"DEVLET YANLIŞ YAPMAZ" AMA
Buna kimin itirazı var ki.. Devletin yanlış yaptığını kim söyleyebilir ki? Çünkü devlet, var olduğundan beri kendi başına var olan, kendi kendine işleyen bir gerçeklik değil ki. Onun işlemesini sağlayan, onun şöyle veya böyle çalışmasını sağlayan insanlardır. O insanların da kendilerine özgü dünya görüşleri. Devletten bekledikleri ve öngörüleri vardır. Bu beklentiler, bu öngörüler herkes için aynı değildir. Onun için devletin yaptıklarını herkes aynı şekilde karşılayamaz değerlendiremez. Kimilerine göre devletin yaptıkları doğru kimilerine göre yanlış olabilir.
Devlet bir araçtır. Bu aracı kullanan insanlar vardır. Bu insanların pek çok özellikleri birbirinden farklıdır. Devleti kullananların onu istekleri düşünceleri öngörüleri beklentileri dışında kullanmaları mümkün değildir. İşte bunu için devlet, var olduğu andan beri çeşitli şekillerde, çeşitli biçimlerde görülmüştür. Devlet çeşitleri bundan dolayı çoktur. Her devlet şeklinin ötekilerden farklı olduğu uygulamaları, örnekleri vardır. Yani herkes için aynı olan, değişmeyen, geçerli olan bir devlet olmamıştır dünyada. Bunun için de her devlet ötekine benzer denilemez ama aksini söyleyebiliriz. Yani her devlet ötekilerden pek çok konuda ayrılmaktadır. İşte bunun için dünyamızda çok çeşitli devlet biçimleri vardır.
Devletler onları kullanan insanların hazırladıkları yasalara, kurallara göre işler. Bu insanları da toplumlarda aynı değildir. Örneğin kültürleri farklıdır. İstekleri farkladır. Öngörüleri farklıdır. O zaman her devlet şekli bu farklılıklara aynı yanıtı vermez. Tüm farklılıklara hizmet üreten onları bir ortak noktada birleştiren devle olamayacağı için birilerine göre doğru olan bir başkasına göre yanlış olabilmektedir. Onun için "devlet yanlış yapmaz" diye bir yargı kullanılamaz.
Devletlerin yaptıkları yanlışlar kısa zamanda olabildiği gibi uzun zaman sonra da ortaya çıkarılabilir. Bu devletin hukuk, demokrasi özelliklerine göre değişir.
Örneğin bir vahşet zanlısı aylar sonrası ekranlardan anlatıldığı kadarıyla yeniden gündeme getirilmiştir. Bu vahşet Suriye'de iki askerimizin yakılarak öldürülmesi kararını veren kişinin işlediği bir suçtan oluşuyor. Güya bir kişi olaydan sonra Türkiye'ye gelmiş ve sınıra yakın bir ilde kuşçu dükkanı açarak yaşamasını sürdürmüş. Bu kişi önce yakalanmış sonra serbest bırakılmış ama aylar sonra yeniden bir yazarın çabasıyla gündeme gelmiş durumda. Peki devletin bundan haberi neden olmamış dersiniz? Kim devlet adına büyük bir yanlışlık yapmış ve bu adama bir sınır kentimizde kuşçuluğunu yapmağa devam etmiştir.
Devleti böyle bir yanlışlığa sürükleyen acaba kim veya kimler olmuştu?
Yoksa bu yapılan bir yanlışlık sayılmayacak mı?