BİR BAŞKA "YANLIŞ ANLAŞILDIM"SAVUNMASI

 

Eski bakan-asker karışımı bir beyefendimiz eğitim üzerine söylediği  bi8 söz üzerine basında yeniden tartışma gündemine oturmuş ve sonuçta  da ünlü "yanlış anlaşıldım 2bahenisine sığınarak kendisini yanlış anlayanlar hakkında dava açmış. Sözlerim çarpıtıldı diyerek hakarete uğradığını söylemiş ve sanırım 100  Bin liralık dava açmış kendisiyle ilgili söylenenlere.

  Bu durumlarda klasik bir savuma  mekanizması dereye sokulur hemen. Sözlerim çarpıtıldı, yanlış anlaşıldım savunmasına girişirler hemen. Bu tür konularla ilgili daha  önceleri defalarca yazdığımız yazılarda hep şunu vurgulamıştık. Özellikle belli sosyal statüleri kullananların dili en doğru şekilde kullanmaları gerekir. En doğru şekilde kullanmaları halinde asla yanlış anlaşılmaya zemin hazırlanamaz. Ancak nasılsa böyle bir savunmamız var diyerek söylediklerini yalanlama yarışındadır hepsi. Örneğin  dünkü yazımızda bir vekilimiz

"Çok şey biliyoruz ama söyleyemiyoruz türünden bir gün önceki açıklamasını yalanlamağa kalkışmıştı. Ne demek istediğini bir gün önce her kes duydu ama olası tepkilerden kurtulmak için hemen ertesi gün söylediklerin yalanlamağa kalkıştı.

      Bu kişi önemli devlet görevi yürütürken kızı Amerika'da Biyoloji fakültesinde okuyor. Bundan yararlanıp ülkesindeki bir üniversiteye YATAY GEÇİŞ yapmak  istiyor. Olabilir mi?

Elbette olabilir ama olabilmesi için gerekli koşullara sahip olmak gerekir. Bu durumlarda koşul geçiş yapmağa olanak sağlayan bir DENKLİK  bulunması koşuludur. Amerika'da Biyoloji fakültesinde okurken  Türkiye'de Hacettepe tıp fakültesine geçmeği düşünüyor

   Babanız önemli bin kişi olunca demek ki DENKLİK de kolayca bulunabiliyormuş.

Sonuçta bu denklik anlayışına dayanarak Hacettepe TIP   FAKÜLTESİNE kaydını yaptırıyor ve bu gün halen bir Prof. olarak görevini sürdürüyor..

   OLAY  o günün medyasında günlerce yazıldı çizildi, konuşuldu.

Elbet bu yandaş basında yer almıyordu karşıt sayılanlarda gündemi oluşturuyordu

   Bu PROF'muzun babası eğitimle ilgili bir şeyler söyledi son günlerde..

Kendine has  dünya görüşünün anladığı eğitim anlayışından söz edince  geçmiş kurcalamağa başladı birileri. Kimileri hafızayı yeniliyordu kimileri vay be böyle olmuş diyerek bakıyordu. Böylece yeniden gündeme düşülüyordu ve üstelik şimdi  çok önemli bir konu ileri sürülerek yaratılıyordu bu gündem. Eğitimin kendilerine göre amacını özetliyordu bu kişi. Örneğin  eğitimin amacı bilgi değil, tanrı korkusunu vermektir diyerek bir vecizeyi patlatıyordu..

       DEVAM EDECEK

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI