DEVLETLERİN KORKULARI HİÇ BİTMEYECEK Mİ
Egemen anlayışların devleti kendi öngörülerine uygun olarak kullanabilmelerini sağlamak her zaman, insanları korkutacak, sindirecek korkular üretmek zorundadırlar. Hangi kullanış öngörülüyorsa mutlaka on göre korkular üretir.
Bu gerçek devlet denilen aracın var olduğu günlerden beri süregelmektedir. Devletin adı ne olursa olsun korkular hep vardır ve de olacaktır. Sadece gelişmiş demokrasilerde, hukukun üstünlüğünün kesin uygulandığı toplumlarda bu korkuların. Korkutma gücü" ötekilerden daha azdır. Bu korkuların varlığı mutlak egemenlik anlayışı için gereklidir de.
Ne işe yarar bu korkular? Devletin istenilenin, öngörülenin dışında kullanılmasını önlemeye yarar. Yani kim ki kullanılış şekline, anlayışına aykırı düşünüyorsa onu susturmaya, düşüncesini açıklamasını engellemeğe yarar. Böylece devleti kullanan hangi anlayış ise ona dikensiz gül bahçesi sunmağa yarar.
Devlet bir araçtır. Bu aracı hangi öngörüyle kullanırsanız ona göre gidecektir ve işleyecektir.
Kullanan anlayış kendine en uygun gelen düzenlemeler yapar, yasalar çıkarır ve böylece istediği gibi bir kullanım gerçekleşir. Bunu sağlamak için de toplumdaki bazı insanların bu kullanıma karşı çıkacak düşünmelerini, eylemelerini bu korkularla yok etmeğe çalışır. Bu korkular en ilkel toplumlardan beri sürekli vardırlar ve onları kullananların işini kolaylaştırırlar. Tarih boyu da değişmeden devam ettirilirler. Örneğin Sokrates'i ölüme götüren ne ise bu gün de önemli bir korku olarak devam ettirilmektedir. Sokrates'e getirilen suçlamalar, Gençleri baştan çıkarmak. TANRILARI TANIMAMAK günümüzde de tüm toplumlarda benzeri bir şekilde varlığını sürdürebilmektedir.. Dreyfüs denilen davada suç konusu olan VATAN HAİNLİĞİ her zaman ve dönemde hala devam ettirilmektedir. Oysa gerçekte Dreyfus neden hain sayılıyordu? Çünkü savaşı kaybeden komutanların kendilerine uygun bir gerekçe yaratmaları gerekti ve o Dreyfus isimli asker oluyordu. Kaldı ki bu askerin yıllar sonra yeniden yargılanmasında görüldü ki suçu yoktu zavallının. Egemen anlayışlar dünyanın her yerinde kedilerine uygun değerleri kullanarak karşı çıkanları bununla suçladılar. Günümüzde de aynı şekilde suçlamaktadırlar. Yani sadece onlar vatanlarını sever sadece onlar değerlere sahiptirler karşıtların böyle bir hakkı yoktur. Bu korkuluk bu gün için en çok kullanılan korkuluklardan biridir.
Bunlar adına birileri geçmişte ne demişti hatırlayalım mı? ."Bu memlekete komünizm gerekirse onu da biz getiririz" dememiş miydi..
Öcülerden kurtulmanın tek yolu, hukukun üstünlüğünü geçerli kılmak ve demokrasiyi geliştirmekten geçer..10 Aralık bize bunu öğütlemektedir..