ESKİDEN DAHA ÇOKTU ÖĞÜTLER GALİBA
Bilim yoktu ama
Deneyimleri büyüklerin
Yol gösteriyordu insanlara
Kimi masallarla
Kimi öykülerle
Aktarıyordu büyükler düşüncelerini
Çoğu doğruydu ama
Her konuda değil elbet
Hani nasihat dediklerinden
Ders almamız gerekliydi de
Hele kimi sözlerinden
Örnekler sunuluyordu gençlere
Mesela dedem
Defalarca yinelemişti doğrularını
Bak derdi evlat
İyi dinle bu hayat
Durmayacak yerinde akıp gidecek yerinden
Sizin de çocuklarınız olacak bir gün
Elbette sizden de bir şeyler kalacak
Geriye baktıklarında
Ya da sorduklarında merakla
Ne varmış acaba arkada
Gizleri olan bir yer değil
Ya da karınlıkla kaplı
Ve aydınlıklardan kaçırılan odalar
Ve sıkıca örülmüş duvarlar
Yani kalın duvarlar
Çıkmasın önlerine sakın
bilinmeyen
ya da aşılamayan
en küçük bir nokta
kalmasın ortalıkta
ne bir mal ne de mülkten
kızarmasın yüzleri bakın
öyle bir mazi kalsın ki
yedi göbek sülalenizin adı
dünya durdukça iyilikle anılsın
buydu nasihatı dedemin bize
ne anlamı vardı bizim için
ne bir değeri ama belli ki o bizlere
ister anlasın
ister anlamasın bu yaşta
ama bir gün nasılsa
anlayacak her şeyi
diye düşündüğü belliydi sıkça tekrarlarından
anlaşıyordu bu dedikleri
usanmadan anlatırdı bize doğruları
ve her defasında yinelerdi bunları
çocuklarına
bırakacakların arasında
atınalacak bir anı
girmesin yanlışlıkla
hatırladığı zaman
boynu bükük olmasın asla
hep düşün şunları
kim nerede ve nasıl
hak edilmeyen bir paradan
doyurmuşsa çocuklarını
sırala arkasından
bildiğin tüm bedduaları
ve dikkat et kendine
sakın ha sakın başkalarının hakkından
geçmesin asla
ne haram parada
ne haksız kazançlarda
ve hak etmediğin bir işten
bırak hak edenler alsın onları
ah dedem ah
keşke bu gün olsaydın da
görseydin yaşanaları..