yer almıştır. Gövdeyle külah birleştiği noktada çam kozalağı motifi, kaytan silme altında ise kazayağı motifi kullanılmıştır. Külah üzerinde herhangi bir bezeme görülmemekte ve taş külahla son bulmaktadır. Gövde içerisine yerleştirilen mihrap, kapı ve pencereler ile aynı seviyeden başlamakta güney yönde 0.77 m. Eninde, 0.45 m. Derinliğinde yarım daire kesitli, üç sıra mukarnaslı (İslam sanatında mimari yapılarda görülen bir bezeme şekli) olarak düzenlenmiştir. Mihrap, dikdörtgen bir çerçeve içine alınmıştır. Kümbetin zemini taş döşemelidir.

ÜÇ KÜMBETLER ANONİM KÜMBET (3): Kümbetin kesin tarihi belirlenmemekle beraber üslup özellikleri bakımından XIII. Yüzyıla uygun düşmektedir. Kime ait olduğu bilinmemektedir. Kümbet, kare gövdeli, iki katlı olup üzeri çapraz tonoz ile örtülmüştür. Kare planlı kümbetin iç kısmı 3.19x3.19 m. boyutlarındadır. Kümbet, doğuda bir pencere ve kuzeyde bir giriş ile dışa açılmıştır. İç mekânın üzeri içten çapraz tonoz, dıştan eğimli kare piramit şeklinde taş bir külahla örtülmüştür ve taş âlemle son bulmuştur. Girişi iki kademeli bir silme dolanmaktadır. Kümbetin güney duvarına istiridye kavsaralı bir mihrap nişi yerleştirilmiştir. Kare planlı olarak düzenlenmiş cenazelik bölümünün girişi doğudan olup küçük bir kapı ile bu bölüme ulaşılmaktadır. Cenazeliğin içerisinin büyük bir kısmı günümüzde taş yığınları ile dolmuştur. Sade ve küçük ölçülerle yapılmış kümbetin üzerinde hiçbir bezeme yoktur. Bezeme olarak kabul edilebilecek tek unsur mihrap nişi üzerindeki istiridye şeklindeki on iki dilimli kavsaradır. Kesme taş malzemeden yapılmış olan kümbette tek renk taş, duvar içerisinde moloz dolgu kullanılmıştır."  

Not: Yazımıza bir de fotoğraf eklenmiştir.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI