DEVLET VE HUKUK
Günümüz dünyasında yönetim anlayışlarının en çok kullandığı sözcük, devletlerinin hukuka uygun davrandığı söylemi olmaktadır. Devletin adı ne olursa olsun tüm uygulamalarının hukuka uygun yaptıklarını söylerler. Bu şekil olarak doğrudur da. Çünkü en demokratik anlayışlarda da tüm anti demokratik anlayışlarda da her devlet yaptıklarını kendi anlayışına göre oluşturulmuş hukuk anlayışına uygun olarak yapar. Hiç bir devlet hukuksuz iş yapmaz dünyada. Ancak demokratik anlayışlardaki hukuk ile anti demokratik anlayışlardaki hukuk bir birinden çok farklıdır. Hitler devleti kullanırken bir hukuka uygun olarak kullanmıştı. Baskıcı yönetimler devletleri kullanırken önce baskıya dayalı oluşturulmuş bir hukuka uygun olarak kullanırlar.
12 Eylülün ünlü sözü "asmayalım da besleyelim mi", anlayışına uygun bir hukuk yaklaşımını sergiliyordu.
Normal hukukun izin vermediği bir uygulamayı, izin verecek şekilde yapıyordu bu anlayış. Henüz yaşça çocuk sayılan birinin idam edilmesine izin vermiyordu o zamanki hukuk anlayışı. Onu izin verecek şekle sokarak idamı gerçekleştirmişti. Yaşını büyüterek idam etmişlerdi. Böylece hukuka uygun bir iş yapmış oluyorlardı. Normal hukuk anlayışının izin vermediği bir uygulamayı hukukun izin vereceği şekle sokarak devletin hukuka uygun davrandığını söylediler.
Tüm baskı rejimleri diledikleri gibi yönetirler ama önce bunun hukukunu hazırlarlar ve hazırladıkları bu hukuka göre yaparlar her şeyi. Dolayısıyla yaptıkları her şey hukuka uygun oluyor bu durumda.
Bunu antik çağın bir düşünürü, Trazimakhos, şöyle açıklıyor binlerce yıl öteden, bana sokaktan bir suçsuz adamı getirin ben onu idama bile mahküm edebilirim. Hitlerin ilgili bakanı da yıllar sonra şöyle demişti.
BANA Hitleri öven on tane yazı getirin ben bunlardan birin idama bile mahküm edebilirim.
Evrensel hukuk anlayışı elbette buna izin vermez ama evrensellikten yoksun her hukuk buna izin verir.
Çünkü o yöneten anlayışlara doğrudan bağlıdır. Bu anlayışların istemeyeceği bir kararı asla veremez. Dolayısıyla Hammurabi 'den beri devletler yönetim anlayışlarını bir hukuk öngörüsüne göre sürdürmüştür ve gerçekleştirmiştir. Hukuka uygun görünmeyenleri bile önce uygun hale getirmişler sonra da "bakınız hukuka aykırı bir işimiz yoktur" savunmalarını geçmişlerdir.
Acaba bu uygunluklar ne kadar gerçek hukuka uygundur?
İşte sorun budur..