BOJİ'YE BİLE KUMBAS KURAN YARATIK
İstanbul'da toplu taşıma aracıyla gezen BOJİ'yi dünya tanıyor artık. Çok yolcudan daha uygun davranan, kurallara uyan bir köpek o..Tranva'ya giriş çıkışları, kapı açılmadan inmeyen-binmeyen özellikleriyle pek çok insandan daha uyumlu olduğunu da biliyor herkes. Herkesin sevgisini kazanmış bu YOLCUMUZ.. Köpek demeğe dilimiz varmıyor çünkü bizler olumsuz anlamda kullanmağa alışığız bu kavramı.. Kızdığımız zaman insanlara böyle demeyi bile uygun görüyoruz. Ama o pek çok insanı utandıracak davranış örnekleriyle herkesin sevgilisi oluvermiş.
İşte bu BOJİ'ye adı insan olan gerçekte onun kadar bile olamayan bir yaratık, nereden kimlerden örnek aldıysa kumpas örneklerinden esinlenmiş ve bu ünlü yolcuya bir kumpas kurmuş. Cebinde getirdiği köpek dışkılarını onun sürekli yattığı, durduğu koltuklara sürerek sözde ona iftira atmaya çalışmış. TRAMVAYDA KAKASINI YAPTI diye bir dedikodu yayarak insanların gözünden düşürmeğe soyunmuş.
Fakat nedense Boji iddia edilen günde yolculuk yapmamış. Herhalde ona kumpas kuranların sezemeyeceği bir sezgiyle kulübesinde kalmış o gün. KAMERALARLA BU DURUM SABİTLENMİŞ.AYRICA AYNI KAMERALARLA Bojiye oyun hazırlamış adam yakalanarak saptanmış.. Bu yaratık cebinde getirdiği köpek dışkılarını koltuklara sürerken görüntülenmiş.
Boji ile bu sözde adamı yan yana getirin bakalım.. HANGİSİNE KÖPEK DEMEMİZ GEREKECEKTİR ACABA? Ya da bir uzaylıya, "BUNLARDAN HANGİSİ KÖPEĞE DAHA ÇOK BENİYOR" diye sorsak yanıtı ne olacak dersiniz?
İnsanların çoğu bu davranışı psikolojik rahatsızlık olarak açıklamaya çalışacaktır. Ancak bu kişinin akli dengesinin bozuk olduğunu kanıtlamanın bir yolu var.. Örneğin cebinde getirdiği köpek dışkısını yerse gerçekten adam hasta diyebileceğiz. Yok yemekten çekinirse onun akli dengesinin yerinde yerinde olduğunu söylememiz gerekir. Çok basit ve ilkel bir deney ama bu tür yaratıklara uygulanmasında asla sakınca yoktur bana göre..
Gerçi hukuk anlayışının günümüzde geldiği noktaya bakarak böyle bir davranış yapılamaz ama, hani zaman zaman deriz ya, ben olsam şöyle yapardım türünden bir yaklaşım olabilir bu.
Aslında bu olay basit bir davranış bozukluğu değildir. Çok daha önemli ve birilerinin kendilerini çok daha sorumlu görmeleri gerektiğini gösteriyor. Çünkü toplumun geldiği mi getirildiği mi desem nokta bu olmuştur özellikle son zamanlarda.. Örneğin evi yanan bir adam ateşin üstüne odun atarak izlemeğe çalışıyor. Ekranlarda görenleriniz vardır belki. Yolda arabasını durduran polisin üstüne araba sürerek onun yaralanmasına neden olan gencin ekranlardaki görüntülerini de izleyenler vardı belki.. Asker uğurlama törenlerinde sağa sola ateş edenleri de gördük ekranlarda. Eğlence için tünelin
Giriş ve çıkışını arabalarıyla kapatan örnekler de gördük.. SOKAKTA BİR ÇOK İNSAN DOLAŞIRKEN RAKİPLERİYLE SİLAHLI ÇATIŞMAYA GİRENLER DE VAR.. Bu örnekler gösteriyor ki artık normal insanların yaşadığı bir tolumda değiliz.. Her an bir akli dengesi bozuğun hedefi olabiliriz. Çünkü toplum basit bir S.O.S vermiyor artık.. Çığlık çığlığa haykırıyor bunu..
Toplumun bu gidişatından birilerinin sorumlu olması gerekmiyor mu? Özellikle yönetim anlayışını temsil edenler bundan kendilerine bir sorumluluk payı çıkarmıyorlar mı?
Aksi halde BOJİ' ye kumpas kuran yaratıklar insanlara da kurmağa kalkışacaktır. BU SONUCU BEKLEMEDEN GEREKLİ ÖNLEMLERİN ALINMASI KAÇINILMAS GÖRÜNÜYOR BU GÜN..