İkinci büyük savaşın son günlerinde Sovyet ordusu Berlin'e girdiğinde ilk iş olarak DIŞİŞLERİ BAKANLIĞININ belgelerine sahip olmayı düşünmüşlerdi. Bu belgelerin bazılarında Hitler ile yapılmış antlaşma örneklerini bulmuşlardır.
Örneğin Türkiye ile ilgili belgelerde ANTİ SOVYET MİLİTANLARIN yetiştirilme anlaşması görülmüş. Yani bu militanları Türkiye yetiştirip Sovyetlere karşı savaşmak için gönderiyormuş.
Hitlerin Rusya işgaline destek vermek için Türk cumhuriyetlerinden toplanan gençliğin eğitiminden söz ediliyormuş.
Bu belgelerin Sovyetlerin eline geçmesinden ürkenler sürekli kendilerine sığınacak bir ABD limanı arayışına girmişlerdir. Çünkü Sovyetler bu işbirliğini öğrenirse elbette teşekkür etmeyecektir.
Kendine yeni bir güvence yaratmak için TÜRKİYE ABD'ye yanaşmak ihtiyacını duymuştur.
Bu yanaşma ihtiyacını haklı çıkarmak içinde Sovyetlerin Türkiye'den bazı toprak talebi olduğunu söylemeğe başlamışlardır.
Örneğin Kars ve Ardahan'la ilgili söylemler o sıralarda ortaya çıkmıştır. A. İlhan bu toprak talebi belgesinin ne Türk, ne ABD Dışişleri bakanlığında yer aldığını da söylüyordu
A.İlhan bunları o zamanları TRT 2 de açıklamıştı.
Aynı zaman da Cumhuriyet gazetesinde yazmıştı günlerde de A.İlhan'ı yalanlamağa kalkan olmadı zaten
Birkaç tarihçi aynı konuda belgelerin varlığını kabul ediyordu. Onlara göre böyle bir şey vardı ve gerçekti.
Ancak resmi tarihin böyle söylemesini ne kadar inandırıcı bulabiliriz?
Çünkü resmi tarih Atatürk'e ait olmayan bir söylemi yalanlamadı hiç bir zaman. Pek çok alanda pek çok askeri bölge civarında Atatürk'ün sözde Komünizm görüldüğü yerde ezilmelidir dediğini bile yazıyordu.
Oysa Atatürk hiç bir zaman böyle bir söz kullanmamıştır. Ama Cumhuriyetin pek çok meydanında bunu söylediği yalanı yazılıyordu..
Yıllardır bu yalanla aldattık önce kendimizi sonra çocuklarımızı. Oysa onun 16 Ekim 1920 tarihli Hakimiyeti milliye 'deki yazısında şöyle yazıyordu: "Bolşevizm inkılabı bütün komünizm hareketleri içinde bide örnek, bir model değil pek canlı pek pek kıymetli muazzam bir rehberdir.."
Atatürk komünizmin düşmanı değildi ama resmi tarih onu öyle sunmakta bir sakınca görmüyordu. Bu açıdan bakılınca bu tarihin toprak talebi olmadığını söylemesini inandırıcı bulabilir miyiz?
A.İlhan da böyle düşünüyordu işte..