"
Bir Antikçağ düşünürü Trazymakhos,ki Sokrates döneminde yaşamıştır. Egemen anlayışların hukuklarını eleştirirken şöyle der:Sizin yaptığınız huuka göre,bana yoldan rastgele en suçsuz, en günahsız bir kaç insan getirin ben bunlardan istediğimi idama bile götürebilirim
Yirminci asırda da Hitlerin bir bakanı benzer şeyleri söylüyordu."
Bana Hitleri öven 10 tane makale getirin ben bunlardan istediğimi idama bile götürebilirim.." Buradan çıkan sonuç ise şudur: EGEMENLERİN HUKUK ANLAYIŞLARI onların isteğine uygun gelen ,olan bir hukuk yaklaşımıdır. Olması gereken değil onu kullanan bakışı öne alan bir yaklaşımıdır. Ancak onlara bakılırsa bir toplumda herkesin hukuka saygı göstermesi gerekir. Hangi hukuka diye düşünülmeden ,sormadan..
Tüm anti demokratik tüm baskıcı yönetimler kendilerini kendi yarattıkları hukuk anlayışına bağlı olarak görürler.
Bunun dışındaki hukuku kabul etmezler.
Hammurabi yasalarından beri devletleri kullanan anlayışla kullanımlarının hep hukuka uygun yaptıklarını ileri sürmüşlerdir..
Yani devletin adı şekli ne olursa olsun onu sadece hukuka uygun kullandıklarını ileri sürerler.
Elbette kullanımlarını bir hukuk maddesine göre yaparlar ama bu olması gereken hukuk mudur?
Örneğin 12 Eylülün başı asmayalım da besleyelim mi diyerek, o dönemin hukuk anlayışının izin vermediği bir idamı. İdam edileceği çocuğun yaşını büyüterek gerçekleştirmiştir.
Yani normal koşullarda yaşı idam edilmeye uygun olmayan birisini hukuka uydurarak idam ettirmiştir.
Çocuğun yaşını büyüterek sözde hukuka aykırı bur görüntüden devletini kurtarmış oluyordu.
Bu eylem de hukuka uygun yapılmış oluyordu.
Demek ki istenilen hukuka uygun hale getirilip gerçekleştirilebiliyordu.
Böylece devlet hukuk dışı bir görüntüden kurtarılıyordu.
Hukuka saygı öyle egemenlerin istediği ve söyledi gibi değildir. Kendiliğinden ve de demekle gerçekleşmez.
Hukuk saygını olabilmesi için insanın ve toplumun belli özelliklere sahip olması gerekir
Birincisi bunun olabilmesi için insanın sıradan biri değil BİREY OLMASI gerekir.
Kendini kul sayanların birey gibi davranmaları mümkün değildir.
Örneğin bu aynı zamanda demokrasinin aradığı insan anlayışıdır da.
Yani demokrasi kulların değil bireylerin ideali olabilir ancak.
Özü anlayış saygı ve hoşgörüye dayanmasıdır.
Biriyle oyalayanın başkalarına saygı göstermesi onları hoş görüyle karşılaması, onlara anlayışla bakması mümkün değildir.
Doğaya aykırıdır çünkü bu..
Anlayış saygı ve huş görü her insan örneğinin değeri değildir.
Demokrasinin bu değerlerine sahip olmak da sadece bireylere özgüdür..
Bu değerler anışnı zamanda yaşamın ve yönetim anlayışının değerleridir de.
Onun için demokrasiye bir yaşam ve yönetim biçimidir diyoruz.
Ancak böyle bir toplumda hukukun üstünlüğünden söz edilebilir.
Her toplum şeklinde bunu istemek mümkün değildir..