NE DİYORDU BİZE " YALAN SÖYLEYEN ADAM"


      Hazırlayıcı koşullar olmadan hiçbir şey rastgele ortaya çıkmaz. Bilimin temel ilkesidir, buna nedensellik ilkesi denir. Tüm  doğal, sosyal, psikolojik olaylar bu yasaya bağlı olarak ortaya çıkar..

     Bu günün ekonomik, sosyal, psikolojik ,doğal olaylar buna bağlı olarak gerçekleşir.

Dün de böyleydi bu  gün de aynen böyle devam etmektedir.

Onun için herhangi bir olayı açıklamak için mutlaka onun öncesini görebilmek gerekir.

   Ekonomik olaylar da, gelişmeler de bu ilkeye  bağlıdır. Pahalılık, işsizlik, açlık ve yoksulluk, enflasyon aklınıza ne gelirse  hepsi bu yasanın sonucu ortaya çıkar tüm toplumlarda. Bu günün ekonomik görüntüsü dünkü oluşumlara göre ortaya çıkar. Yani bu günü hazırlayan koşullar dünkü koşulların sonucu ortaya çıkmıştır

İşte biz o dünkü koşulları anlayamazsak asla bu günün koşullarını doğru algılayamayız, bilemeyiz yani..

  Bu günün koşullarını getiren mantığın geçmişte nasıl işletildiğini anımsayalım.

Ne diyordu  egemen anlayış adına birileri dün?

   Aynen şu yalanları söylüyordu:

   Özelleştirme ile iç ve dış borçlarımız azalacak ve bitecektir.

   Özelleştirme ile üretim artacak, kalite yükselecektir. Bu sayede bizim mallarımız dünya raflarında sergilenecektir. Böylece dünya ile yarışma olanağına kavuşacağız

    Özelleştirme ile yeni istihdam alanları yaratılacak böyle işsizlik azalacaktır.

     Özelleştirme ile emeğin ve sermayenin serbest dolaşımı sağlanacaktır.

     Bunların hepsi de yalandı ve bu yalanları gözümüze sokmak için ekranlarda sürekli bir kalem sallandırılıyordu. Bunların yalan olduğunu bilenler söyleyenler ise neredeyse  hain ilan ediliyordu ve devletin-milletin düşmanı sayılıyordu Cumhuriyetin tüm fabrikaları kapatılarak nasıl istihdam artışı sağlanacağını ise kimse anlayamıyordu. Anlamak için de sormuyordu zaten sen binlerce işçinin çalıştığı kitleri yok ettikten sonra nasıl istihdam alanı yaratacaksın diye merak eden de olmuyordu..

   Emeğin serbest dolaşımından söz ediyorlardı ama bunun nasıl olacağını anlatmıyorlardı. Gerçi  emeği geçinenler bunu sormuyordu  ile. Soracak akılları yoktu galiba. Öte yanda Sermayenin serbest dolayımı diye bir yalan da kullanılıyordu. Oysa o günün dünyasında bile sermayenin kısıtlandığı alanlar çok çok azdı. Sovyet sistemlerinde bile sermaye dolaşımı yapılıyordu.

  Bu gün emeğin serbest dolaşımının ne olduğunu görüyor işte dünya. Bu dolaşımın adı bu gün Göçmenlerin dolaşımı olmuştur işte. Emeğin dolaşımından söz edenler demek ki bunu kastediyordu

  Bu yalanların  hiç biri doğru değildi ,yalandı hepsi.. Bu yalanı da bize yutturmak isteyen birileri. Kendileri için değil kullanacakları devletler için kullanmıştı. Yani bize yalan gelenleri devletler ileri sürüyordu..

  İşte bu günün yaşam koşulları bu yalanların üstüne oturtulmuştur. Ekonomi adına ne söylenecekse hepsi bu yalanlardan dolayı olmuştur..

   Hemen şunu  söyleyelim ki bu yanlara söyleyen DEVLET değildi. Devleti kullanan anlayışlar için söyleniyordu bu yanlar..

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI