Hiçbir toplum varsıllaşma koşulları için, yasal olmayan yolların kullanılmasına izin vermiyor dünyada. Çünkü her toplumun değerleri HAK EDİLMİŞ KAZANÇLARLA örülmüş bir ekonomik yaşamı gerçekleştirmektir. Ancak bu ideal anlayışı çiğneyerek haksız kazançlar üreten ve sağlayan anlayışlar da her toplumda her zaman var olan sosyal gerçekliklerden biridir.
Bu toplum da ,değer anlayışıyla hak ,adalet anlayışıyla öncelikli olarak HAK EDİLMİŞ KAZANÇLARLA sağlanan bir yaşam düzenini öngörmektedir. Bu öngörüye aykırı düşen anlayışlar öne çıktığı zaman da yaşanması zor koşullarının gelmesini getirir Yaşanması zor olan koşullar kimileri için yeni fırsatların getirilmesini de sağlar tüm toplumlarda. Bazı dönemlerde ise bu yeni dönemler tüm değer anlayışlarına aykırı olabilmektedir.. Üzüm üzüme baka baka kararır denilen bir realite oluşur.
Bizim topluma baktığımız zaman ne yasalar ne de üretilen değerlerin hiç birisi böyle bir realitenin ortaya çıkmasına izin vermektedir. Yani sahip olduğumuz değerlerin yasaların hiçbiri haksız kazanç denilen yollardan kimilerinin haksız kazançlar sağlamasına izin vermemektedir. Ama buna rağmen bu toplum yıllardır dünya sahnesinde KİRLİ TOPLUMLAR denilen bir sıralamanın içinde gösterilmektedir. Bu kirlilik görüntüsü önlenemediği için de kirlilik denilenlerin sürekli artmasını getirmektedir.
Bu işin gereği ortaya çıkan bir durum değildir. Bu kirliliğin önlenmesini istemeyen bir anlayışın egemen olmasındandır. Gerçi her ağını açan kirlilik karşıtı söylemleriyle çıkıyor karşımıza ama görünüş ve söylemle gerçekliklerin uyuşmadığı da bir gerçektir ortada duran..
Sadet zincirleri peş peşe geliyor son yıllarda, bir türlü kırılamıyor nedense bu toplumda. O zaman kırılması için yapılması gerekenlerin eksik veya hiç yapılmadığı anlaşılıyor. Yani devleti kullanan anlayışları bu zincirin koparılmasına yeterli çabayı gösteremiyorlar. Gösterebilseydi eğer bu gün bu konunun hiç konuşulmaması gerekirdi..
Bu saadet zinciri denilen oluşumun içinde yer alanlar neyin peşin dedir dersiniz? Toplumda hangi örnekler onları bu zincirlerin peşinden gitmelere itiyor? Durup durukken onlar bu yola giriyorlar elbette. Bir yerde "demek ki böyle bir yol da var ki neden ben de denemeyeyim? Görünen örneklerdir onları bu halkalara bağlayan. Bu yola dökülünce nasıl bir çıkar sağlayacaklar kendilerine? Elindeki olanaklardan daha çok olanaklara sahip olacaklarını 6üşünüyorlar ki bu yola başvuruyorlar
O zaman sorun insanlarda mı yoksa bu örnekleri yok edemeyen anlayışlarda mı?
Sorun hak edilmemiş bir kazançla başkalarından daha üstün olmaktan mı kaynaklanıyor?
O zaman sormalı o insanlara ,sizin der anlayışlarınız buna izin mi veriyor?
Sorun sistemin buna izin vermesinden mi kaynaklanıyor yoksa?
Falanca bu yolla kazanmış ben niye kazanmayayım anlayışından mı kaynaklanıyor?
Etik açısından bakılınca sorun buna izin veren bir etik anlayışının öne çıkarmasından mı yoksa?