SORGULAMADAN UZAK, NE HUKUK NE DEMOKRASİ OLABİLİR
Bir toplumda var olanlar, var olduğu sanılanlar, yaşanmış veya yaşanmakta olanlar en ince noktalarına kadar sorgulanmazsa. Üzerinde düşünülmezse orada ne hukuktan söz edilebilir, ne demokrasinin varlığından konuşulabilir. Çünkü bu iki konu öylesine önemlidir ki toplumun bununla ilgili doğrudan veya dolaylı düşünceleri olmazsa, orada toplumun varlığı da tehlike içindedir demek. Yani olup-bitenler en ince noktalarına kadar konuşulamazsa, tartışılamazsa toplumun ruhsal dengesinden söz edilemez.. Gelişmemiş demokrasilerde, hukuk anlayışlarında egemen anlayışların her türlü tartışmaya ve düşünmeye izin vermediğini biliyoruz ,çünkü bu tartışmalardan kendisine zarar geleceği varsayımı geçerlidir o toplumlarda.
12 EYLÜL sonrası anayasaya baktığınız zaman egemen anlayışın tüm korkularını nasıl yansıttığını görebiliriz. Örneğin hak ve özgürlükler konusunda bazı hakları e özgürlükleri verir gibi yaptığını ama sonunda "ancak.." bu hakların kullanılmasından duyacağı korkularını teminat altına almaya çalışmıştır. Yani bu hakları veriyoruz ama gerektiğinde yine geriye alabiliriz mantığı egemendir .Bu neden böyledir çünkü onların anlayışlarına göre kendilerinden başka ne vatan ne bayrak ne inanç gibi değerlerin savunucuları sadece kendileri olabilir. Başkalarının bunları savunması olanaksızdır onların mantığına göre. Öylesine ki geçmişti bu mantık adına konuşan biri BU MEMLEKETE KOMÜNİZM GEREKLİYSE ONU DA BİZ GETİRİRİZ diyebilmişti..
İşte bunun içindir ki sürekli kendilerini koruyacak öcüler üretirler. Biri kaybolunca yerine hemen ötekilerini koyarlar. Bu öcüleri Demokrasinin kılıcı gibi toplumun üzerinde sallarlar, insanları korkuturlar. Bu öcülerden her dönem değişmeyen hep aynı kalan öcüleri Hainlik öcüsüdür. En kolay ve en çok kullanılan. bu öcü olmuştur bizde ve dünyada. Ondan sonraki öcüler de zaman içinde yaratılmış ve uygun görüldükleri zaman piyasaya sürülmüştür. Yani bu öcünün yetersiz kaldığı yerde hemen yerine bir yenisi icad edilir ve suçlamalar bununla yapılmağa başlanır. ÖRNEĞİN UZUN SÜRE BU TOPLUMDA komünizm öcüsü kullanılmıştı. Zamanla bu öcünün etkisi azalınca yerine Bölücülük EKLENİYORDU.KİMİ BEĞENMİYORLARSA HEMEN ONU ÜYÜLÜCÜLÜKLE İŞBİRLİĞİ YAPMAK GİBİ BİR SUÇLAMAYLA SUSTURMAĞA ÇALIŞIYORLARDI. Günümüzde hala geçerli öcülerden biridir bu.
Ancak günümüzde FETÖ'culuk diye bir öcü kullanılmaktadır ki bunun ortaya çıkışı çok çok yenidir. Son yıllarını koşullarında ortaya çıkmıştır. Burada da ötekilerde olduğu gibi beğenilmeyen kişilerin üzerine böyle bir suçlama atılarak onların susturulmasına çalışılır.
Bu öcü olmadan önce devlet bu adamın emrinde gibi çalışmadı mı? Örneğin bunun bir çok okulu vardı. Yurt dışı okulları vardı. BU OKULLARDA Türe olimpiyatları yapılıyordu. Devlet bu okullara seyirci değildi. Bu adamın bankası vardı. Bu adamın bankasını devlet BANKASYA diye bir lige adını vermişti. O zaman bu öcü değildi demek..
BU KONUYU ARAŞTIRAN İNCELEYEN NEREDEN NASIL OLDU DA BÖYLE BİR ADAM ÇIKTI SAHNEYE SORUSUNU SORAN OLDU MU ?
O ZAMAN BUNUN SORUMLULARI KİMLERDİR/Devlet bunlar için ne yapıyordu? Yoksa devletin bunlardan haberi mi yoktu?