"BU AKILLLAR DAĞITILIRKEN BİZ NEREDEYMİŞİZ Kİ"
Olaylı Trabzon-FB maçından sonra yapılan kimi yorumlar "Bunları yapanlar akıllılar mı" dedirtecek türden görünüyor. Örneğin 19 MART AKŞAMI bir kanalda dört genç muhabir yer almıştı. Büyük takımların muhabirleriydi bunlar. Trabzon adına konuşan " zatı muhterem"
Şunları söylüyordu. Trabzon seyircisi yerinde otururken bir taraftarlarının sahada yerde yattığını görünce galeyane gelmiş ve saha atlamıştır. Olayları başlatan Trabzon seyircisi değil onları kışkırtan FB'lilerdir. Kendi adamlarının yerde sürüklendiğini görünce aşağı inmişlerdir. Bunları söyleyen sözde spor yazarıdır. Yazarı böyle olduğu için zaten sporumuz can çekişmektedir.. O sırada kimse ona sahada yattığını söyleyen seyircini sahaya neden indiğini sormuyor. Seyircini yeri sahada mı yoksa. Ne işi varmış sahada üstelik Ferliler arasında? Maçtan sonra onları kutlamak için mi sahaya iniyordu,
Bir gün önce de bir gazetede benzer bir yorum yer almıştı. Hata FB Başkanı bundan söz etmişti. Bir alimane bakışla olayların neden başladığını anlatıyor bir adı yazar olan kişi. Ona göre olaylar İsmail Kartalın başına buz torbası koymasıyla başlamış. Bunu gören seyirciler galeyana gelmiş ve saldırıya geçmiştir.
Bu kadar bilimsel "!" açıklama yapanların yazar olduğu bir toplumda sporun neden daha ileride bulunmadığı anlaşılmıyor mu dersiniz?
Örneğin bu kadar zeki "!" bu kadar akıllı '?) yorumcuların dünyanın başka yerlerinde olup olmadığını merak ediyoruz. Onları bunları düşündüren akılın nereden geldiğini sormamız gerekmiyor mu? Onları bu kadar akıllı (?) yapan akılları dağıtılırken bizler uyumuşuz galiba..
Bu tür olaylarda dikkati çeken bir başka husus var. Öteden beri öyle bir mantık işletiliyor ki hemen birileri arayı giriyor ve ilk söyledikleri şu oluyor: Bu olayları tüm bir kente mal etmeyin. İşte böyle düşünenler olduğu için bir türlü sona ermiyor bu çirkinlikler. Trabzon'da yaşanan derken belirtilen sadece yer oluyor. Hiç bir zaman tüm kent itham edilmiyor. Ama öyle bir koruma getiriliyor ki önlem olarak alınamıyor nedense. Sanki önlem olarak alınınca tüm kent bundan sorumlu tutulacakmış gibi. Bir yer adı verilmedikçe o tür olaylar uzaydan gelenler tarafından mı yaratılmış oluyor? Olayın yaşandığı yeri gizli kalınca sanki çözümler hep olacakmış gibi mi düşünüyor yoksa? Örneğin o bayrak direğini söküp sahaya koşan vatandaş hangi ülkedenmiş acaba?
Rahmetli İsmet İnönü'nün ünlü sözüyle bitirirler mi yazımızı. Ne diyordu: Hadi canım sende.Ne çabuk unuttuk acaba Kayseri Sivas maçında ölen kırktan fazla seyircimizi. Böyle bir akıl yüzünden değil mi?
Bu öyle garip ir akıl ki, örneğin geçmişte yine bir FB maçında o zamanın antrenörüne tribünlerden taş atılmıştı. Taş eine olduğu gelmişti, Bunu yorumlayan bu akıl ne dedi biliyor musunuz: Çok büyük bir aktör bu kişi bir şey olmadığı halde numaradan belini tutuyor. Evet böyle söylemişlerdi. Neden çünkü bir ili suçlamak istemiyordu bu akıl.. Taşın atılmasına karşı çıkacağına taşı yiyen kişisinin numaradan kıvrandığını söylüyordu?
İşte bu yaklaşım bizi bu noktaya getiren mantığın ta kendisi beyler.