Tüm ahlak anlayışlarının temel doğruları arasında "TUTARLILIK "ilk sırada yer alır. Tutarlı görünmeyen her düşünce ve davranış yanlıştır. Bunu sergilemek de güvensizlik
İnançsızlık doğurur tüm insanlar için. Her alanda olduğu gibi siyaset alanında olması gereken doğrulardan biridir.
Her siyasi yaklaşımın yandaşları vardır ve de yandaş olmayanları, karşıtları bulunur. Yandaşlar için siyasetin söyledikleri eleştirilemez ama karşıtlar için ence eleştirel bakış yer alır, dolayısıyla siyasetçi söylemlerinde ve eylemlerinde tutarsızlık örneklerinden kaçınmak zorundadır inandırıcı olması buna bağlıdır..
Bir tarihte NATO'nun Libya'da ne işi var denildi.. NATO'ya karşı olan anlayışlar bunu alkışla karşıladı. Ancak bu sözün kullanılmasından bir iki gün sonra aynı NATO'ya gereken tüm destek veriliyordu. O zaman bu söylenenin doğruluğuna nasıl inanılacaktı?
Sonra benzer bir tutarsızlık tutuklu bulunan bir papazın salıverilmesiyle ilgili sergileniyordu, Hata "ben ölmeden o papazın salıverilmesi mümkün değildir "türünden bir söylenti. geliştirildi. Kimsenin ölümü beklenmeden bir da görüldü ki o papaz serbest bırakılıyordu.
En son örnek de İSVEÇ'in NATO üyeliği ile ilgili yaşandı. Bir süredir söylenenleri hepimiz hatırlıyoruz. Âmâ nedense onlar unutulmuş ve İsveç'in katılım protokolünün imzalanması için ilgili dosya meclise gönderilmiş. Üstelik Türkiye bunu başka kaynaklardan öğrenmek durumunda kalmışmış. Bir parti lideri de bu durumu şöyle özetliyordu: Esip gürlediler ama imzayı çaktılar.
Gerçekten burada da bir tutarsızlık örneği sergileniyordu. O zaman nasıl inandırıcı olacaktık?
Geçmişte bir tutarsızlık örneğini de Irak'ın işgalinde gördük. Dönemin önemli kişi sık sık Irak'ın toprak batan lagüne saygı" söylemini kullanıyordu. Hangi toprak bütünlüğüydü bu biliyor musunuz? Irak Kuzeyden ve güneyden iki büyük parçaya ayrılmıştı. Bu parçalarda Saddam'ın denetimi elinden alınıyordu. ABD uçakları rahatça gezebiliyordu ama Irak bunlara bir şey yapamıyordu. İşte bu durumda birileri söylemişti bunu "Irak'ın toprak bütünlüğüne saygı" diyerek,
O zamandan beri ne zaman bu sözü duysak anlıyoruz ki orası emperyalizmin parçalaması için plana alınmış demektir bu..
Aynı esip gürlemek örneği SURİYEDEKİ ABD üsleri için de kullanıldı. Ne işi varmış bu üslerin diye.Ama bunu söylerken İncirlik diye bir yerin varlığı unutuluyordu sanki,,