Ekim 2023 te başlanıyordu ve 7 Nisanda bitiriliyordu .Öyle yazıyordu ve hala duruyor o yazı..
Öğretmenevi güçlendirilecekti bu süre arasında. Neden buna ihtiyaç duyulmuştu sorusuna verilecek çok yanıt var ama..
Fısıltı gazetesi o zaman bu tarihin sadece göstermelik olduğunu fısıldıyordu kulaktan kulağa. Çünkü bu tür ihalelerin tam zamanında sonlandırıldığını kimse görmemişti bu ülkede mutlaka bir gecikme yaşanırdı. Bu güne dek hep böyle olduğu için bu geleneğin çiğnenmesi beklenemezdi..
Çünkü bu toplum geleneklerine son derece bağlı görünüyordu bu gibi işlerde ve durumlarda..
Yine fısıltı gazetesi başlangıçta her kim dikkatlice bakıyor ve şu zaman bitirilecek deniliyorsa kimsenin buna inanmadığını da söylüyordu. O günlerde konuştuğumuz insanlardan biri bile bu tarihte bitirileceğine inanmıyordu.
Bu fısıltı gazetesi normal gazetelerden hep farklı olmuştur bizim ülkemizde. Örneğin normallerin diyemediğini rahatça diyebilmektedir. Örneğin bu tür gecikmelerin yani geciktirmelerin irilerine rantlar getirdiğini söylüyor fısıltı gazetesi..
Ama öteki gazeteler nedense bunu diyememektedir. Örneğin bu tür ihalelerde bile bile gecikmelerin yapıldığı bile söylenir. Bunun en güzel örneğini hemen yanımızdaki kent meydanı olayında gördük.
Demek ki fısıltı gazetesi pek yalan söylememektedir. Örneğin bu tür gecikmelerde sadece ihaleyi alan firma değil ,doğrudan ihale olayında yer almayanların da nemalandığını söylüyor.
Bunu bizim anlamamız mümkün değil elbet..
Bazı aracıların bile zaman zaman bundan nemalandıkların söylüyor fısıltı gazetesi..
Bizim gibilerin anlamadığı bir başka şey de var ortalıkta. Örneğin Dünyanın başka yerlerinde bu güçlendirme denilen olay var mı?
Avrupa'da yüz yıllık binalar bile hala kullanılır durumda iken bizde 20-25 yıllık binaların ömürleri nedense çok çabuk bitiyor. Demek ki bu konuda başkalarının kafaları bizim kadar çalışmıyor o yüzden yirmi yıllık binaları yıkıp yenilemeye gitmiyorlar.
Yine bu fısıltı gazetesi son yaşanan büyük depremlerde güçlendirme yapılmış binaların bile yıkıldığını söylüyor zaman bu yapılanlar neden yapılıyor acaba?
Nisan olmadı mayıs, olmazsa Haziran derken öyle anlaşıyor ki Eylüle kadar sarkacak bu iş. Acaba bunun sorgulamasını yapacak bir kişi veya kurum bulunmuyor mu ülkemizde. Yoksa birilerini varsıllar sınıfına sokabilmek için bu yollardan geçilmesi mi gerekir? Fısıltı gazetesinin bununla ilgili söylemi de var,çok kurcalama. herkes kendi işine baksın diyor..