KİM BU "DÜŞMANLAR" ADLARI YOK MU BUNLARIN?
Devlet gücünü kullanan egemen anlayışlar, egemenliklerini sürdürmenin sigortası olarak şu "İÇ VE DIŞ DÜŞMANLAR" masalının arkasına sığınmışlardır şu sözde demokrasiye geçtiğimiz dönemin başından beri..
Nerede yanıt veremeyecekleri bir sorunla karşılaşsalar hemen bu iç ve dış düşmanlar imdada yetişiyor..
Dilimizden bu kavramları çıkarsak inanın ki ağızlarını açamayacaklar. Bu masalı kendilerini ve yandaşlarını kandırmak için kullanıyorlar.
Çünkü yer yüzünde bu kadar çok düşmanı olan başka bir ülke yok gibi.
Ne ufak bir sorunumuz olsa bunu yine onlara bağlayarak açıklamaya çalışıyorlar öteden beri ..
Ama bunu bir türlü somutlaştıramıyorlar .Örneğin iç düşman şunlar dış düşman şunlardır diyemiyorlar.
Bunu diyemedikleri için de kim ki egemen anlayışlarına aykırı görünüyorsa kim ki onlara karşı düşünüyor ve eyliyorsa hemen onu bu DÜŞMAN kıskacı içine sokuyorlar.
Hele içeride antidemokratik uygulamaların arttığı bir dönemdeyse bu düşmanlar daha da artıyor.
Egemen anlayışın karşısında duran ,söyleyen kim varsa bu kez o da düşmandan sayılır.
Oysa Atatürk dış düşmanların kim olduğunu daha o zaman açıkça gösteriyordu.
Onun gösterdiği bu düşman sadece bizim değil tüm mazlum ulusların da düşmanıydı o gün de bu gün de..
Şöyle göstermişti o düşmanın kim olduğunu: "En büyük düşman, düşmanların düşmanı ne falan ne de filan millettir; bilakis bu, adete dünya çapında bir saltanat halinde bütün dünyaya hakim olan ^kapitalizm" afeti ve onun çocuğu olan emperyalizm"dir.
Devamında şunları ekliyordu :"kapitalizm sade falan ve filan milletin düşmanı değildir.
Bilakis bütün dünyanın, bütün milletlerin müşterek düşmanıdır.
Milletleri birbirine düşüren kuvvet o,kardeş kanları döktüren fesatlar ondan, Dünyayı kaplayan sefaletin meshebi,özetle bütün insanlığı inleten zulmün yegane zalimi odur.."
Atatürk bu sözleri 20 Temmuz 1920 de HAKİMİYETİ MİLLİYE yazıları içinde söylemişti..
O zaman düşmanın kim olduğu açıkça vurgulanıyordu.
Oysa egemen anlayışlar Atanın bu sözlerini elli yıldan fazla bir süre gizlemişlerdir.
Özellikle gençliğin bu Atatürk'ü sevmelerinden korkmuşlardı, Korkuları onların Ataya iftira atmasını bile getirmişti. Örneğin onun hiç bir yerde ve hiç bir zamanda söylemediği bir sözü söylemiş gibi yalanlar uydurmuşlardı ve bu yalanları her tarafa yazmışlardı..
İşte en son örneği de Ukrayna olmuştur bu en büyük düşmanın..
Kapitalizmin ve emperyalizmin önemli sözcülerinin Ukrayna'ya savaşın olmaması için yıllar önce uyarılarını izliyoruz tüm dünya olarak..
Buna rağmen o büyük düşman düşmanlığını kanıtlarcasına Ukrayna savaşını başlatıyordu..
Gelin hep beraber şu "düşman2konusunda bir birliktelik yaratalım. Öyle her beğenmediğimize düşman demekten vazgeçelim.
O zaman dünyada bir tek dost olmaz bize..
Sakınız körfez savaşından sonra İspanyada bir spor karşılaşmasından önce bayrağımız sahaya girerken tüm seyirciler ayağa kalkıp alkışlamıştı.
Oysa biz o günlerden önce TÜRKÜN TÜRKTEN BAŞKA DOSTU YOKTUR diye çocuklarımızı kandırmaya çalışıyorduk.
Hata depremde İsraillin gönderdiği yardımları bile dağıtmamıştık." Düşmanın" yardımlarını bile geri çeviriyorduk..
Bu kafayla bakarsanız enflasyonun de istemediğiniz ne kadar davranış varsa tümünün de nedeni İç ve dış düşmanlar olacaktır..
Bu anlayış nereye götürecek bizi?
Bunu kullananların önce aynalara bakmalarını öneriyoruz..