BİR ÜLKEYİ SORGULAMAK
Yaklaşık 1950li yıllardan beri Türkiye emperyalizm SOYKIRIM suçlamasının hedefi olmaktadır. Günümüzde hala bu suçlamaların sürdürülmesi ise biraz da bizim hatamız olmaktadır. Bu hata olmasaydı bu konu çoktan kapanmış olurdu. Hatamız ise bizi suçlayanların safında yer almak olmaktadır. Emperyalist sistem ne zaman Türkiye'yi zor bir durumda bırakmak istese önce bu SOYKIRIM masalına sarılmaktadır. Demek ki bu güne dek bu konunu uzamış olması bizim onu sonlandırmada yetersiz kalışımızdandır diyebiliriz. Çoktan tarihin çöpüne atılması gereken bir konuyu hala karşımıza çıkarmalarının başka bir açıklaması olabilir mi?.
Bu köşede defalarca yazdığımız bir konu var: Altmışlı yıllarda konu BM'de görüşülürken burada dönemin Sovyet liderinin bizi savunan bar bakışı vardır. Şöyle diyordu: Köşkü sırçadan olanların başkalarının evlerini taşlarken dikkatli olması gerekir. Genç Türkiye devleti padişahların yaptığı hatalardan sorumlu tutulamaz. Nasıl ki biz Çarların yaptıklarından sorumlu tutulazsak Türkiye sorumlu tutulamaz..
Bakın o dönemin gazetelerinde bu bir iki gazetede çıkıyordu. Çoğu gazeteler bunu okurlarına duyurmamıştı bile. Neden mi? Duyursalardı ,Sovyetler propagandası yapmış olacaklardı da ondan..
Tarih öylesine geniş bir varlık alanı ki içinde istediğiniz en doğruyu iyiyi ve hatta güzel ve yanlışı bulabilirsiniz. Bu süreçte Osmanlı gibi, Rusya gibi, İngiltere gibi, Fransa, Almanla gibi yer alan ve günümüze dek devam edegelen bir çok devlet vardır. Bu devletlerin içinde bir çok hukuksuzluk örneği, bir çok katliam, sorgusuz öldürmeler yani bir çok insanlık adına işlenmiş suç bulunmaktadır, Bu devletler veya onların günümüzdeki uzantıları sayılan devletleri bu suçlamalarla suçlamak mümkündür. Âmâ bu suçlamaları yaparken onların devamları olan devletleri de suçlamak mümkündür .Ancak onların tümü tarihin derinliklerinde kalmıştır bu gün. Dolayısıyla o derinliklerden bir suçlamayı çekip bu günkü unvanları ondan sorumlu tutmak mümkün değildir. Belki siyaset bunu yapabilir ama hukuk asla böyle bir yönteme başvurmaz.
Tarihe 1915 olayları olarak geçen bir olayı bu günkü yasalarla anlayışlarla yeniden sorgularız Emperyalistler dediği gibi bu olaylar gerçekten yaşanmış olsaydı bile sorgulanamaz. Hukuk sorgulayamaz siyaset belki puan toplamak için gündeme taşıyabilir..
Türkiye'nin karşısına çıkarılan soykırım olaylarını olduğu sayılan yıl 1915..O zaman soykırım diye bir yasa da yoktu. Soykırım yasası 1948 de BM'lere kabul edilmiştir. Türkiye de bu sözleşmeyi 1950'lerde
Kabul ediyordu.
ABD ise bu yasayı ikisini yıllarda ancak anayasasına koyuyordu
o zamana kadar dünyada 150ye yakın bunu yasalarında kabul etmişti.
Hukukta bu gün çıkan bir yasa çıktığı günden itibaren geçerlidir. Geçmiş yıllara ait değildir, Dolayısıyla 1915 te dünyada soykırım yasası yoktu. Bu yasa SOYKIRIMIN ÖNLENMESİ VE CEZALANDIRILMASINI öngören bir sözlemedir. Yasa çıkmadan önce dünyanın neresinde olursa olsun varsayılan bur soykırımdan dolayı kimse sorumla tutulamaz.
ABD başkanları ve Biden bu yasanın ne olduğunu bilmelerine rağmen har yıl aynı şarkıları söylemekten kaçınmıyorlar. Onlar da doğruyu biliyorlar ama bir yerlere mesaj vermek için bunu yapıyorlar