Doğanın yasaları vardır biri ve en önemlisi de NEDENSELLİK'tir. Bu her olayın bir nedeni vardır aynı nedenler aynı olayları meydana getirir şeklinde ifade edilir.
Örneğin dünyanın her yerinde yağmuru getiren, yağdıran neden aynıdır .Bu bir yerde görüldüğü zaman mutlaka arkasından yağmur getirecektir. Bir görünmede yağmur getirir, bir görünmede getirmez diye bir anlayış yoktur.
Yağmurun yağmasını getiren nedenler ne zaman ortaya çıksa o zaman mutlaka yağmur yağacaktır. Bu özellik doğanın birliğini ve doğanın düzenini sağlar.
İki binle yıllardan önce dönemin Cumhurbaşkanı sayın S.Demirel Şili'de bir toplantıya katılmıştı.
İklimle ilgili bu toplantıda iki bin yirmili yıllarda dünyada bir kuraklığın başlayacağını söylemişti bilim adamları. Avrupa'dan başlayarak Anadolu'nun neresinden yayılacak bir kuraklıktan söz edilmişti. Bilim adamları herhangi bir din kitabından öğrenmemişlerdi bunu.
Bilim adamları dünyadaki ikim hareketliliğinin sonuçları olarak böyle bir değişim sürecinin yaşanacağını söylüyordu.
İşte Dünyamız bu gün bu öngörünün sonuçlarını yaşamaktadır.
Bilim bu öngörü bilgilerine ulaşırken doğanın düzeninden, bu düzende işleyen doğal yasalardan hareket eder. Falancanı istekleri filancanın sihirleri değil doğa yasaları temel alınır..
Doğanın bir düzeni olmasaydı zaten doğal yasalardan da söz edemezdik. Bunun için bilim yıllar önce uzayda fark ettiği bir gök taşının ne zaman ve dünyaya kaç kilometre uzaklıktan geçeceğini bilebilmektedir.
Hatta bu taşın nerelere üşebileceğini bile öngörebilmektedir..
Burada bir not düşelim hemen: Bilimin böylesine gülcü olduğu bir dönümde, örneğin iki yıl önce farkına varılıp da dünyaya yaklaşan bir göktaşının varlığını biliyor ve hızını anlayabiliyor ama kimi kafalara göre uzaydan gelenleri nedense fark edemiyor.. Onun için zaman zaman ufalar muhabbeti bile yapıyorlar.
Geçtiğimiz haftalarda milyarlarca km uzaklıkta sinyalleri kesilen bir aracın yeniden sinyal göndermesini sağlayan çalışmalar yapılmış ve yeniden sinyal göndermesini sağlamışlardı.
bu kadar gelişmiş bir uzay bilgisiyle donatılmış dünyamızın yine de ufo denilenlerin varlığının Barkına varmamasını düşünmek heralde şu yapay zeka(!) ile ilgili olsa gerekir..
O zaman şöyle bir soru geliyor akla. Bu UFO muhabbetine neden ihtiyaç duyuluyor? Her şeyin bir nedeni olduğuna göre bunun da bir nedeni olması gerekmez mi?
yani insanların UFO lara inanmasını sağlamak hangi amaçlara için kullanılabilir acaba?
Hiçbir doğal olayın nedeni dilek ve temenniler değildir. Hiçbir doğal olayın nedeni ince. Uzun ,kalın vs giyinmek gibi bir şey olamaz. Bu olsa olsa etkin konusu edilebilir. Yağmurların sel .yıldırım depremlerin konusu olamaz.