Hafta sonları BİRİNCİ LİG maçlarını izliyorum yaklaşık bir yıldan beri.Ama artık izlemeye tahammül edemeyecek bir noktaya geldikleri için uzun sürü bakamıyorum. Çünkü futbolcu denilenlerin sergiledikleri gösteriler o kadar sıkıcı olmaya başladı ki.. Örneğin Hıncal Uluç her programında burada sergilenen çirkin görüntüleri dile getirmektedir. Çirkinlik futbolcuların yapığı sahtekarlıklarla ilgili. Örneğin yere düşen bir futbolcu çimleri yumruklarken sanırsınız ki onun artık futbol hayatı bitti. Bir daha kendini toparlayamaz. Oysa yaptığı şey bir sahtekarlık hakemleri kandırmak ve seyircileri tahrik etmek oluyor. Ayağa kalkar kalkmaz ise topun arkasından öyle bir koşusu oluyor ki, sanırsınız biraz önce kıvranan o değil sizin hayalinizdeki biri.. Bunu anlayabilmek için hafta sonu bir maç seyretmeniz yeter..
Bu hafta Cebelitarık'la milli maçımız vardı. Birinci devrenin sonlarına doğru rakip ceza sahasına yakın bir yerde bir sporcumuz yere düştü ve kıvranmaya başladı. Yüz ifadesine bakınca artık bu adam bundan sonra top oynayamaz deyip acımanız gerekiyor. Yumruklarıyla çimenleri döverken sesi neredeyse ekranlara kadar yansıyordu. Bu topçumuz geçen yıl birinci lig oyuncusuydu ama bu yıl ilk milli maçanı oynuyordu. Ama geçen yıldan kalma alışkanlığını taşımayı ihmal etmiyordu. Ayağa kalkınca da yanından geçen topun arkasından fişek gibi fırladı öyle bir koşusu vardı ki biraz önce kıvranan çimenleri yumruklayan topçu gitmişti sanki.
Daha önce de benzer bir yazıda şunları söylemiştim. RTÜK nasıl çocukları zararlı yayınlara karşı uyarıyorsa filmlerin başına uyarıcı işaret koyuyorsa maçlarda da aynı korumayı yapması gerekir .Özellikle birinci ligi denilen tüm maçlarda yapmalı bunu.
Hatta mümkünse bunu bazı futbolcular için yapsa daha iyi olur.
Çünkü bu tür davranışları kendisiyle özdeşleştiren o kadar futbolcumuz var ki..
Örneğin top onların ayağına değer değmez bir uyarı işareti konulabilir.
Ya da uyarıcı bir işaret bulunup çocuklarımızın sahtekarlardan korunması sağlanmalıdır.
Bu örnekler çocuklarımıza da yanış örnek olabilmektedir.
Onların daha başlarken önce sahtekarlığı öğrenmelerini getirmektedir.
Eğer bunun ne denli bir ihtiyaç olduğunu ANLAMAK isteyen varsa gitsin küçük çocukların aralarında yaptıkları bir açı izlesin. Söylediklerimizin fazlasıyla yaşandığını görebilir insanlar..
Atatürk sporcuların zeki çevik ve ahlaklısını sevmekten söz ederken bir birinci ligi maçını izlemiş olsaydı yine de aynı şeyleri söyler miydi diye düşündüğüm zamanlar olmuştu.