HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNDEN KİM NEYİ ANLIYOR
Günümüz dünyasında yaşanan sorunların temelinde hukukun uygulanmasında yaşanılan sıkıntılar, sorunlardır. Eğer tüm dünya evrensel hukuk anlayışıyla bir bakışı gerçekleştirebilmiş olsaydı bu gün yananların çoğu çözümlenmiş olurdu. Ancak kapitalist-emperyalist sistemin kendi yargılarını ve öngörülerini hukuka uygun değil de hukuksuzluk örneklerine yakın bir anlayışla öne çıkarması tüm sorunları çözümsüz bırakmaktadır.
Bu ara hukuk kavgası verenlerin üstüne bin bir türlü dolambaçlı yollardan gidilerek bu mücadelelerin önünü kesmek istiyorlar. Çünkü egemen anlayışların dünya hizmetlerini kendilerinden başkalarıyla paylaşmağa yanaşmıyorlar. Mevcut sömürü çarkının değiştirilmesine asla izin vermiyorlar. Bunun için insanları kandıracak söylemleri kullanıyorlar. Bak biz istiyoruz ama sizin mutluluğunuzu engelleyenler var biz onlara karşı sizin haklarınızı savunuyoruz diyorlar. Bunu söylerken de yalanlarını yutturuyorlar herkese.. Hiç değişmeyen ve hep kullanılan yalan ise. HERKESİN NUKUKA İNANDIĞI, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE BAĞLI OLDUĞU yalanıdır. Kullanılan devlet anlayışları da bu yalanı öne sürerek kullanmaktadırlar.. Oysa kullanılan devlet şekilleri içinde hukuka bağlılık sadece gösteriş olarak kalmaktadır. Her devlet adı ne olursa olsun kendini hukuka bağlı olarak sunmaktadır. Karşımıza çıkardıkları devlet çeşitlerine baktığımız da bunun mümkün olmadığını görebiliriz. ÖRNEĞİN KİMİ DEVLETLER VARDIR BİR İNANÇ BİÇİMİNİ ESAS ALARAK yönetimini gerçekleştirir. Etnik anlayışı öne çıkaran devletler de hukuku kullanır ama hukuk anlayışları çok farklı olabilir. İdeoloji devletlerin
De hukuk ahylaşı vardır ama bu olması gereken hukuk değildir elbet. DEVLET ÇEŞİTLERİ İÇİNDE TAM DEMOKRASİYE BAĞLI ANLAYIŞLARI ANCAK HUKUK ÜSTÜNLÜĞÜNE ÖRNEK GÖSTEREBİLİRİZ. Onların da olması gereken evrensel hukuka ne kadar yakın olduklarını sorgulayabiliriz
Devletlerin kullandığı hukuk örnekleri birden fazla değil de hepsinede aynı olması durumunda hukuk devleti anlayışına yaklaşacaklarını söyleyebiliriz. Birisi bir anlayışı hukuk açısından doğru derse ötekileri aynısına hukuka uygun değil diye bakarsa o zaman hukuk bütünlüğünün sağlanması mümkün olmayacaktır. Bu bütünlük sağlanamadığı sürece de Dünyada hukukun üstünlüğü sağlanamayacaktır.
Dolayısıyla bu gün dünyada bir göreli hukuk anlayışı ardır. Göreli olduğu için bir toplumun kabul ettiği veya yadsıdığı öbürlerinden farklı olmaktadır.. Bu farklılık sürdüğü sürece de evrensel hukuk anlayışının yakalanması olanaksız olacaktır..
DÜNYAHIH SORUNLARDAN KURTULMASI İÇİN ÖNCE BİR EVRENSEL HUKUK ANLAYIŞININ GELİŞTİRİLMESİ GEREKİR. Evrensel hukuk anlayışı için de toplumların kendilerinden bazı özverilerde bulunması kaçınılmazdır. Ne var ki bu günkü dünya düzeninin koşulları içinde buna ulaşmak zor değil olanaksızdır da
GEÇMİŞTE VE GÜNÜMÜZDE TARİHE BAKTIĞIMIZ ZAMAN KİMSE KENDİSİNİN HUKUTAN UZAK OLDUĞUNU SÖYLEMEMİŞTİR. Aksine en büyük hukuk bağımlısı olarak sunmağa çalışmıştır. Devletler ta Hammurabi yasalarından beri hep hukuka bağlı olduklarını ileri sürer. En büyük diktatörler zalimler baskıcı yönetimler ile hukuka bağlılıktan kendilerinden iyi olanın olmadığını ileri sürmüştür. Kimse ben devleti hukuka aykırı yönettim dememiştir örneğin..