ŞU FUTBOLU "ARTİSTLERİN ELİNDEN"KURTARIN
Futbolu, seyri zevk veren bir oyun haline getirin artık. Süreli federasyonlar değişiyor futbol kurulları değişiyor ama bir adım ileri gidilemiyor. Değişen tek şey değişmeyen aynı kalan ve hatta eskisine göre gerileyen görüntüler oluyor. Bu topum bu görüntüleri asla hak etmiyor. Fakat bir anlayış onları sürekli daha kötüye doğru götürme yarışında.
Geçtiğimiz hafta içinde Avrupa'da bir ülkede, sahaya girip futbolcu dövdüğü gerekçesiyle bir fanatiğe tam 40 yıl maçlara gitmeme cezası verilmiş. Tüm Avrupa'da önemli haber olarak işlendi bu ama bizde getirmesi gereken sesi getiremedi nedense..
Yakın zamanda bir İzmir stadında yaşananları biliyoruz. Bir taraftar dedikleri yaratır bayrağı direğini kaparak bir sporcuyu komalık etti ama ibret alınacak bir ceza asla verilemedi. Elbette cezasız kalmadı ama sadece dostlar alış verişte görsün türünden bir ceza idi bu.. Kaldı ki buna benzer olaylarda bu güne dek Avrupa örneğine yakın bir cezanın verildiğine tanık olmadık henüz. Bi takımın otobüsüne silahlı saldırı bile yapıldı ama bir tek sorumlusu çıkarılmadı bunun. Olayı aydınlatması gerekenler böyle bir olayı sanki yabancı ülkede olmuş gibi düşündüler ve kimseye ceza veremediler. Ceza vermek bir yana bir tek sorumluyu bile bulamadılar. Neden bulamadılar çünkü bulsalardı kendileri buldukları için suçlu olacaklardı. Bir yerlerden gelecek baskıları göğüsleyemeyecekleri için olayın üstü örtülmüştü..
19 Mart akşamında bir birinci lig maçının son yirmi dakikasını izledim. Futbol adına ne kadar kötü söylenecek söz varsa hepsini o süre içinde görmek mümkündü. Örneğin bir topçuya rakipten bir dokunma gelmişti. Elinin parmaklarıyla yüzüne tam da değip değmediği belli olmayan bir dokunma gelmişti. İtme değil parmak uçlarıyla belki bir dokunma.. Topu kaybedeceğini anlayan artist topçu öyle bir düşüş yapıyordu ki önce sağına doğru tam dört kere yuvarlandı. Durunca bu kez soluna doğru tam üç kez yuvarlanmaya devam etti. Durduktan sonra da çimleri yumrukluyordu ve sanki canı acıyorcasına bağırıyordu.. Hadi söyleyeyim, bu maçın adı Bolu-AKÖ MAÇIYDI. Bu güne dek benzer artistlikleri çok gördüm ve çok yazdım ama bu kadarını belki ilk kez görüyordum. Parmak uçlarıyla bir dokunmadan sonra önce bir tarafa tam dört kez sonra öbür tarafa üç kez yuvarlanan artist ilk kez görüyordum. O nasıl bir dokunuştu ki adamı önce sağa sonra sola tam yedi kez döndürebiliyordu. Sahada yüzlerce göz vardı ve bunların arasında da onlarcası görevli oluyordu. Buna rağmen hepimizi kandıran, enayi yerine koyan bir görüntü sergileniyordu.
Bu konulara haftada birkaç kez de izlenen Hıncal Uluş olsaydı inanın çıldırırdı. Çünkü herkesi aptal yerine koyan bir görüntü yaratıyordu bu artist topçu, H.Uluş bununla ilgili geçmişte şöyle bir şöy söylemişti. Hakeminden tutun da tüm görevlilerin gözü önünde bu kadar sahtekarlıkların sergilenmesini açıklayacak bir mantık bulabiliyor musunuz? Çünkü sahadaki tüm görelilerin gözü önünde her hafta onlarcası yaşanıyor ama bir tek kişi çıkıp da buna değinemiyor.
Yazık değil mi bu sahneleri izlemek zorunda kalan çocuklara? Yazık değil mi bu sahnelere bu güne dek ses etmeyen etkili yetkilileri?
Bi bahalara artistlerin gösterilerini izlemek için değil futbol izlemek için gidiyoruz. Futbol olmayınca da ne izleyeceğiz acaba?