Öyle işte. İnanmak isteyen kabul eder eleştirmek isteyen ise bunu kabul edemez. Demokrasi var ortada ,diyerek anlayış ve saygı ile mi yaklaşılması gerekir yoksa..
Yedi Ekimli günlerde yazdığımız bir yazıda bir Yahudi liderin sözlerine yer vermiştik. Diyordu ki bu kişi.. Filistin devleti kurulmasın diye Yahudi varsıları Hamasa her türlü parasal desteği vermek zorundadır. Ancak bu şekilde devlet kurulmasının önüne geçebiliriz.
Hamas denilen örgüt bir nedenden dolayı ortaya çıkıyordu. Çünkü o güne dek Filistin davasını sürdüren ve sahiplenen tek bir güç vardı da Yasar Arafat'ın FKÖ idi. Bu Yasar Arafat uzun mücadeleler onunda Filistin'de bir devlet kurma aşamasına getirmişti FKÖ ,Ancak bu örgütün kurulmasını istemeyen sadece İsrail değildi. Arap sermayesi de başta Suudi sermaya olmak üzere. Arafat'ın devletini istemiyordu. Çünkü Yasar Arafat'ın kurmayı düşündüğü FİLİSTİN DEVLETİ ULUSAL NİTELİKLİ bir devlet olarak sunuluyordu. Araplar ise bölgelerinde bir ulusal devletin kendi içlerinden çıkmasını asla istemiyorlardı. Bunun için FKÖ tüne karşıydılar.
O zaman yapılacak bir şeyleri kalıyordu geriye.
O da FKÖ denilen gücü parçalamaktı. İşte bunu sağlamak için İsrail sermeyesi ile işbirliğine bile girdiler ve yeni bir oluşum olarak Hamas DİYE DİNCİ BİR ÖRGÜTÜ ortaya çıkardılar.
Bu açıdan bakılınca ne bugün nede ilk ortaya çıkarıldığı zaman bu Hamas denilen örgütün
" Kuvayı Milliye" ile bir benzerliğinin ileri sürülmesi eşyanın tabiatına aykırı gelmiyor mu size?
BU Hamas denilen güç 6 Ekime kadar sessiz olan Ortadoğu'yu birden savaş ortamına çekmeyi sağladı.7 Ekim sabahı başlarken tüm dünyaya hazırladığı videosuyla savaşa başladığını duyurdu.
Neden birden bire savaş tamtamları çalmağa geçti? Bunun sonucunda kendisini nasıl bir tepki ile karşılaşabileceğini hesapladı mı?
Hamas başladığı saldırı ile İrsale bir fırsat yaratmış olabileceğini önceden düşünmedi mi?
Bu saldırı daha çok kimin işine yarayacaktı?
Yani Filistinliler mi yoksa EMPERYALİZMİN Ortadoğu'daki planlarına mı hizmet edecekti?
Tüm bunların hesabını yapamamış bir Kuvayı Milliyeden söz edilebilir mi?